www.tayyareci.com                  ANA SAYFA Tayyareci Türkçe Site Türkiye'nin gerçek havacılık sitesi
Tayyareci English Site
Tayyareci Deutsch Site
Sitede Arama :
 

HAVACILIKTA PROFESYONELLİK

UÇUŞ EKİPLERİ VE DUYGUSAL ZEKA

"Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir." Aristo.

Dr. Daniel Goleman, "duygusal zekayı kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi, ve duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilmesi yetisi" olarak tanımlıyor. Goleman'a göre beynin düşünen parçası, beynin duygusal parçasından ürüyor. Beynin düşünen ve duygusal parçaları genelde yaptığımız her şeyde birlikte çalışıyor ve gerek iş yaşamında gerekse özel yaşamda başarılı ve mutlu olmak, insanların duygusal zeka becerilerine bağlıdır.[1]

Günümüzde duygusal zeka kavramının ve bu kavramla anlatılmak istenen niteliklerin profesyonel yaşamdaki önemi de iyice anlaşılmış bulunuyor ve profesyonel yaşamdaki liderlerin yüksek düzeyde duygusal zeka becerilerine sahip olması gerektiği tartışmasız kabul görüyor. Günümüz havacılığında en basit modellerinden en karmaşık modellerine kadar bütün hava araçlarında çalışan uçuş ekipleri çeşitli seviyelerde liderlik özellikleri göstermektedirler. Gerek hava aracını gerekse yolcu ve mürettebatı sevk ve idare ederken bir otoriteye ihtiyaç vardır. Duygusal Zeka Becerileri açısından uçuş ekiplerini şöyle değerlendiriyorum;

Kendinin Farkında Olmak, kişinin kendi duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini, sınırlarını bilmesi ve anlamasıdır. Yüksek düzeyde duygusal zekaya sahip olan lider pozisyonundaki kişiler, kendi kişilik özelliklerinin birlikte çalıştıkları insanları doğrudan etkileyeceğinin farkındadırlar, bu yüzden kendilerini dürüst ve komplekssiz olarak değerlendirirler. Kendi kapasitelerini bildikleri için altından kalkamayacakları işlere girmezler; giriştikleri işlerde de ne kadar risk almaları gerektiğini ya da nerede yardıma gereksinimi duyabileceklerini bilirler. Kendini bilen liderler, özgüvene de sahiptirler; bu anlamda kendilerine yöneltilen eleştirileri tehdit olarak değil, kendilerini geliştirme fırsatı olarak görürler. Jere E.Yates, Gerilim Altındaki Yönetici kitabında; “Gerilimi azaltıcı önlemlerden birinin iyi ruh sağlığı alışkanlıklarını geliştirmek ve uygulamak olduğunu, fiziksel sağlığın yanında “Kendini Kabul Etmenin” ruh sağlığının işareti olarak gördüğünü açıklamaktadır. [2]

Uçuş ekiplerini gözlemlediğinizde, genelde özgüveni yüksek kimseleri tanıma fırsatını bulursunuz. Çünkü zor olanı başaran ve birçok engeli aşarak eğitimler alan bu insanlar için bundan doğal bir şey yoktur. Fakat bu özgüvenin zaman zaman aşırı olabileceğini de görmek mümkündür.

Kendini Yönetebilmek, kişinin duygularını kontrol ederek dürüst ve tutarlı davranması ve değişimlere karşı kendi kendini ayarlayabilmesidir. Refleksif duygularını kontrol edebilen liderler, birlikte çalıştıkları insanlara bir güven ve adalet ortamı içinde bulunduklarını hissettirirler. Başarılı bir lider, başarısızla karşılaştığında mantıklı ve soğukkanlı davranarak, yapıcı çözümler üretebilendir. Kendini yönetebilen lider, teknolojik, ekonomik ya da yönetsel değişikliklere karşı önyargısız yaklaşabilir ve kendini yeni duruma soğukkanlı bir şekilde adapte edebilir. [3]

Kaptan pilot (Birinci Pilot/Komutan Pilot) veya yardımcı pilot (İkinci Pilot) olarak görevlendirilen kişiler sakin, soğukkanlı, kendinden emin tutumları ile dikkat çekerler. Onlara asla kendi performanslarını zorlamamaları, uçağın limitlerini aşmamaları defalarca tekrar edilerek öğretilmiştir. Yapılan hatalar farkedildiğinde en kısa sürede düzeltilir. Israrcı bir tutumun uçuş emniyetin tehlikeye düşüreceği yine eğitim sırasında öğrenilmiştir. Aviation International News dergisinde okuduğum bir Boeing 747 kazasında, kaptanın hatasını söylemeye çekinen uçuş ekibinin tereddüdü esnasında kazanın meydana geldiğini okumuştum. Kaza sebepleri arasında ise “Otoriteye Saygı” ikinci sırada idi.

Savaş Sanatı adlı kitabında Sun-Tzu bu konu ile ilgili olarak şunları ifade etmektedir. “...Diğerlerini kontrol edenler kuvvetlidir. Olabilirler de ama kendini kontrol edebilen çok daha güçlüdür... Duygularından arınmış sakin, serinkanlı, kayıtsız savaşçı kazanır; hırslı talih avcısı değil... Dövüş ustası olanlar öfkelenmezler, kazanma ustası olanlar korkmazlar. Dolayısı ile akıllılar dövüşmeden önce kazanır, cahiller kazanmak için dövüşür...Hem kendini hem de karşısındakini tanıyan asla tehlikeye düşmez, kendini tanıyıp da karşısındakini tanımayanın kazanma olasılığı yarı yarıyadır, ne kendini ne de karşısındakini tanımayanlar ise her muharebeyi yitireceklerdir... “[4]

Motivasyon, kişinin kendisini ve birlikte çalıştığı insanları başarıya odaklayarak motive edebilmesidir. Yüksek duygusal zekaya sahip liderler, işlerini daha iyi yapmak için güçlü bir istek içerisindedirler, bu anlamda başarıya ulaşmak için öğrenmeye hevesli ve yaratıcılıklara açıktırlar. Başarıya odaklı bir motivasyon, liderin çıtayı sürekli daha yükseğe koymasını, örgütüne bağlı kalmasını ve başarısızlıklarda yılgınlığa kapılmamasını da beraberinde getirir. Konfüçyüs idealizminde kişi akılcı ya da adil olduğunu düşünmediği bir örgüt ya da davaya katılmaz. Uçucu personel genelde işini çok bilinçli seçmiştir ve isteyerek yapar. Bu nedenle uçuş ekiplerinde genel bir motivasyon eksikliğinden söz etmenin doğru olamayacağını düşünüyorum.

Empati, başkalarının fikir ve duygularını anlamaya çalışma, tavırlarını onların ruhsal durumlarına göre ayarlama becerisidir, yani liderin çevresinden haberdar olmasıdır. Takım çalışmasının giderek önem kazandığı günümüzde, empatinin iyi bir lider için vazgeçilmez bir özellik olduğu açıktır. Birlikte çalıştığı insanların görüşlerini hisseden ve anlayan lider, bu görüşleri dikkate alarak hem insanlara örgütün etkin bir elemanı olduklarını hissettirir, hem de bu görüşlerden yapıcı eleştiriler olarak faydalanır. Böylece çalışanlarının bireysel verimliliklerini yükseltir ve liderlik gücünü pekiştirir. Bir kabin görevlisi, yolcuları, bir ikinci pilot, hostesi, kaptan pilot tüm uçuş ekibini iyi tanımalı ve onları anlayabilmelidir. Aksi halde iletişim eksikliğinin sonunun nerede biteceğini kestirmek zordur.

İlişki Yönetimi, kişinin açık ve ikna edici bir şekilde iletişim kurabilmesi, sorunları çözebilmesi ve etrafıyla güçlü bağlar kurabilmesidir. Bu yetenek aslında duygusal zekanın ilk dört özelliğinin bir sonucudur. Ancak yüksek duygusal zekaya sahip liderler, ilişki yönetimi ve sosyal yetenekleri sayesinde birlikte çalıştıkları insanları başarı için motive edebilecek, onları yönetmede ve ikna etmede başarılı olabilecektir. Uçucu personelin hem normal zamanda hem de acil durumlarda, açık ve ikna edici bir şekilde iletişim kurabilmesi, sorunları çözebilmesi gereklidir.

Etkin Uçuş Ekipleri ve Duygusal Zeka

Ekip oluşturma ve geliştirmenin temel amaçları arasında; kendiyle ilgili farkındalık kazandırmak, başkalarını tanıma ve ilişkileri yönetebilme becerilerini geliştirmek, kendini denetlemek için de gerekli becerileri güçlendirmek yer alır. [5]  Uçuş ekipleri ise eğitimlerinin hemen her safhasında ekip olarak eğitilirler. Bu da onların daha baştan itibaren ekip ilişkileri yönetebilme becerilerinin artmasına sebep olur.

Günümüz havacılık ortamı, uçuş ekiplerinin bilişsel, duygusal ve bedensel gücünü bir bütün olarak daha yoğun ve daha etkin kullanmayı gerektirmekte ve bu bağlamda duygusal zekanın önemi her geçen gün artmaktadır. Duygusal zeka düzeyi, hem bireysel tatmini hem de iş başarısını doğrudan etkilemekte, sinerji yaratmak için ekip çalışmasının geliştirilmesi zorunlu özellikler arasında yer almaktadır.

Bireylerin karşılıklı bağımlı ekipler halinde, kurumların da karşılıklı bağımlı bölümler halinde etkinlik kazandığı, her düzeyde liderlik davranışına olan ihtiyacın arttığı böyle ortamlarda, duygusal zekanın önemi ve eğitimi öne çıkmaktadır. 

Bir uçuş ekibinde, yönetimin kalitesi, uçuş emniyetini etkilemektedir. Duygusal zeka başlığı altında yer alan yetkinlikler, uçuş emniyetini doğrudan etkileyen, özellikle de yönetim kademesinden beklenen özelliklerdir. Uçuşta duygusal zekası yüksek kişiler, işbirliğine, dolayısıyla ekip çalışmasına daha yatkın, daha güvenilir, daha esnek, iç motivasyonu yüksek, daha iyimser ve çevrelerinde daha çok sevilen kişiler olurlar. Çatışmalardan uzak durabilir ya da çatışmaları yatıştırmakta daha ustalıklı davranırlar. 

Bence, havacılığa ilgi duyan insanlar belirgin lider özellikler taşıyan ve bağımsız karakterde insanlardır. Bağımsız çalışmayı seven özgür kişilikleri vardır. Fakat havacı olup, uçuş ekipleri denilen takım çalışmasına girmeleri gerektiğinde nasıl çalışacaklardır?

Havacılıkta hiçbir uçuş sadece hava aracının içindeki uçuş ekibi ile gerçekleştirilmez. Hava aracının bakımını yapan teknisyenler, meydan ve hangar  hizmetlerini yürütenler, hava aracının emniyetle muhafazasından sorumlu personel, uçuş mühendis veya makinistleri, seyrüseferciler, pilotlar, yer, kule, radar operatörleri gibi bir dizi insanlar koordineli çalışarak uçuşun gerçekleştirilmesini sağlarlar. Fakat genel tanımı ile uçuş ekibi hava aracı içindeki pilot, yardımcı pilot, uçuş mühendisi, makinist ve kabin görevlisinden oluşur. Hava aracının büyüklüğüne, teknolojisine, askeri veya sivil oluşuna ve havacılık kural ve kaidelerine göre bu ekipte küçük farklılıklar olabilmektedir.

Kokpit de bir çeşit iş yeridir, ofistir, fabrikadır ve hatta bir makinedir diyebiliriz. Bu sayılanlardan her birinde olduğu gibi düzenli ve sağlıklı bir işleyişe, kriz zamanlarında iyi yönetilmeye, çalışanların sosyal ihtiyaçlarını tatmin edecek bir motivasyon havasına ihtiyacı vardır. Bunu sağlayacak olan ise başta kaptan  (kıdemli / sorumlu / komutan) pilot olmak üzere uçuş ekibinin tamamı yani çalışanlardır. Kaptan pilotu yönetici müdür, diğerlerini de ofis elemanları olarak düşünerek  aralarındaki ilişkileri inceleyelim.

Kaptan pilot, uçuşun tamamının emniyetle yapılmasından, hava aracı içindeki her hareketten sorumlu, tüm uçuş ekibi ve hatta yolcular üzerinde yetki ve sorumluluğa sahip kimsedir. Yardımcı pilotla ve ekibin kalanıyla koordineli olarak çalışarak kokpiti dolayısıyla hava aracını yönetir. Gerektiğinde gerektiği kadar işi yardımcı pilota devreder. Yapacağı her hareket ulusal ve uluslararası havacılık kuralları, hava aracının kullanım kitapları ile büyük ölçüde belirlenmiştir. Her şeye rağmen meydana gelebilecek sıra dışı olaylarda en uygun şekilde hareket etmesi beklenir.

Yardımcı pilot ise her zaman kaptanın görevlerini yapabilecek özelliklerde olup kıdem ve sorumluluk açısından kaptandan sonra gelir. Kaptan pilot için geçerli kurallara o da uymak zorundadır. Kaptan pilotun en büyük yardımcısı ve işbirlikçisidir.

Uçuş mühendisi, silahçı, seyrüseferci, kabin memuru, hostes, uçuş makinisti, teknisyen olarak bilinen uçuş ekibi elemanları da belirlenmiş kurallar çerçevesinde kabindeki iş yükünü azaltmak için verilen görevleri yapmaktadırlar.

Uçuşta kullanılmak üzere geliştirilen Mürettebat Kaynak Yönetimi (MKY) (Crew Resource Management, CRM) teknikleri uçuş eğitimlerinin önemli bir safhasıdır. Bu teknikler vasıtası ile mürettebatın uyum içinde, koordineli ve senkronize çalışması sağlanır. Ayrıca muhtemel iletişim hataları da bu yöntemle azaltılır. Yine uçuştan önce yapılan mürettebat brifinginde kimin neyi, ne zaman yapacağı son kez yazılı kontrol listelerine (çeklist) göre konuşulur.

Peki neredeyse hemen her şeyin kurallarla yapıldığı bir ortamda duyguya yer var mıdır? Duygusal zeka gerektiren bir emercensi (acil durum) meydana gelebilir mi?

Bayan olan yardımcı pilotu ve hostesi empati eksikliğinden kaybedebilir miyiz? Bizden daha iyi iniş yaptığını düşündüğümüz ikinci pilota kendimizi ispatlamak uğruna tehlikeli manevralara kalkar mıyız? Ya da çalışmadığını bildiğimiz halde kaptan pilotun düzgün çalıştığını zannettiği bir seyrüsefer yardımcısını söylemek için densizlik adına tereddüt eder miyiz?

Evet, bu ve buna benzer olayların olması muhtemeldir;

Kızgınlığını kontrol edemeyen bir mürettebat kendini işine yeterince veremeyip görmesi gereken bir ikaz ışığını zamanında göremeyebilir.

Kaptanın uygun olmayan yer ve zamanda yanlış bir üslupla ikaz ettiği mürettebatın, dikkati dağılarak işine konsantre olması zorlaşabilir.

Kaptan, kendisinden belki yaşça küçük, tecrübe olarak eksik yardımcı pilotun sık kullanılan gayri-nizami bazı terminolojiyi bilemeyeceğini düşünememesi iletişim hatalarına ve kazaya yol açabilir.

Bağımsız karakterdeki yardımcı pilot, kaptanın ikazlarına rağmen kendi doğru bildiği şekilde uçuş tekniği kullanarak uçuş emniyetini zafiyete uğratabilir.

Kısa uçuşlara alışmış olan mürettebat, henüz uzun uçuşlara uyum gösterememiş olabilir. Bu da sıkılma, dikkatin dağılması ve yorgunluk gibi uçuşa kötü aksedecek zafiyetlere yol açabilir.

Kendini güçlü ve zayıf yanları ile tanıyamayan uçuş ekibi personeli, birbirine nerede daha çok destek olacağını kestiremeyebilir.

Yüksek düzeyde işine motive olamamış uçuş ekibi, uçuşta meydana gelebilecek ufak problemleri panikleyerek büyütebilir.

Sosyal becerileri yüksek olan kabin görevlileri yolcularla daha rahat iletişim kurarak her durumda uygun davranmalarını temin edebilirler.

Kendine güvenen, nazik, aklı başında, sağlıklı ve otoriter bir kaptanın sesini hoparlörlerden duymak her yolcuyu rahatlatır. Aksi ise uçuş ekibi dahil herkesi tedirgin eder.

Uçuş ekiplerine dahil olan insanlar zaten belirli eğitim seviyesinde dolayısı ile yeterli bir zeka seviyesinde olmalıdır. Belirli uçuş eğitim kurslarına, sağlık muayeneleri, psiko-motor testleri ve uzun bir elemeli uçuş eğitiminden geçerek devam edebilirler. Uçuş eğitim kursları, her gün aşılması gereken yeni hedefler, 100 puan alınması gereken dersler ve mutlaka kazanılması gereken kabiliyetlerle dünyanın her tarafında zor olarak kabul edilen uzun ve ayrıntılı kurslardır. Bunların hepsi uluslar arası kurallarla belirlenmiştir. Hatta askeri mürettebat daha zor ve kompleks koşullar için daha fazla eğitimden geçmek zorundadır.

Uçuş hadisesinin doğasında tehlike vardır. Her şey yolunda giderken bile durumsal dikkatle muhtemel tehlikeleri önceden fark etmek hatta sezinlemek gerekir. Hava aracını meydana gelecek bir arızada yolun kenarına çekip tamirci çağıramazsınız. Hava aracını en uygun şekilde sevk ve idare ile mümkün olan en emniyetli şekilde yere indirmek uçuş ekibinin sorumluluğundadır. Bu sırada büyük bir ihtimalle, çok bol zaman da olmayacaktır.

Tüm bu koşullar altında tam bir kriz yönetimi gerekir. Soğukkanlılık, kendine güven, ekibin birbirini iyi tanıması ve güvenmesi fakat yine de kontrol etmesi gerekir. Kabin içindeki iş yükü arttığında sürekli ve kaliteli bir iletişim, strese dayanıklılık her uçuş ekibinin ihtiyacı olan kabiliyetlerdir.

Ekip çalışmasına yatkın kişi; Saygı, yardımseverlik ve işbirliği gibi ekip niteliklerine örnek olur. Bütün ekip üyelerinin katılımını sağlar ve isteklendirir. Ekip kimliğini, ekip ruhunu ve bağlılığı teşvik eder. Ekibi ve ekibin adını savunur ve başarıyı paylaşır. [6]

Bu insanların kendileri hakkında olumlu görüşlere sahip, yaptıkları şeylerden memnun kişiler olduklarını, iyi sosyal ilişkiler kurabilen, diğer insanları anlayabilen, takım çalışmasına yatkın, sorumluluk sahibi ve güvenilen kişiler olduklarını, problemli durumlarla veya değişen koşullarla esnek, etkin ve gerçekçi bir şekilde başa çıkabilen kişiler olduklarını, stresli durumlara dayanabilen, ani tepkiler vermeyen, sakin kişiler olduklarını, yaşamdan zevk alan, mutlu ve iyimser kişiler oldukları görülmektedir.

Sonuç

Uçuş ekipleri de kokpit içinde bir organizasyon gibi çalışmaktadırlar. Uçuş ekiplerinin yaptıkları hatalar sadece kar-zararla değil aynı zamanda ölüm-kalımla sonuçlanabilmektedir. Bu yüzden uçuş ekiplerinin tam bir ruh ve beden sağlığına ihtiyacı vardır. Duygusal zekanın ise günlük hayatta bile gerekliliği bilim adamlarınca ispatlanmıştır. Uçuş ekiplerinin duygusal zeka eksikliği göz ardı edilmemeli ve dikkatle takip edilmelidir.

Bir uçuş ekibinde, yönetimin kalitesi, uçuş emniyetini etkilemektedir. Duygusal zeka başlığı altında yer alan yetkinlikler, uçuş emniyetini doğrudan etkileyen, özellikle de yönetim kademesinden beklenen özelliklerdir. Uçuşta duygusal zekası yüksek kişiler, işbirliğine, dolayısıyla ekip çalışmasına daha yatkın, daha güvenilir, daha esnek, iç motivasyonu yüksek, daha iyimser ve çevrelerinde daha çok sevilen kişiler olurlar. Çatışmalardan uzak durabilir ya da çatışmaları yatıştırmakta daha ustalıklı davranırlar.

Duygusal Zeka Yetkinlikleri açısından uçuş ekiplerini değerlendirirsek, şunları söyleyebiliriz;

Başkalarının duygularını uygun biçimde paylaşabilme, doğru anlama, uyarma ya da yatıştırma, duygu ile akıl arasında sağlıklı bir denge kurarak zekice kararlar verebilme, kendi duygularının sorumluluğunu üstlenebilme öncelikle birinci ve ikinci pilotun sonra tüm uçuş ekibinin asli görevidir.

     Duygularını tanıyan ve etkilerini  izleyen kişi; Ne hissettiklerini bilir, duygularını tanır. Düşünceleriyle söyledikleri ve sözleriyle hissettikleri arasındaki bağlantının farkındadır. Uçuş ekibi hislerinin, performansını nasıl etkilediğini fark eder ve performansını gereksiz yere zorlamaz. Değerlerinin ve hedeflerinin kendisine nasıl yön verdiğinin farkındadır. Kendini doğru değerlendiren pilot; Güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır bu yüzden zayıf yönlerini geliştiren bir uçuş ekibi başarılı olabilir. Uçucu yaşantılarını gözden geçirir, ders çıkarır. Geribildirimlere, yeni bakış açılarına, sürekli öğrenmeye ve kendini geliştirmeye  açıktır. Kendiyle barışıktır, hatta dalga geçebilir. Kendine güvenen kişi; Kendini içinde bulunduğu duruma ve kişiye yoğunlaştırabilir, tüm varlığıyla “orada” olabilir. Görüşleri kabul görmese de yüksek sesle dile getirir, doğru bildiklerinden şaşmaz. Uçucular belirsizlik ve baskı altında bile kararlı ve tutarlıdır.

Uçucular uçuşun dolayısı ile yolcuların ve mürettebatın ve hatta yerdeki masum insanların emniyeti için, kendini denetleyebilen, anlık duygusal tepkilerini ve moral bozucu duygularını yönetebilen insanlar olmalıdırlar. Zorlayıcı anlarda bile kendini kaybetmemeli, olumlu bakış açısını korumalı ve sarsılmamalıdırlar. Baskı altında da berrak düşünmeli ve odak noktasını yitirmemelidirler. İşlerinde dikkatli ve düzenli olmalı, aynı anda birkaç görevi, değişen öncelikleri ve hızlı değişimi yumuşak bir biçimde ele alabilmeli, tepkilerini ve taktiklerini değişen koşullara uydurmalıdırlar.

Genelde başarı yönelimine sahip uçucu kişiler; Sonuç odaklıdır; hedef ve standartlarını tutturmak için çaba gösterir. Belirsizlikleri azaltmak için bilgi toplar ve daha iyisini yapmanın yollarını bulur. Performansını geliştirmeyi öğrenir.

İşine bağlı uçucular; uçuş emniyeti için, bireysel ve ekip adına kolaylıkla özveride bulunabilir. Temel hedefe odaklanmayı anlamlı bulur, karar verirken ve seçenekleri değerlendirirken ekibin temel değerlerinden yararlanır. İnisiyatif sahibi uçucu; Yapması gerekenden ya da kendisinden beklenenden fazlasını yapar. Gerektiğinde, kural ve talimatları aşmayı ya da esnetmeyi bilir.

İyimser uçucu; Engeller ve direnişlere karşın hedeflerinden vazgeçmez. Başarısızlık korkusundan çok başarı umuduyla hareket eder.

Empati sahibi kişilerden oluşan uçuş ekibi; Duygusal ipuçlarına duyarlıdır ve iyi dinler. Duyarlı davranır ve başkalarının bakış açısını anlar. Başka insanların ihtiyaç ve duygularını anlayarak onlara yardımcı olur. Yolcuların istek ihtiyaçları bu şekilde anlaşılır.

Hizmet yönelimli kabin görevlisi; yolcuların ihtiyaçlarını anlar ve bunları hizmet ya da ürünle eşleştirir. Müşteri tatmini ve sadakatini artırmak için yollar arar. Gereken yardımı seve seve verir. Yolcuların bakış açısını kavrar ve güvenli bir danışman gibi davranır.

Başkalarını geliştiren kaptan pilot; İnsanların güçlü yönlerini, başarılarını ve gelişimini takdir eder. Yapıcı geribildirim verir ve insanların gelişme ihtiyaçlarını ayırt eder. Kişilerin becerilerini geliştirmek için akıl hocalığı yapar, zamanında yönlendirir ve mücadele gerektiren görevler verir. Yeni ve yeterli uçuş ekipleri de böylece yetişmiş olur.

Etki sahibi kabin görevlisi/hostes; İkna becerisine sahiptir. İletişim becerisine sahip kabin görevlisi/hostes; Etkin mesaj alış verişi yapabilir ve mesajlarında duygusal ipuçlarına dikkat eder, zor durumları doğrudan yaklaşır, iyi dinler, karşılıklı anlaşma sağlar, bilgi paylaşımını önemser. Açık iletişimi teşvik eder; iyi haberlere olduğu kadar kötü haberlere de açıktır.

Liderlik davranışı gösteren kaptan pilot; Ortak vizyon ve misyonu ifade eder ve bu yönde isteklilik uyandırır. Pozisyonu ne olursa olsun, ihtiyaç duyulduğunda öne çıkar. Başkalarının performansına rehberlik eder ve hesap sorar.  Örnek olur.

İyi ilişkileri olan uçucular; Yaygın ve samimi ilişkiler kurar ve sürdürür. Karşılıklı yarar sağlayabilecek ilişkiler kurmaya çalışır. Duygusal bağlar kurar ve başkalarını da dahil eder. İş arkadaşlarıyla kişisel ilişkiler kurar ve sürdürür. İşbirliği kuran ve başkalarıyla  birlikte çalışan kişi;  İşe odaklanırken ilişkilere de dikkat eder ve denge kurar.

Uçucu bireyler daha seçim aşamasında duygusal zeka açısından değerlendirilmeli ve takip edilmelidir. Gözlemlerim mevcut uçuş ekiplerinde zaten orta ve yüksek düzeyde duygusal zekaya sahip bireylerin bulunduğunu göstermektedir. Fakat unutulmamalıdır ki duygusal zeka geliştirilebilir. Dolayısı ile uçuş ekibi personeli duygusal zekalarını geliştirebilecekleri hizmet içi kurs, seminer vb. programlara tabi tutulmalıdır.

KAYNAKÇA

[1] GOLEMAN, Daniel; Duygusal Zeka, Çev.,Banu Seçkin Yüksel, 22.Basım, Varlık/Bilim Yayınları, İstanbul, 2002

[2] YATES, Jere E.,Gerilim Altındaki Yönetici, Çev.Fatoş Dilber,İlgi Yayıncılık, İstanbul, 1989

[3] KIRTILLI, İsmail; Liderlikte Duygusal Zeka, http://www.koniks.com/topic.asp

[4] SUN-TZU, Savaş Sanatı, Çev., Thomas Cleary, Anahtar Kitaplar Yayınevi, Ankara.   2000, s.55.

[5] TÜTER, Nergis, “Etkin Ekipler ve Duygusal Zeka”, http://www.baltas-baltas.com

[6] “Emotional Competence Framework”, www.eiconsortium.org

COOPER, Robert K./ Ayman Sawaf; Liderlikte Duygusal Zeka, Yönetimde ve Organizasyonda Duygusal Zeka (EQ), Çev., Zelal Bedriye Ayman-Banu Sancar, Sistem Yayıncılık Şirket Kültürü Dizisi, İstanbul, 2000

  Gökhan KARAKUŞ      gfkarakus@ttnet.net.tr

Ana Sayfa    Home Page