www.tayyareci.com                  ANA SAYFA Tayyareci Türkçe Site KAYA SIGORTA
Tayyareci English Site
Tayyareci Deutsch Site
Sitede Arama :
 

MAKALELER MAKALELER

Murat Bardakçı’nın Hürriyet Gazetesi vasıtasıyla 

Aziz Hava Şehitlerimiz'in hatırasına büyük saygısızlığı.  

 Hürriyet Gazetesi Ramazan ayının başlamasından hemen önce, gazetenin ilk sayfasında “Ramazan ayı boyunca Murat Bardakçı’nın kaleminden Ramazan Çadırı” başlıklı sayfanın yayınlanacağını duyurdu. Tarihimizden bazı kesitler daha çok magazin havasında yazılarla bu sayfada yayınlanmaya başlandı. Ancak, Murat Bardakçı’nın 19 Kasım tarihinde “İlk hava şehidlerimiz, Fatih Meydanı’nda uyuyorlar” başlıklı yazısı basınımızda yayınlanan “düzmece tarih” konusunda eşi görülmemiş bir örnek olarak karşımıza çıktı.

RESMI BUYUTUN ---- 19 Kasım 2002 Hurriyet ten

 Neredeyse her cümlesi, milli arşivlerimizde ve kütüphanelerimizde belgeleri bulunan gerçeklere aykırı, yanlış ve uydurma bilgilerle doluydu. Murat Bardakçı’nın herhangi bir arşiv veya basit bir literatür araştırma zahmetine dahi girmeden düzmece bir tarih yazdığı apaçıktı.

 Bugün tarihimizle ilgili değerli belgelerin muhafaza edildiği yerlerden biri de M.S.B. Arşiv Müdürlüğüdür. Buradaki müzeyi gezenler Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle karşılaşırlar: “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.” Gerçekten, Murat Bardakçı’nın ilk hava şehitlerimizle ilgili düzmece tarih yazısı insanı hayrete düşürmektedir.

 Kitaplar, dergiler ve gazetelerde yayınlanan yazılar gelecek nesiller için kaynak niteliği taşırlar. Bu nedenle, gerekli düzeltmenin yayınlanması amacıyla, söz konusu yazısında yer alan bir çok asılsız ifadenin yanında, en temel yanlışlar altı madde halinde Murat Bardakçının dikkatine sunuldu.

 1)      İlk hava şehitlerimiz olan Fethi Bey, Sadık Bey ve Nuri Bey, Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi “Fatih Meydanı’ndaki anıtın altında” yatmamaktadır. 1914 yılında Filistin bölgesinde düşen ilk hava şehitlerimiz Suriye’de, Şam’da Emeviye Camii Şerifi’ndeki Selahaddin-i Eyyubi’nin türbesinin yanında yatmaktadırlar.

RESMI BUYUTUN   ----  ILK HAVA SEHITLERIMIZIN GERCEK MEZARLARI
İlk Hava Şehitlerimiz Fethi, Sadık ve Nuri Bey'lerin gerçek mezarları ( Fotograf : tayyareci.com Kolleksiyonu )

 2)      Havacılık tarihimizde İstanbul-Kahire uçuşu olarak anılan tarihi hava seferi için Fethi Bey ve Nuri Bey Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi “Şubat 1913” tarihinde değil, 8 Şubat 1914 tarihinde İstanbul’dan, bugün Yeşilköy olarak bilinen Ayastefanos’ta kurulmuş olan Tayyare Mektebinden hareket etmişlerdir.

 3)      Fransız havacı Pierre Daucourt, Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi Osmanlı genelkurmayının “daveti” üzerine “hava kuvvetlerimizi oluşturmak” için İstanbul’a gelen yabancı pilotlar arasında değildir. Kendisi, Fransa’da uzun mesafe uçuşları için konulan ödülü kazanmak amacıyla Ekim 1913’te Paris’ten hareketle, Paris-Kahire uçuşu olarak anılan hava seferine çıkmıştır. Bu uzun mesafe uçuşunun bir durağı olarak İstanbul’a inmiştir. Ayrıca, uçağı kötü hava koşullarından dolayı Toros Dağlarında düştüğünde Daucourt, Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi “feci şekilde” can vermemiştir. Bu kazadan sağ salim kurtulan Daucourt, Mısır’a kadar uçuşunu tamamlayabilmek için, düşen uçağının yerine Fransa’dan yeni bir uçak gönderilmesini dahi istemiştir.

 4)      Temmuz 1912’de, bir grup havacımızla birlikte, tayyare makinisti olarak eğitim almak üzere İngiltere’ye gönderilen Fethi Bey, Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi orada “birkaç yıl” kalmamıştır. İngiltere’de sadece birkaç ay devam edebildiği eğitimler sırasında, uçuculuğa olan yatkınlığı ve yeteneği fark edilerek, teknik eğitiminin yanında pilot olarak da eğitilmiştir. Balkan Harbinin başlamasıyla eğitimini yarım bırakarak yurda dönmek zorunda kalan Fethi Bey, Ekim 1912’de Garbi Rumeli Ordusu emrindeki tayyare müfrezesinde rasıt olarak harbe katılmıştır. Tüm güçlüklere rağmen Balkan Harbinin ikinci safhasında pilot olarak gerçekleştirdiği başarılı keşif uçuşları ile Osmanlı Ordusunun Bulgar kuvvetlerini geri püskürtmesinde büyük katkısı olmuştur.

 5)      Nuri Bey, Şubat 1914’de başlayan İstanbul-Kahire hava seferinde, Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi Fethi Beyle “aynı model bir uçakla” uçmamıştır. Nuri Beyin uçtuğu “Prens Cellaleddin” isimli uçak Deperdussin tipindedir.  

RESMI BUYUTUN 
Deperdussin Tayyaresi ( foto: Havacılık Tarihinde Türkler 1 Kitabı )

 6)      Nuri Bey, Murat Bardakçı’nın yazdığı gibi İstanbul-Kahire hava seferinden “geri dönmeyi” başaramamıştır. O da, Fethi Bey gibi, Filistin bölgesinde Yaffa’dan kalkarken denize düşmüş ve şehit olmuştur. Nuri Beyin adı, Fethi Bey ve rasıdı Sadık Beyle beraber havacılığımızın ilk şehitleri olarak anılmaktadır.

 Murat Bardakçı’nın düzmece tarih konusunda bir ibret vesikası olan yazısındaki yanlışlar bunlarla bitmemektedir. Yazısında ısrarla ilk hava şehitlerimizin altında yattığını belirttiği anıt, hem yazısı içinde hem de kullandığı fotoğrafın tanımında belirttiği gibi “1914” yılında tamamlanmamıştır. Temeli Enver Paşa tarafından Nisan 1914’te atılan anıt, 1916 yılında tamamlanmıştır.  

RESMİ BUYUTUN
Fatih Meydanı'ndaki Tayyare Şehitleri Anıtı (Fotograf : Bülent YILMAZER kolleksiyonu )

Yukarıda işaret edilen temel tarihi yanlışların aziz hava şehitlerimizin anısına, onların halen hayatta bulunan aile yakınlarına ve şanlı havacılık tarihimize büyük bir saygısızlık olduğu konusunda açık bir dille Murat Bardakçı’nın dikkati çekildi. Aldığı uyarının kaynağını da belirterek bu büyük yanlışın düzeltilmesi kendisinden rica edildi. Ayrıca, bu husus Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’e de yazıldı. Yönetimindeki gazetede, ilkeli gazetecilik anlayışından yoksun olarak, hiçbir araştırma yapılmadan kaleme alınmış ve hiç kontrol edilmeden yayınlanmış bu yazıdaki tarihi yanlışlarla ilgili sorumluluğu kendisinin de paylaştığı hatırlatılarak, düzeltmenin yayınlanması talep edildi.

 Yazısının baştan aşağı yanlışlarla dolu olduğu, böyle uydurma bir yazıyı nasıl yazdığı sorulunca, Murat Bardakçı hiç utanmadan, “o sayfadaki yazıyı benim mi yazdığım anlaşılıyor” diyebilmiştir. Sayfanın üzerinde kendi ismi ve resmi bulunurken, gazetenin ön sayfasında söz konusu sayfanın kendi kaleminden çıktığının ilan edilirken, Murat Bardakçı’nın böyle söyleyebilmesi son derece düşündürücüdür. Eğer ki, Murat Bardakçı bu yazıyı hiç bir kaynak göstermeden ve eserin asıl sahibinin adından hiç bahsetmeden, “başkasının eserinin üzerine imza atarak kendi çalışmasıymış gibi” yayınladıysa, hiç çekinmeden intihalcilikle suçladığı kişilerle aynı seviyeye inmiş olacaktır.

 Başkalarının hataları konusunda kalemini sivriltmeyi bilen Murat Bardakçı, ne yazık ki kendi cehaletinin eseri olan ayıbını düzeltmek için en ufak bir çaba dahi göstermemiştir. Bir özür ve düzeltmeyi yayınlamak bir yana, kendisine ayrılan sayfada, kendi yönetiminde hazırlanan Hürriyet Tarih dergisinin reklamında, sanki nispet yaparcasına şu sözleri kullanmaktadır: “Bildiğiniz tarih değil, bilmediğiniz tarih.” İlgili belgeleri bulabileceği milli arşivler de belirtilerek tarihi gerçekler kendisine açıklandığı halde yanlışını düzeltmek ve özeleştiri yapmak konusunda gereğini yapamayan Murat Bardakçı, anlaşılan odur ki “olmamış tarihi” yazarak bizlere bilmediğimiz düzmece bir tarihi sunmayı amaçlamaktadır.

 Tüm tarihi gerçeklere aykırı, baştan başa yanlışlarla dolu bir yazıyı yazan ve yayınlayanların, ilgili belgeleri bulabilecekleri kaynaklar da gösterilerek gerçekler kendilerine sunulduğunda, aynı sayfada ve aynı büyüklükte doğrusunu yayınlamaları sadece meslek etiklerini tanımlayan görev ve ilkeler gereği değil, aynı zamanda şahsi haysiyetlerinin de gereğidir.

 Milli birlik ve beraberliğimizi bozmak, bu vatanın yücelmesi ve korunması için kanlarını dökmüş şehitlerimizi küçültmek için çaba harcayan yeterince düşmanımız varken, popülist tarihçilerin bunların ekmeğine yağ sürmek istercesine düzmece tarih yazmaları ve bunu yayınlayabilecek ortamı bulabilmeleri acınacak bir durumdur. Yazıklar olsun!

 Bülent Yılmazer
yilmazer@tr.net                                               

  Konu ile ilgili daha fazla ve doğru bilgi için tıklayınız.

  Aynı Konu Üzerine... Tayyareci Forum

Sizde gönderin