www.tayyareci.com                  ANA SAYFA Tayyareci Türkçe Site Türkiye'nin gerçek havacılık sitesi
Tayyareci English Site
Tayyareci Deutsch Site
Sitede Arama :
 

Dördüncü nesil havadan-havaya füzeler geliyor

1989 larda Batı,  Warşova paktına karşı  üstün özelliklere sahip olduğuna inanıyordu. Ama Mig-29 ve Su-27 ler batı dünyasında airshowlarda görünmeye başlayınca sahip oldukları füze sistemleri Batı blokunu şok etmişti. Bu füze Vympel R-73 nato koduyla AA-11 Archer idi. Son derece kıvrak olan bu füze iyi bir ısı tarayıcısına, yüksek tahrip güçlü savaş başlığına ve yüksek karşıdan (off boresight) fırlatma açısına sahipti. Üstelik pilot başlığına monteli takip ve hedefleme sistemi ile kombine edilmişti bu sayede pilot paralelinde veya yanında bulunan hedeflere saldırmak için uçağın burnunu çevirmesi gerekmiyordu, başını yana çevirip engaje etmesi yetiyordu. Bu apaçık bir üstünlüktü ve buna karşı füze geliştirebilen ülke şu anda tek İsrail olmuştur. Diğer batı ülkelerinde ise  kısa menzilli havadan-havaya füze geliştirme ve çalışmaları devam etmekte olup çok yakında hizmete girmesi beklenmektedir.

  Kısa menzilli havadan havaya füzeler 4 nesile ayrılır:

1-     Nesil ilk defa 1950 lerde ortaya çıkar ve değişikliğe uğramaksızın 1960 ların başlarına kadar gelir. Örnek AIM-9B  Sidewinder son derece sınırlı bir angajman yeteneği vardı  yaklaşık 30 derece takip ve sıfır derece önleme açısı ile fırlatılıyordu. Sadece  takipte arkadan fırlatılabiliyordu ve mümkünse çok kıvrak olmayan hedeflere karşı afterburner kullanıyorlarken atılırdı. Savaş başlıkları güçsüzdü bir çok uçağın kaçmasına sebep oldular. Bu füzeler çoğu zaman güneşi bile takip ediyordu (daha sıcak ısı kaynağına yönelim)

2-     Nesilin örnekleri ise 1960 ların sonlarında ortaya çıkan AIM-9D/G ve İsrail Saphir füzesi dir. Bunlarda önleme açısı artı eksi 10 dereceye arkadan takip açısı da  45 dereceye çıkmıştı.

3-     Nesil füzeler  çıktıklarında artık  180 derecelik görüş açısına sahiptiler. 30 derecelik  önleme açısına (lead) sahiptiler. IR infraruj tarayıcı teknolojisindeki gelişmeler artık bu füzelere sadece motorun nozul sıcaklığını değil  gövde ve kanatların hücüm kenarındaki sürtünmeden doğan sıcaklığı bile algılmaya imkan veriyordu. Bu tip füzeler kızıl ötesi tarayıcı başlığı soğutmak için soğutucu sisteme gereksinim duyuyordu buda sıvı nitrojen(azot) taşımalarını gerektiyordu. Bunda  amaç devamlı sürette hedefte kilitli kalabilmekti. Bu neslin örnekleri arasında AIM-9L/M  (Falkland savaşında etkinliğini kanıtladı), israil python -3 füzesi (1982 de Bekaa Vadisi üzerinde 35 uçak düşürmüştür) sayılabilir.

4-     Nesil füzelerine gelince: Bu grubun, Batı dünyasında servisteki tek örneği israil Rafael Python-4 füzesidir. Öteki hemcinsleri ise şu anda deneme aşamasında ve çok yakında hizmete girmek üzeredirler bunlar arasında  AIM-9X, ASRAAM, IRIS-T ve A-darter füzeleri sayılabilir.

Yeni nesil füzelerin anatomisi ve çalışma prensipleri:

Modern füzeler  tarayıcı olarak görüntüleyici kızılötesi başlık kullanırlar. Bu sayede hedefindeki uçağı bir ateş topu olarak değilde,  tüm hatları ile net bir şekilde ayırd eder. Tarayıcı başlık multi spektral bantta çalışır ve böylece uçak ile uçaktan atılan saptırıcıları (flare vb pirotekninkleri) ayırd eder ve bunları redderek yönelmez.  Zira  bunların sıcaklığı ısı miktarı  büyüklükleri ve hızı uçağınkilerle uyuşmamaktadır. Tabiri caizse yeni nesil füzeler yemi yutmuyor. Bu ısı güdümlü füzelerin bir diğer olümcül üstünlükleri de laser proksimity sensörlerle (yakınlaşma algılayıcılar) ile birlikte kullanılabilmeleri. Bu ne anlama geliyor? Modern uçakların yapımında oldukça mukavim malzemeler kullanılmasıyla (titanyum,  kompozit bileşenler gibi) füzeyle tahrip etmek veya savaş dışı bırakmak oldukça zor. Buna karşı bulunan çözüm ise pek mertçe değil. Pilotu vurmak! İşte füzelere ilave edilen bu laser yaklaşma sensörleri uçağın kanopisini ve önünü  ayırd edebilmekte dolayısı ile füzeyi pilot kabininde kanopinin yakınında detone ederek(patlatarak) pilota zarar vemektedir.

Bu nesil füzelerin hizmetteki tek temsilcisi olan israil python-4 füzesi esas alınarak çalışma prensibi ve kabiliyetleri anlatılacaktır. (Python-4 füzesi batının elindeki uygulamada tek örnek onun doğu blokundaki karşılğı olan R-73 Archer 1989 lardan beri hizmettedir.)

Bu füzenin dizayn edilişindeki esas amaç füzenin menzili dahilinde uçağın önündeki 180 derecelik alanın (yarıkürenin) no escape zone-kurtuluşu olmayan alan olmasını sağlamaktır. Öyle ki bu ölümcül alanda düşman uçağını konumu istikameti doğrultusu uçuş yörüngesi (flightpath) nasıl olursa olsun  mutlaka isabet kaydettirmek esastır. Bunun sırrıda füzenin hedef takip sisteminde yatıyor. Standart  ısı güdümlü füzeler, tip-1 angajman denilen direk ve kestirme takip çizgisi izler.  Bu da füze atılan uçağa RWR ve diğer füze tehdit algılama sistemleri sayesinde uyarı gönderir. Bu sayede pilota yaklaşmakta olan füzeye karşı gerekli manevrayı yapma zamanı tanır. Füze yetişene kadarki sürede pilot güvenli pozisynunu alır süratini arttırabilir vs.. Decoy menziline girince de saptırıcı (flare- alev) lar sayesinde kurtulabilir. Ama Python-4 füzesi tip-2 denen dolaylı takip dairevi güdüm sistemini kullanmaktadır. Yani daha anlaşılır bir dille söylersek hedef aldığı uçağın arkasından dolanmaktadır. Bunun tehlikesi şurda: kendisine füze fırlatılan uçağın pilotu, alıcıları bir tehdit algılamadıkları için füze yakınına gelip nihayı aşama kitlemesini yapana kadar haberdar olamamaktadırlar. Uyarı geldiğinde ise zaten çok geç olmuştur ve hiç beklemediği bir pozisyonda angaje etmiştir. Üstelik decoy ve flare’in işe yaramayacağı yukarda anlatılmıştı. Python 4 füzesinin bunu: 1- tarayıcı başlığı, 2-gövdesi (airframe) ve 3-roket motoru sayesinde başarır.

  1. Tarayıcı üç eksende hareket edebilen (aşağı-yukarı-ve yuvarlanma) bir  ”göz”e sahiptir hatta insan gözünden bile hızlı haraket ettiği söylenir. 90 derecelik bir önleme açısı ile tarayabilir ve resim işlemcisi (dijital sinyal işlemci)  flare ve diğer decoyları (saptırıcı) ları reddedip uçağa kilitli kalmayı sürdürebilir.
  2. Füzenin yapısında 18 adet kanatçık vardır bu yüzden son derece kıvrak manevralar yapan bir füze olmuştur. Füzenin ön kısmındaki 4 sabit kanatçık, hemen ardındaki 4 servo kanatçığa hava akımını yönlendirme görevi yapar. Bunların arkasında füzeyi döndürmekle görevli 2 adet roleron vardır. Füzenin ortasında yer alan 4 kanatçık da kaldırma kuvvetini ve yüksek hücüm açısına yardım eder. Son bölümünde de 4 sabit kanatçık vardır ayrıca istikamet yönlendirmeli bir de motoru vardır.
  3. Motor katı roket yakıtı kullanır. Ayrıca füze otopilot sistemine de sahiptir hedef şayet çok keskin bir manevrayla ile füzenin takip alanından  çıkmaya çalışsa bile motor güç kesip hızı düşürebilme yeteneğine sahiptir. Böylece overspeed (aşırısürat) nedeniyle virajı dönemeyip hedefi yitirme tehlikesini bertaraf etmiş oluyor.

Python 4 aynı zamanda bir aktif lazer devre elamanına da sahip bunun konuluş amacı direk isabeti dolayısı ile kill’i  garantilemek içindir.  Savaş başlığı olarak parçalayıcı yüksek tesirli patlayıcı kullanmaktadır.

Füzenin broşür mesafesi 15 km olarak geçiyor. Yukarda sözü edilen tip-2 takip sistemi nedeniyle dolaylı  bir yörünge izlediği için füzenin  bu menzilinin bir miktar kısalması muhtemeldir. Öte yandan hava savaşlarının  gelecekte büyük ihtimalle görüş alanı (WVR) içerisinde cereyan edeceği düşünüldüğünde (zira görüş alanı dışında BVR ufuk ötesine atılan bir füzeden bir şekilde kurtulmak mümkündür, hemde bu ihtimal bayağı yüksektir) kısa mesafeli füzelerin öneminin artacağı ve birde isabet yüzdesi yüksek, kaçış olmayan ölümcül menziline giren uçakların kurtulamadığı bir füzenin vazgeçilmez olacağı açıktır.  

 
 
Derleyen :   Remzi ÖZTÜRK