5.
Sonuç
Osmanlıların
savaş boyunca talihi sık sık değişmiştir; öyle ki, kimi zaman
Enver Paşa ile arkadaşlarının en imkansız umutları gerçekleşecek
gibi olmuş, kimi zaman da Balkan Savaşları felaketleri yeniden yaşanmıştır.
Ancak, genel olarak ordu savaş öncesinde Genç Türkler ve Alman
danışmanlarının modernleştirme programının gerçekleştiğini
kanıtlamış, dostun da düşmanın da beklemediği başarılara
ulaşmıştır. Osmanlı harekatının en görkemli zaferi Çanakkale’de
yer almıştır.(51)
Havacılık,
Çanakkale/Gelibolu çıkarmasında sayıca az da olsa önemli bir
rol oynamıştır.Müttefik kanatta günlük harekata katılan uçak
sayısı hiçbir zaman 60’ın üzerine çıkmamışken, Merkez
kuvvetlerde belki 20 yi bulmuştur. Uçakların bir kısmı genelde
bakımdaydı, aksi taktirde kullanılamazdı. Dolayısıyla
harekatta kullanılan uçak sayısı nispeten daha düşüktü. Zayıf
motorlu uçaklar için hava koşullarının ağır olduğu, yedek
parça sıkıntısının yaşandığı ve özellikle Almanlar ve Türkler
için uzun ikmal hatlarının mevcudiyetinden dolayı harekat çok güç
şartlar altında yürütülüyordu. Ayrıca kalifiye elemena çok
ihtiyaç vardı. (52)
Çanakkale
Savaşı boyunca Türk Hava Kuvvetlerinin hiyerarşisi, rütbeyi
dikkate almaksızın, havacılık taraftarlarının savaşın ilk
evresinde eldeki çok az uçağı nasıl en iyi şekilde kullanılabileceği
konusunda etkili olmalarını sağlamış; Serno, Türk ve Alman üst
düzey komuta kademelerini Gelibolu yarımadasının savunulmasında
daha fazla uçağın çok gerekli olduğuna kesinlikle ikna etmiş,
bu da uçakların yaratacağı başarılara yol vermiştir. Savaşın
son dönemlerinde hava gücü düşmanın aleyhine tersine dönmüştür.
Savaş sürüklenip giderken, Müttefiklerin
birleşik hava kuvvetlerinin etkinliği ve uçak sayısı iyice
azalmış, bunun aksine Türk Hava Kuvvetleri güçlenerek, Çanakkale’deki
eşsiz Türk zaferine katkıda bulunmuştur.(53)
|
5.
Conclusion
Ottomans
chance changed frequently during the campaign; such that even the
most impossible hopes of Enver Pasha and his friends became true,
and some time the Balkan Campaign disasters repeated. Generally
speaking, the army proved the realization of the modernization
program that the jeune Turks and German consultants prepared well
and gained great success. The most spectacular victory took place at
Çanakkale.(51)
Aviation
played an important although numerically minor role in the
Dardanelles/Gallipoli campaign. The number of aircraft involved in
daily operation at the maximum never exceeded about 60 on the Allied
side, and perhaps 20 for the Central Powers at any given time. Some
aircraft were usually under repair, or otherwise non-operational, so
the actual number available for missions daily was relatively small.
Operational conditions were difficult because of general weather
conditions for low-powered aircraft, limited spares and lengthily
supply lines-especially for the Germans and Turks. Qualified
mechanics were much in demand.(52)
During
the Dardanelles War, the hierarchy within the Turkish Air Force,
without taking ranks into consideration, caused aviation advocates
to become more effective for the optimum use of the few aircraft
available in the first phase of the war; Servo convinced Turkish and
German high level command authorities that more aircraft were
necessary for the defense of Gallipoli Peninsula and this yielded to
the success of the aircraft. On the contrary, at the last phases of
the war air power was exerted against the enemies. When the war was
going on, the number of allied aircraft and their efficiency
declined while the Turkish Air Force gained strength and contributed
to the Unique Turkish victory in Dardanelles.(53)
|
(51)
Stanford SHAW, …, A.g.e., s.380.
(52)
Richard T.WHıSTLER, “Over The Wine-Dark Sea, Aerial Aspects of
the Dardanelles, Gallipoli Campaign, Part:III : Turco-German
Aviation”, Over the Front, 1994, U:S.A., Vol 9 (3)
s.230.
|