1917
Yılında Bölüğün personel ve uçak
durumu ise şöyleydi:
10 ncu Tayyare Bölüğünün
Kuvvesi
U ç u c u l a r
Pilot
Rasıt U
ç a k l a r (Albatros)
Tarih
: Subay
Astsubay Subay Astsubay
Bakım personeli Muharebe
Keşif
Mart
1917
1
1
3
- 12
4
-
Nisan
1917
- 1
2
- 13
2
-
Mayıs
1917
-
1
1
1 11
2
-
Haziran
1917 2
2
4
1
9
4
-
Temmuz
1917
2
2 4
-
8 4
-
Ağustos
1917 3
2
2
1
9
5
-
Kasım
1917
3 1
4 1
12
5
-
Aralık
1917
3 1
4
1
16
5 -
Uçucuların
isimleri:
Bölük
Komutanı Pilot Üsteğmen Westfa
Pilot
Üsteğmen Sadettin
Pilot Asteğmen Riga
Rasıt Üsteğmen Lederer
Pilot
Asteğmen Haring
Pilot Asteğmen Bolar Rasıt
Üsteğmen Arif Hikmet
Pilot
Asteğmen İlmer Pilot Baççavuş
Nuri
Rasıt Teğmen Celal
Pilot
Asteğmen Yakop
Pilot Başçavuş Alayınayık
Pilot
Asteğmen Garbiykot
Mart
1917'de cephe hattına daha yakın olan Sekerat mevkii Palunukçay
batısında ileri alandan görev uçuşu için havalanan Pilot Üsteğmen
Ahmet Nuri uçağın düşmesiyle şehit olmuş, uçakta bulunan rasıt
ile Alman makinist yaralanmışlardı.
Mevsimin
kış olması sebebiyle Ruslar ciddi bir harekata girişmemişler
ise de, her iki taraf arasında küçük çatışmalar ve mevzi düzeltmeleri
için çarpışmalar oluyordu.
8 Mart 1917'de yapılacak taarruz için 2 nci ve 3 ncü Orduların
sevk ve idaresi Ahmet İzzet Paşa'ya bağlanarak Ordular Grubu
Komutanlığı kuruldu ve 2 nci Ordu Komutanlığına da Mustafa
Kemal Paşa (Atatürk) atandı. Ahmet İzzet Paşa'nın emrine
girmek istemeyen 3 ncü Ordu Komutanı Vehip Paşa ayrılmış,
yerine Fevzi Paşa (Mareşal Çakmak) vekalet etmişti.
Rusya'da başlayan devrim Rus ordusundaki disiplini hissedilir
derecede bozmuştu. Mart ayındaki küçük çatışmalarda Rus
askerlerinin savaşmak istemedikleri ve küçük zorluklar karşısında
Türklere teslim oldukları görülüyordu.
Mustafa Kemal Paşa görevine başladıktan sonra, Başkomutanlık
Vekaleti tafafından ordu emrine verilmesi kararlaştırılan yeni uçakların
Elazığ'a gönderilme konusunu bölük uçucularıyla görüşmüş
ve uçakların havadan getirilmeleri hakkındaki tekliflerini
onaylamış ve bu görüşmeden sonra uçakların uçarak Elazığ'a
gönderilmesi için Başkomutanlık Vekaletine çektiği mesaj
olumlu karşılanmıştı. Bu arada eldeki uçaklarla ordu
cephesinde keşif görevlerine devam ediliyordu.
24 Nisan 1917'de ordu komutanlığı Muş ve Göynük'deki Rus
kuvvetlerinin bulunup bulunmadığını, bulunuyorsa durumunun
meydana çıkarılmasını emretmişti. Hava muhalefetinden dolayı
bu keşif 5 Mayıs 1917 günü yapılmış ve Muş ovasında,
Ziyaret-Varto yolu ile doğuya giden diğer yollarda düşmanın görülmediği,
Göynük vadisinde Göynük köyü ve Hacıyan dolaylarında Rus
birliklerinin bulunduğu bildirilmişti. Keşif yapıldıktan sonra
meydana dönüşte motordan yağ akmaya başlamış ve bir süre
sonra motor durduğu için ormanlık sahaya iniş yapmak zorunda kalınmış,
uçak kırıma uğramış, pilot ve rasıt yaralanmıştı.
10 Mayıs 1917'de Göynük vadisinde önceden tespit edilen düşman
birliklerinin yerinde olduğu görülmüşse de kuvvet ve durumu
meydana çıkarılamamıştı.
16 Haziran 1917'de Varto ve Hınıs dolaylarında yapılan hava keşfinde;
Varto'da bir tümenin, Hınıs dolaylarında bir kolorduyu kapsayan
çadırlı ordugahların ve dört uçağı alabilecek bir uçak
hangarı ile çadırının görüldüğü bildirildi. Bu keşif sırasında
Hınıs alanından havalanan iki Rus uçağı ile hava muharebesi
yapılmış, Türk pilotunun cesur saldırışları karşısında düşman
muharebeyi keserek uzaklaşmıştı. Malazgirt yönünde yapılan
hava keşfinde, Karmuş'da bir çok çadır ve iki uçak hangarının
bulunduğu; Ahlat, Tendürek ve Malazgirt'de düşmanla ilgili önemli
bir şey görülmediği, Kop ve Liz dolaylarında yaklaşık üç
alayın bulunduğu ve bunların bombalandığı, keşif sırasında
Karmuş'daki düşman hava alanından iki Rus uçağının havalandığı
bildirildi. Yapılan bu keşifte Liz'de görülen kuvvet, esir alınan
Rusların ifadesiyle de doğrulanmıştı.
28 Haziran 1917'de Garip köyündeki ileri alandan kalkan uçaklarla
Göynük ve Muş cıvarındaki düşman durumu keşfedilmiş ve görülen
topluluklara bomba ve uçak okları atılmıştı. Bu keşifler sırasında
düşman uçakları da Türk birlikleri üzerinde uçmakta ve Türk
hava alanlarına taarruz etmekteydiler. Bu taarruzlardan biri
Mezraa'daki alana yapılmış ve altı bomba atılmıştı.
Bu sıralarda Türk ordularının emir komuta kademelerinde bazı değişiklikler
olmuştu. 8 Temmuz 1917'de 2 nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa
Yıldırım Ordular Grubunun 7 nci Ordu Komutanlığına atanmış
ve yerine Fevzi Paşa getirilmiş, 3 ncü orduya Vehip Paşa tekrar
gelmişti.
Cephede bazı keşif faaliyetleri devam etmekle beraber taraflar
arasındaki muharebeler şiddetini kaybetmişti. Bu tarihlerde Rus
askerleri beyaz bayrak çekerek ''yakında sulh olacak'' diye bağırıyorlardı.
Kara harekatının yavaşlamasına karşılık keşif, gözetleme ve
taarruzi hareketler devam ediyordu. 10 Temmuz'da Malazgirt, Bulanık,
27 Temmuz'da Tercan dolaylarında yapılan keşifte düşman hakkında
bir çok bilgiler toplanmış, Tercan'da görülen karargah ve
depolar bombardıman edilerek bir kısmı tahrip edilmişti.
2 nci Ordu Göynük ovası, Şoşar deresi, Erzurum, Ilıca ve
Tercan dolaylarındaki düşman durumunu, yol ve tahkimat bölgelerinin
havadan keşfedilmesini istemişti. Bu emir üzerine yapılan hava
keşfiyle düşman birliklerinin bulunduğu yerler, yol ve tahkimat
durumu bir raporla komutanlığa sunulmuştu. Verilen bu rapora göre
keşif bölgesinde ortalama olarak 14 tabur görülmüştü.
13 Ağustos 1917'de hava keşifleri Erzincan dolaylarına kadar uzatıldı.
Erzincan dolaylarındaki tahkimat, topçu mevzileri, cephane depoları,
şehrin kuzeyindeki hava alanı ve bu alanda bulunan uçaklar tespit
edilmişti. Hava alanında görülen dört uçak ve alandaki uçuş
tesisleri bombardıman edilmiş ve bu sırada havalanan bir düşman
uçağı ile hava muharebesi yapılarak üsse dönülmüştü.
31 Ağustos 1917'de Göynük dolaylarında yapılan keşifte, Oğlut'un
kuzeyinde Göynük suyu kenarında bir alayı kapsayan ordugah görülmüştü.
Cephede esir alınan Rus askerlerinin Tuğlıyan'da ve Çanak köyünde
bir Rus alayının bulunduğunu söylemeleri üzerine, komutanlıkça
Oğnut-Kalecik yönüne bir keşif uçağı gönderilerek verilen
bilgilerin doğru olup olmadığının öğrenilmesi istenmişti. Bu
emir üzerine görev bölgesine giden uçağın yaptığı keşifte,
Göynük ile Kürit arasında sahte bir ordugahın kurulduğu ve
burada hiç bir birliğin bulunmadığı tespit edildi. Kale'nin güney
batısındaki sahada çadıra benzeyen ot yığınlarına yangın
bombası atılarak yakıldı.
1 Eylül 1917'de 10 ncu Tayyare Bölüğüne Fırat nehri üzerinden
Erzincan'a kadar olan bölgedeki düşman durumunun keşfedilmesi görevi
verilmişti. Bu görev için Garip köyündeki ileri alandan kalkan
keşif uçağının yaptığı keşifte, Fırat nehri dolaylarında
üç bölük, Erzincan kuzeyinde Okul dolaylarında iki uçak hangarı
ve iki uçak, kışla yakınında bir taburluk ordugah tespit
edildi. Bu görevde uçak hangarı, kışlalar bombalanmış ve
Tercan üzerinden yapılan dönüş sırasında Fırat yakınında
bulunan Çimentepe dolaylarında Bristol tipinde bir Rus uçağının
hücumuna uğramıştı. Kanatları üzerinde makinalı tüfekleri
olan bu süratli düşman uçağı Türk uçağına alttan birkaç
defa taarruz etmiş ve Türk uçağının açtığı makineli tüfek
ateşi karşısında keskin bir dönüşle muharebeyi keserek
Erzincan yönünde uzaklaşmıştı. Eylül ayı içinde Erzincan,
Muş, Bitlis, Malazgirt, Tutak ve Başkale dolaylarında birçok
hava keşif görevleri yapılmış ve düşman hakkında pek çok
bilgi toplanmıştı.
Ekim ve Kasım aylarında da keşifler devam etti ve komutanlığın
istediği bilgilerin elde edilmesine çalışıldı.
(b) 7 nci Tayyare Bölüğünün Harekatı:
3 ncü Ordu emrindeki 7 nci Tayyare Bölüğü Suşehri'nde konuşlanmıştı.
Bölük mevsimin uçuşa uygun olmayan günlerinde uçamaz durumda
olan uçaklarını onarmış, uçuşa elverişli havalarda keşif ve
taarruz görevlerine devam etmişti. Bölüğün personel ve uçak
durumu şöyleydi.
7 nci Tayyare Bölüğünün Kuvvesi
U Ç U C U L A
R
U Ç A K L A R
P i l
o t
R a s ı t
Bakım
Muharebe
Keşif
Tarih
: Subay
Astsubay Subay Astsubay
Personeli Tipi
Adet Tipi
Adet
28
Mayıs 1916
1
-
1 -
7
1
2
25
Ocak 1917
3
-
2 -
2
Albatros 1
Albatros
1
Mart
1917
- 2 2 - 2
Albatros
2
- -
Nisan
1917
- 1
2 -
3
Albatros 1
- -
Mayıs
1917
- 1 2
-
3
Albatros 3
-
-
Haziran
1917
1 1
3 -
5
Albatros 3
-
-
Temmuz
1917
1 1
3 -
5
Albatros 2
-
-
Godron 1
Ağustos
1917
1 2 3
-
6
Albatros 2
-
-
Godron
1
Eylül
1917
2 2
3 -
7 Albatros
2
-
-
Godron 1
Kasım
1917
1 1
2 -
4
Albatros 2
-
-
Godron 1
Aralık
1917
1 1
2 -
4
Albatros
2 -
-
Godron 1
Eylül 1917 uçucu personel isimleri
Kasım 1917 uçucu personel isimleri
Bölük
Komutanı Rasıt Yüzbaşı Şükrü Koçak Pilot
Üsteğmen Abdullah (İstanbul'da depo md. yrd.)
Pilot Astsb Vecihi (Erzincan'da düşürüldü Rusya'da
esir)
Uçuş
heyeti Pilot Üsteğmen Abdullah Rasıt
Tğm Bahattin (Erzincan'da düşürüldü Rusya'da esir)
'' ''
Pilot Teğmen Emin Nihat Sözeri
Rasıt Yzbı Şükrü Koçak (3 ncü Ordu, 1 nci Şb kur stajında)
'' ''
Pilot Astsubay Vecihi Hürkuş
'' ''
Pilot Astsubay Hayrettin
Rasıt Üsteğmen Fikri (Bölükte görevde)
'' ''
Rasıt Üsteğmen Fikri
Pilot Astsubay Hayrettin (Bölükte görevde)
'' ''
Rasıt Üsteğmen Bahattin
Uçaklar
Uçaklar
İki Albatros-C III (İki kişilik keşif)
İki Albatros-C III (Biri uçamaz durumda)
Bir Godron-G IV (Ruslardan alınan) Bir
çift motorlu Godron (Uçar durumda)
Bu
uçaklardan bir Albatros-C III keşif uçağının iniş takımı
kırık ve Ganimet adındaki çift motorlu Godron hintyağı
beklemekte.
6 Ocak 1917'de 12 gemiden oluşan Rus filosu Esbiye açıklarında
batıdan doğuya doğru bir rota takip ederek Türk ordusunun sol
yanını tehdit etmeye başlamıştı. Ocak ayında her iki taraf da
keşif ve baskın harekatlarına devam ettiler. Harşit ormanları içerisinde
yapılan muharebelerde Türk birlikleri Ruslara ağır kayıplar
verdirmiş, özellikle Kozan ve Kaynaş'da önemli başarılar sağlamışlardı.
Bu safhada Rus deniz uçakları Tirebolu'yu Bombardıman ederek
deniz ulaştırmasına engel olmak istemişlerdi.
13 Şubat 1917'de Çardaklı ve Erzincan dolaylarında yapılan keşifte
düzenli ordugahlar görülmüş, Erzincan'da Rus hava alanı ve
Yerhanı'ndaki Rus karargahı bombardıman edilmişti. Aynı gün
Kemah ve Erzincan yönünde yapılan ikinci keşiften sonra alana dönen
uçak mecburi inişte hasara uğramıştı. Türk uçaklarının bu
faaliyetlerine karşılık Rus uçakları da Refahiye'yi bombaladılar.
8 Haziran 1917'de Erzincan'a keşfe giden Türk
uçağı Refahiye üzerine geldiği zaman iki düşman uçağı ile
karşılaşarak hava muharebesine girişti. Türk uçağının
maharetle yapılan menevra ve ateşleri karşısında düşman uçaklarından
biri Kemah, diğeri Dedege yönünde uzaklaştılar. Dedege yönünde
uzaklaşan düşman uçağını takip eden Türk pilotu düşmanı
bozuk bir inişle alanına inmeye mecbur etti.
16 Haziran'da bir Rus uçağı Suşehri'ne kadar gelerek şehri
bombardıman etmiş ve bu sırada havalanan Albatros tipindeki Türk
uçağı hava muharebesi yapmak üzere düşmana yaklaşmış ise de
düşman muharebeyi kabul etmeyerek uzaklaşmıştı.
30 Haziran'da Godron tipi çift motorlu Rus uçağı Kelkit
zannederek yanlışlıkla Alucra'ya indiğinden sağlam olarak
ele
geçirilmiş, pilot ve rasıtı esir edilmişti. Uçağı Astsubay
Vecihi uçurarak Şehrine getirmişti.
18 Temmuz'da Erzincan dolaylarındaki düşman durumu keşfedilmiş,
görev esnasında Erzincan hava alanı bombalanmıştı. Bu bombardımandan
sonra havada bulunan Ferman tipindeki Rus uçağına taarruz edilmiş,
düşman pilotu kendini kurtarmak amacıyla süratle alana inmek
zorunda kalmıştı.
Devam eden hava harekantından dolayı 7 nci Tayyare Bölüğünde uçaklar
azalmaya başlamıştı. Bu nedenle, İstanbul'dan Sivas'a gönderilen
8 nci Tayyare Bölüğünün bir uçağı 7 nci Bölüğe verilmiş
ve uçarak Suşehri'ne getirilmişti.
3 ncü Ordu Komutanı, meydana gelen kaza ve kırımlardan uçucuları
sorumlu tutuyordu. Komutan haklı olarak uçakların kırılmalarını,
yollarını şaşırarak alan dışına inmelerini kesinlikle
istemiyor, uçucuların her türlü hava şartlarında görev
yapmalarını arzu ediyordu. Meydana gelen kırımları, doğrudan
doğruya pilotların hatası, ihmal ve hatta uçuştan çekinme ve uçuşa
karşı isteksizlik olarak kabul ediyordu. Bu nedenle ordu komutanlığınca
4 Ağustos 1917'de Başkomutanlık Vekaletine, Hava Kuvvetleri Müfettişliğine
cephede görev yapan uçucuları şikayet eder içerikte olan aşağıdaki
teklifi sunulmuştu.
''Uçuculardan orduca istifade edilmemektedir. Buna sebep Hava
Kuvvetleri Müfettişliğinin orduya atadığı pilot ve rasıtların
yeteneksizliği ve ehliyetsizlikleridir. Özellikle dağlık olan bölgelerde
iyi yetişmemiş pilot ve rasıtlar hiç bir işe yaramamaktadırlar.
Buna karşılık bir çok fedakarlık karşılığında getirilen uçaklar
ve malzemenin kısa zamanda elden çıkmasına sebep olmaktadırlar.
Cepheye gönderilen altı uçaktan üçü daha bölüklerine katılmadan
tecrübe sırasında parçalanmış ve 22 Temmuz'da Suşehri'ne
gelmek üzere Sivas'dan kalkan bir uçak da yolunu şaşırarak
Giresun dolaylarında kullanılamayacak bir şekilde hasara uğramıştır.
Yeteneksizlikleri görülenleri Hava Kuvvetleri Müfettişliğine
iade edeceğim.
Ordu emrindeki tayyare bölüğü kuruluşunun noksanlarını daha
önce bildirmiş ve Sivas'da bir uçak tamirhanesinin kurulmasını
istirham etmiştim. Verilen cevapta tamirhanenin kurulmasına çalışılacağı
ve bu hususta Hava Kuvvetleri Müfettişliğine emir verildiği
bildirilmişti. Ayrıca Giresun ve Suşehri'ne birer meteoroloji
istasyonunun kurulmasını Müfettişlikten talep etmiştim. Bu isteğimin
yerine getirilebileceği bildirilmiş olmasına rağmen hala yapılmamıştır.
Düşmanın Erzurum'da bulundurduğu 6-8 uçaktan ibaret ikmal müfrezesinden
başka Erzincan, Kelkit ve Trabzon'da bulunan 12 uçaktan 2-3'ü
hemen hergün cephenin çeşitli kesimleri üzerinde uçmaktadırlar.
Buna karşılık ordunun iki uçağı ve uçabilecek nitelikte olan
bir pilotu vardır. Bölüklerde yedek malzeme, özellikle yedek
pervane, kanat bezi, emayit, kanat çivisi olmadığından küçük
arızalarda bile uçaklar uçamaz durumda kalmaktadırlar.''
Ordu Komutanlığının bu şikayetlerine rağmen eldeki imkanlarla
hava keşifleri devam ettiriliyordu.
1 Eylül 1917'de Oğnut, Tokliyon, Varto ve Hınıs dolaylarında
hava keşifleri yapılmış, Oğnut'un kuzeyinde görülen bir alaylık
ordugahın sahte tesisler olduğu anlaşılmış, Hınıs'da görülen
ordugah ile iki uçak çadırı bombardıman edilmişti.
3 ncü Ordu Komutanlığının Müfettişlikten istediği malzeme,
personel ve uçaklar hakkında 4 Eylül 1917'de gelen cevapta
Sivas'da kurulacak tamirhane için gerekli hazırlıkların
bitirilmek üzere olduğu, ordudan bir uzman şahsın Sivas'a gönderilmesi
ve orada tamirhane olmaya elverişli bir binanın bulunup bulunmadığının
tespit edilmesi, orduya, Almanya'dan gelmesi beklenen en son sistem
A.E.G. uçaklarından üç uçak ile bir makinist ve bir kanat
tamircisi verileceği bildirilmişti.
Karşılıklı yazışmalar devam ederken cephedeki hava keşifleri
devam ediyordu.
22 Eylül 1917'de Kelkit ve Bayburt dolaylarındaki düşman
durumunu keşfe giden Pilot Astsubay Vecihi ve Rasıt Yüzbaşı Şükrü
yönetimindeki Albatros-C III av-bombardıman uçağı Kelkit'e vardığı
zaman Kelkit alanında biri tek, diğeri Ferman tipinde çift satıhlı
iki düşman uçağı havalandı. Tek satıhlı uçak uçak yükselmek
üzere Köse yönüne doğru uçmaya, çift satıhlı uçak ise
kendi hava alanı üzerinde yükselmeye başladı. Bu sırada Türk
uçağı 3400 metre yükseklikte bulunuyordu. Türk pilotu hava
muharebesi yapmak amacıyla kalkan düşman uçaklarına nazaran üstün
durumda idi. Pilot yükseklik avantajını kullanarak gaz kesti ve
çift satıhlı düşman uçağına taarruza başladı. Bu sırada düşman
uçağı kendini savumak için manevra yapıyor ve aynı zamanda yükseklik
kazanmaya çalışıyordu. Böylece 20 dakika devam eden takipten
sonra her iki uçak aynı yüksekliğe gelmişti.
Türk pilotu, rasıtına iyi bir atış olanağı taratmak amacıyla
manevra yapıyor ve rasıt da fırsat bulunca makineli tüfekle düşmana
ateş ediyordu. Yapılan bir kaç atıştan sonra makineli tüfek
tutukluk yaptı. Bu fena durum karşısında pilot uçağı yükselterek
makineli tüfeği ile düşmana taarruza başladı. Türk pilotunun
saldırışları karşısında düşürüleceğini anlayan anlayan
Rus pilotu muharebeyi keserek, keskin bir dalışla muharebe sahasından
uzaklaştı. Diğer düşman uçağı görülmüyordu. Türk uçağı bombalarını
400 metre yükseklikten alandaki uçak hangarlarına atarak şehir
üzerine yöneldi ve Kelkit'de bildiri attıktan sonra üssüne
döndü. Türk pilotlarının bu başarılı hava savaşı 1 nci
Kafkas Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa tarafından övülmüştü.
3 ncü Ordu Komutanlığı Erzincan ve Tercan yolunda Rusların geri
çekilen birlikleri olup olmadığının meydana çıkarılması için
24 Eylül 1917'de Refahiye, Kemah ve Erzincan dolaylarında
hava keşfi yapılmasını emretti. Yapılan keşifte Tercan,
Erzincan ve Refahiye yollarında düşmanın çekilmesine dair bir
faaliyet görülmediği ve Erzincan'daki hava alanının etkili bir
şekilde bombalandığı bildirildi.
8 Ekim 1917'de keşifler devam etmiş ve Erzincan dolaylarında çok
iyi bir hava savunma şebekesi kurulduğu öğrenilmişti. Aynı gün
Erzincan hava alanınını bombalamak ve Erzincan ovasında keşif
yapmak üzere görevlendirilen Pilot Astsubay Vecihi Rasıt Üsteğmen
Bahattin Erzincan'a yaklaştıkları sırada alandan kalkan düşman
uçağı ile yaptıkları hava muharebesinde isabet alarak iniş
yapmak zorunda kalmış ve her iki Türk uçucusu da yaralı olarak
düşmana esir düşmüşlerdi.
9 Ekim 1917'de Kemah kasabasına bir düşman uçağının atmış
olduğu mektuptan Astsubay Vecihi ve Üsteğmen Bahattin'in düşürüldükleri
öğrenilmişti.
Bu sıralarda 7 nci Tayyare Bölüğünde motor arızası, pilotaj
hatası ve düşmanla yapılan hava muharebelerinde bazı uçaklar
elden çıkmış ve böylece bölükte iki uçak kalmıştı. Buna
karşılık Ruslar müttefiklerinden aldıkları son model uçaklarla
cephe üzerinde ve gerisinde hava üstünlüğünü sağlayacak bir
duruma girmişlerdi. Özellikle 8 Ekim 1917'de bölükteki en cesur
ve kudretli iki uçucunun hava muharebesinde vurularak yere
indirilmesi bu üstünlüğün bir ifadesi idi.
Bu tarihte 2 nci Rus Kafkas Kolordusu Kapaktepe dolaylarında
taarruzi bir harekata girişmişti. Rusların başka cephelerden
buraya takviye birlikleri getirip getirmediğinin meydana çıkarılması
amacıyla komutanlık Şıran suyu, Çilhoroz tepesi, Terekes,
Gemori, Elmadağı, Gümüşhane ve Başkilise dolaylarında hava keşfi
yapılmasını emretti.
1 Kasım 1917'de keşfe giden uçak, Gemori'de birşey görmediğini,
Erzincan, Trabzon şosesinin uçulabilen kısımlarında önemli
bir hareket olmadığını; Taşlıca tepesi ve bu tepenin güneyinde
topçu mevzii görüldüğü ve bu mevzilerden uçağa ateş açıldığı,
yollarda takviye birlikleri görülmediğini bildirmişti. Ordu
tarafından Tercan ve Fırat dolaylarındaki Rus kuvvetlerinin
durumu hava keşifleriyle göz altında bulundurulmakta, uygun
yerlere de bildiri atılmaktaydı.
(c) 8 nci Tayyare Bölüğünün Harekatı:
3 ncü Ordu emrinde görev yapan 7 nci Tayyare Bölüğü, cephenin
çok geniş olmasından Karadeniz'deki Rus filosu ve Karadeniz kıyılarında
ilerleyen Rus kuvvetlerini gözetleyemiyordu.
3 ncü Ordu Komutanlığı Başkomutanlık Vekaletine Karadeniz kıyılarındaki
düşman harekatının keşif ve gözetlenmesi için bu bölgeye bir
hava keşif birliğinin verilmesini teklif etti. Başkomutanlık bu
teklifi uygun bularak 8 nci Tayyare Bölüğünü kurdu. Bölüğün
personel ve uçak durumu şöyleydi.
8
nci Tayyare Bölüğünün Kuvvesi
U Ç U C
U L A R
U Ç A K L A R
P i l o t
R a s ı t Bakım Muharebe
Keşif
T
a r i h
Subay Astsubay Subay
Astsubay Personeli T
i p
i
Adet T i p i
Adet
Ocak
1916
1
-
3
-
2
Albatros
1
-
-
Nisan
1917 1
- 3
-
2
Albatros 1
-
-
Mayıs
1917
1
-
3
-
2
-
-
-
-
Haziran
1917
2
-
3
-
4
-
-
-
-
Temmuz
1917 1 -
4
- 3
-
-
-
-
Ağustos
1917
1 -
3
-
3
Albatros
1
-
-
Eylül 1917 1
-
3
-
3
Albatros
1
-
-
Ekim
1917 1
-
2 -
2
Albatros-C III
1
-
-
Kasım
1917
1
-
3 -
2
Albatros
1
-
-
Aralık
1917
1
- 3
-
3
Albatros
1
-
-
8 nci Tayyare Bölüğünde görev
alan personel
8 nci Bölük Komutanı Rasıt Kurmay Yüzbaşı Yakup Sami
Uçuş Heyeti Pilot Üsteğmen Rifat
'' '' Pilot
Üsteğmen Sezai
'' ''
Rasıt Üsteğmen Mazlum Kevüsk
''
'' Rasıt Teğmen Hüsnü
Bölük sözlü talimata göre Giresun'da olacaktı. 1917 yılı Şubat
ayında İstanbul'da hazırlıklarını tamamlayan bölük Ulukışla'ya
kadar demiryolu ile getirilmiş ve trenden indirilerek o civarda önceden
seçilen bir alana götürülmüştü.
Hava Kuvvetleri Müfettişliğinden alınan emre göre uçaklar Ulukışla'da
kurulup tecrübeleri yapılacak ve sonra uçarak Kayseri-Sivas üzerinden
Suşehri'ne gidecek, orada Ordu Komutanlığından emir aldıktan
sonra Giresun'a intikal edeceklerdi.
Ulukışla'da seçilen alan geniş ve düz olmakla beraber dolaylarında
küçük bir çok tepelerin ve doğusunda Toros dağlarının içine
uzanan bir vadinin yer alması burada karışık hava akımlarının
bulunması olasılığını kuvvetlendiriyordu. Bu yüzden bu alandan
iniş ve kalkışlar emniyetli olmayacaktı. Bu durumu göz önünde
tutan uçucular burada uçuş yapılmamasını ve Kayseri'ye
gidilmesini teklif ettiler. Bu teklife rağmen Bölük Komutanı uçuşa
hazırlanan bir uçağın denemesini yaptırmak için Üsteğmen Sezai
ve Bölük Başmakinisti Salih'i görevlendirdi.
26 Mart 1917'de yapılan deneme uçuşunda Külek boğazının hava akımlarına
giren uçak düşerek parçalanmış ve içindekiler şehit olmuştu.
Bu kazadan sonra bölüğün kamyonlarla Kayseri'ye nakline karar
verildi. Uçaklar orada hazırlanacak ve uçulacaktı. Yine günlerce
nakliyat yapıldı. Kayseri, İncesu şosesinin güneyinde ve
Kayseri'nin bir buçuk kilometre batısında seçilen alana uçak çadırları
kuruldu ve çalışmaya başlandı.
2 Mayıs 1917'de tecrübe uçuşu için bir uçak hazırlandı.
Pilot Üsteğmen Rifat uçağını yerde denedikten sonra havalandı.
İyi bir kalkıştan sonra meydana dönerek inişe geçti ve inişte
kendi hatasından dolayı uçağı yere çarparak kırdı. Bu kırımdan
sonra 5 Mayıs 1917'de 3 ncü Ordu Komutan Vekili, Başkomutanlık Vekaletine
8 nci Tayyare Bölüğündeki iki uçağın tecrübe uçuşlarında
elden çıktığını ve bunların yerine iki yeni uçağın gönderilmesini
teklif etti. Bu teklif üzerine 8 nci Tayyare Bölüğünün Suşehri'ne
nakline ve iki Albatros keşif uçağının gönderilmesine karar
verildi.
İstanbul'da hazırlanan uçaklar kara nakil araçlarıyla Sivas'a gönderilmiş
ve burada uçuşa hazırlanmıştı. Hazırlanan uçaklar buradan Suşehri'ne
gitmek üzere havalanmışlar, Bunlardan biri hatalı pusula ile bulut
üzerinden yaptığı uçuşta yolunu şaşırarak Giresun batısında
Bulancak yöresine inmiş ve buradan havalandığı sırada denize düşmüştü.
Denizden çıkarılan uçak karayoluyla Suşehri'ne getirilmiş ve uçuşa
hazırlanmış, ikinci uçak ise normal bir şekilde Suşehri'ne varmıştı.
8 nci Tayyare
bölüğü burada Eylül ve Ekim aylarında Erzincan, Tercan, Kelkit,
Kemah ve Refahiye dolaylarında ordunun vermiş olduğu keşif görevlerini
yapmaya çalışmış ise de beklenilen hizmet elde edilememişti.
Bunun başlıca sebebi seçilen hava alanlarının uçuşa uygun
olmaması ve özellikle bölüğe verilen uçucuların yetersizliği
idi.
|