bu üslübumdan dolayı tüm arkadaşlarımdan ve özellikle tayyareci'den özür diliyorum.

gökteki yıldızlar kaymakla tükenmez

1920-1940 : THK planör üretecek, model bir uçankanat uçuruluyor başarıyla.
19?? : THK planör üretiyor: 6 kişilik. THK planör fabrikası kuruyor. THK fabrikası kereste fabrikasına dönüştürülüyor.

197?: İTÜ'de Trisonik Laboratuvarı kurulmasına girişiliyor, kurulum kalibrasyonu 30 yıl boyunca yapıl(a)mıyor.

2002: ODTÜ'de MEMS laboratuvarı kurulmasına çalışılıyor, yapılan çalışmalar dünya seviyesinden aşağı değil.

tarih hep tekerrür edecek değil ya. akıllı olmak lazım. hedefi büyük tutmalı ama hayalin büyüsüne kapılmamalı.

bence de yapılır.

iyi günler,
gürkan

Graf'in mesajini okuduktan sonra aklimdan bir suredir gecirdigim desteksiz atmasyonlarimi sizinle paylasip degerlendirmek istedim eger bir gercekligi varsa...

Simdi graf arkadasim demiski Arcelik buzdolabi yapiyor ve bunu yurtdisina satabilmesi bir basari ama bununla avunmamiz pek gercekci degil cunku yetismemiz gereken ulkeler cok daha ileri teknoloji gerektirecek islerle ugrasiyorlar...

Benim teknolojiyi yakalama konusunda Arcelikle ve Turk sanayisiyle ilgili olarak genelden biraz farkli fikirlerim var..Bence Turkler uzay teknolojisi yada ileri teknoloji gibi konularda su siralar maddi kaynak ayirirlarsa karsiligini alamayacagi ve konu uzerinde birkac bilim adamindan fazla kazanim saglayamayacagi bir yatirim yapmis olur..Onun yerine Arcelik, Vestel gibi Ar-Ge uzerine yatirim yapan sirketlere tesvik olarak kaynak ayirisa memleketin gelismesi ve asil amacina ulasmasi daha saglam ve geri donulmesi mumkun olmayan surece sokulmasini saglayabilir...

Su an hala sanayimiz gelisme doneminde ve Ar-Ge gibi riskli yatirimlari yapan sirketlerimiz yeni yeni turuyor Arcelik ve Vestel orneginden sonra ben Ar-Ge yapan sirketlerin sayisinda patlama bekliyorum, hele Anadololulu Mehmet Aganin kafasina yattigini gordukten sonra..Ar-Ge altyapisini kurup surekliligi sagladiktan sonra artik "Treni Kacirdik" gibi salakca elestirilerinde yari kalmayacaktir..Aslinda tren orada her zaman hazir duruyor ya biner ilerlersin yada istasyonda oturur .kuzun trene baktigi gibi trenlere binenlere bakarsin..Ozellikle Turkiye ve Guney Korenin ayni anda '60'larda trene bindigini Turkiyenin daha sonra indigini bilmek ve Guney Korenin su anki durumunu gormek kahrediyor insani...

Ar-Ge kurduktan sonra, uretim yapisini degistirebildikten sonra yo uzay sanayi yok genetik, yok bilgisayar..bunlarin hangisini istersen sec, hepsini sec..

Graf, seninle bircok konuda anlasiyoruz ama biraz daha detayli anlatmaya calisayim..Sanayinin turkiyeye girmesinin, bu dedigin gibi buyuk olcude batinin artik competitive olamadigi dallarda oluyor, en buyuk faydasi Ar-Ge kulturunude birlikte getirecek olmasi..Ulkemizde ar-ge gelistirebilmenin ve insanlarimiza is saglayabilmenin tek yolu sanayilesme..

Peki Ar-Ge kulturu geldikten sonra ne olacak, belki dunya uzerindeki tum teknolojik gelismeleri yapabilecek kapasitede insanlarimiz yetisecek, altyapimiz olacak ama o zamanda batili ulkeler kendilerini kalbur ustu tutabilmek icin super-tech, higher high-tech gibi konulara yonelmis olacaklar degilmi, senin demeye calistigin bu, ama ben diyorumki Ar-Ge bir kere memlekete girerse batili ulkelerin bizden tek farki buyuk Ar-Ge projelerini finanse edebilecekkapitallari olacak..oda Turkiyede birikiyor bazilarinda ..Eninde sonunda fark kapnmak zorunda, bu farki ilk kapatanlar kafasinin kullanan Japonya, Kore oldu..Cin, Malezya gibi ulkeler yolda..Bizde umarim Iran bile islerin nasil oldugunu cok iyi belledigine gore , onlardan geriye kalmayiz..