ANASAYFA
Anasayfa | Forum Anasayfa | Profil | Kayıt | Aktif Konular | Arama
Kullanıcı İsmi
Şifre:
Şifremi bu bilgisayarda hatırla! 


Şifrenizi Unuttunuz mu?

 Bütün Forumlar
 GENEL KONULAR
 THK Planör başlangıç kursları
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Printer Çıkışı Al
Sayfa: 
of 4
Yazan Önceki Konu Konu Sonraki Konu  
Fethi
üye


USA
56 Cevap
Gönderilme Tarihi - 23/01/2003 :  21:47:16  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Yav Messerschmit bak unutmadan soyleyim,
Son iki haftadir insaatcilik isine girdim.Insaat ameleligi yapiyorum.Yas 27 ,bakalim hayat bizi daha nerlere surukliycek.
Bu arada su meshur Amerikan gencligi hakkinda iki laf etmek isterim.Gercekler bizim Hollywood da godugumuz gibi degil.Benim kaldigim eyalet Amerikanin en fakir eyaleti.Herseye ragmen her okulun bir cim futbol sahasi ve kapali spor salonu var.Ama genclik spor derdinde degil.buranin en buyuk sorunu uyusturucu.Elemanlar cok rahat yetistirildikleri icin ne yaptiklarini bilmiyorlar. vs vs.
Kodumun Amerikasinda amele olduk :)


Sayfa Başına Git

Fethi
üye


USA
56 Cevap
Gönderilme Tarihi - 23/01/2003 :  22:01:59  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Devil kardesim merhaba,
Adim umut POR.
Zamani gelip saglik raporu almaya gittiginde usul usul git bitiri isini cik.sivil pilotluk standartlari daha yumusak.Duz tabanliktan vs bir sey olmaz.Hastanye gittiginde gidip doktora....."Yav doktor amca bende duz tabanlik var,bir sey olurmu aceba? " diyer sorma.Ben saglik raporu alirken gidip doktora..." Doktor bey komutanim efendim,su bel acikligi nerde oluyor,beni bir aydinlatirmisiniz?" diye sormustum...o da donup"Lan olum sen yanlis adamla konusuyon,ortopediste sorulmuycak bir soru sordun,hem sende de biraz bel aciligi var,al su rontgenini,hadi iyi ucuslar" demisti.
Soyle o arkadasina topuklu ayakkabi giysin,cizme vs.

gorusuruz

Sayfa Başına Git

DEVIL
üye


Turkey
108 Cevap
Gönderilme Tarihi - 23/01/2003 :  23:34:15  Profili Göster   DEVIL a bir ICQ mesajı Gönder  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Yok Umut Hocam; Yaş 20 oldu, öyle durumlardan anlarız yani. (sende bu arada iyi atlatmışsın :) Sordum dediğim, geçen gün paraşüt başlangıç kursu için sağlık raporu almaya Devlet hastanesine gittim, Sinüslerle, kulaklarla ilgili bir iki soru sordum, pek birşey söyleyemediler. Benim sorduğum öyle bariz basit konulardeğil. Hani orta kulakta denge bölümü falan varya o türden, Benim kulaklar biraz sakat(F-4'ler sağolsun)o açıdan sordum. Off be ne sordumu ben bile anlamadım

Edited by - DEVIL on 23/01/2003 23:37:55Sayfa Başına Git

Fethi
üye


USA
56 Cevap
Gönderilme Tarihi - 24/01/2003 :  04:50:26  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Devil merhaba,
Isitme bozuklugu olsa bile belirli noktaya kadar tolerans var.Rahatlamak istiyorsan git ucucu saglik raporu verebilen bir hastaneye al bir rapor.bir terslik ciksa bile hic uzulme,herseyin bir caresi bulunur.Bugun Tip herseyi tamir edebiliyor(hemen hemen) Sen okul islerini ayarla gerisini halledersin.
ICAO ek-1 sivil pilotlara saglik raporu veren tum hastaneler bilir bu dokumani.bu dokumanda tum ayrintilari bulabilirsin.bu dokumani nasil bulursun bilmem.ama takma kafani bunca ayrintiya. Sen universite sinavini bir aradan cikar sonra bakariz n'oluyor.
gorusuruz

Sayfa Başına Git

Cengiz
üye



47 Cevap
Gönderilme Tarihi - 24/01/2003 :  19:49:29  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Sevgili Devil,
Fethinin de dediği gibi bu devirde herşeye çözüm var. Kulaklarımda biraz sakatlık var diyorsan askeri pilotluk olmaz. Zaten yaşı da geçirmişsin. Ne yazık ki bu ülkede belli bir yaştan sonra askeri pilot falan olamazsın. (Örneğin İngiltere de üniversite mezunları arasından da savaş pilotları seçilir.)Ama hakikaten gerçek anlamda pilotluk yapmak ve uçmak istiyorsan ve bunu gönülden can-ı yürekten istiyorsan sadece 20 olan yaşın o kadar genç ki bu yaşta astronot olmak istersen bile olursun.(20 yaşında olayım 200 milyar borcum olsun:)))Kulağında ne gibi bir sorun var bilmiyorum ama eminim ki kendini boşuna üzüyorsun.Şimdi sivil havacılıkta şartlar askeri pilotluk kadar ağır değil. Gerçi bizim hava kuvvetlerimizde tabiiki kusursuz bir sağlamlık ancak kabul görüyor. Bizim ülkenin standartları böyle ama bu diğer ülkelerde de böyle demek değildir. Hiç televizyonda orta yaş üzerinde kulağında kulaklıkla uçan jet pilotu görmediniz mi?Bizde bunlar uçamaz.Amerikada uçar.Adamlar pilota o kadar yatırım yapmışlar ki bir kulağının az duymasıyla adamı uçuştan kesmezler, kulaklığını takar uçar.Önemli olan duymak değil mi? Neyse kriterler böyleyken yorum yapmak zaten doğru değil. Şu kadarını söyleyeyim..kulak işitme testi odio denen bir testle yapılır. Her iki kulağına kulaklık takarlar. Önce birine duyabildiğin en asgari düzeye kadar çeşitli frekanslarda sesler verirler. Sonra diğer kulağına. Bu testteki grafikte 0-10-20-30-40-50-60-70-80-90-100 e kadar sıralı çizgiler vardır. Genellikle iyi ve sağlıklı bir kulakta işitme çizgisi ortalama 80-85 civarı olur. Bunun üzerinde duyanlar 90-95-100 mükemmel kulaklardır ve 100 çok ama çok nadir çıkar. (benim sağ kulağım % 100:))Yani ortalama bir insan kulağı o verilen seslerin %80-85 ini duyarsa çok iyidir ve bu düzeye % 100 normal kulaktır diyebiliriz. %80 -85 üzerinde duyan kulakları ise % 100 ün üzerinde duyuyor diye kabul edebiliriz. % 80-85in üzerini bazı mükemmel kulaklar ve insan olmayan diğer canlıların kulaklarının duyabildiğini varsayabiliriz. Şimdi heryerde odio testi yapan klinkler var git birisine ölçtür derim sana. Bir kulağın normalse diğer kulağında isterse %20-30 duysun sen PİLOT olursun .Eğer orta kulak iltihabın varsa ve de kulak zarın delikse yapılacak iş yine aynı..Gidecek orta kulak iltihabını kurutacaksın.Bu ameliyatla da olur ilaçla da.Kulak zarını da timponaplast denilen bir ameliyatla kulağını üzerinden ince bir zarı alır kulak zarına aynen monte ederler. ya da direk dikilicek gibiyse timponaplast yapmadan direk dikerler. Sinüzitin varsa bütün burnunun içerisini etinden kemiğine varıncaya kadar hem de kulağınla birlikte bir güzel yaparlar. hepsi toplam 1-2 saat içerisinde lazerle biter. Ertesi gün evine yürüyerek gidersin. 1-2 ay içerisinde de zımba gibi olursun. Bütün bunlara rağmen ben yine daha iyi duymak istiyorum dersen içerisine küçük bir tüp takarlar yine duyarsın ve yine pilot olursun. gözünde de sakın fazla büyütme.Gözünde büyüteceğin sivil havacılıkMYO nun sınavını nasıl kazanacağın. hadi bu sınavını da kazanamadın bari git bir 4 yıllık fakülte bitir. En azından mühendislik (elektrik -elektronik-nakine olmazsa bari iktisat-işletme olsun)fakültesi olsun. Geldin mi diyelim 25 yaşına git Türk hava Kurumuna başvur. ha paran varsa 1 yıl içerisinde dünyanın dört bir tarafından yine CPL lisansını alırsın ve pilot olursun. Tabiiki sağlığına her zaman dikkat etmen kaydıyla..(gözü hiç yazmıyorum zaten.renk körü değilsen gözlükle uçabilirsin. len dedim ben gözlükle uçmak istemiyorum utanıyorum dersen:)) git parana kıy lazerle yine düzelt.)
Bol şanslar kendine iyi bak. Umarım faydalı olmuşumdur.

Sayfa Başına Git

messerschmitt
üye


Turkey
66 Cevap
Gönderilme Tarihi - 24/01/2003 :  22:03:06  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
bu odio testi ile ilgili minik bir anımı hemen anlatıyorum
eskişehir hava kuvvetleri hastanesinde odio testine girdim.hesapta ses geçirmez odacıkta kulağımda kulaklık elimde denklanşör oturuyorum.kalın camın ardındaki görevli bayanda kulağıma sesleri veriyor.duydukça basıyorum denklanşöre.ilk başta en yüksek sesten başlıyor.daha bismillah bir defa bastım ki tam çatıdan phantomlar geçmeye başladı.kulaklıktan sesi duymayı bırak odanın camları zangırdıyor.ne camı be!ciğerlerim titriyor!kadında testi bıraktı nerden çıktı bunlar şimdi dercesine odanın tavanına bakıyor.geçti gitti artık duyar bu salak diyerekten tekrar teste başladığını işaret etti.tabii bende ne akıl kaldı ne fikir.aklım o phantomların nozul rüzgarıyla uçtu gitti zaten.kadın veriyor sesi ben orada salak salak gülüyorum kendimden geçmişim.herhalde sağır olduğum neticesi çıktı.kadın kapıyı açıp kafasını uzattı şöyle dedi:"ya iki sattir duymuyomusun sağırmısın sen?"özür diledim.ikinci defa testi yaptık.hangisi olduğunu hatırlamamakla beraber kulaklarımın eşit derecede duymadığı sonucu çıkmıştı.ama sınırlar içerisindeydi, sorun olmadı.
konu kulaktan açıldı madem; odio testine gitmeden önce kulağınızı yıkatın.
devil kardeşim.biz senin durumunu burada abarttık gibime geliyor.bence birşeyin yok.orta kulak problemin olsa yerinde duramazsın.denge kaybı olsa yürüyemezsin bile!sen gönlünü ferah tut.ama askeri pilotluğu unut tabii.yaş geçmiş bir kere.
ama bende bok gibi para var diyorsan cengiz'in dediği gibi git ticari lisansını al.uç babalar gibi.üniversiteyide bitir bir ara boş vaktinde:))yoksa almıyorlar hava yollarına falan.

ulan ne alaka yaa!adam pilotmu olacak muhasebecimi?işletme mezunu alıyorlar hayret birşey?

Sayfa Başına Git

DEVIL
üye


Turkey
108 Cevap
Gönderilme Tarihi - 24/01/2003 :  23:35:21  Profili Göster   DEVIL a bir ICQ mesajı Gönder  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Arkadaşlar açıklamalarınız için gerçekten çok teşekkürler. Haklısınız askeri pilotluk şansımı kaybettim. Çünkü teknik lise mezunuyum, zamanında çok düşündüm, acaba iyimi ettim bu okula girmekle diyerek, ama hiç olmazsa Uçak teknisyeni oldum, buda bir avuntu benim için. Ben en iyisi haftaya tıp fakültesine gidip KBB de, nem var nem yokmuş bir öğreniyim. Önümde sadece SHYO-pilotaj kaldı, Memur çoçuğuyuz, olanaklarımız kısıtlı. Birde en çok merak ettiğim olay şu psikomotor testleri(eleme sınavlarında yapılan sınavlar) ne sorarlar bir türlü öğrenemedim? Tabii messerschmitt hocamın dediği gibi Önce ÖSS'yi bir halledeyim gerisi kolay, 15 hazirandan sonra bol bol konuşmaya yüzüm olur hiç olmazsa. sevgiler...

Sayfa Başına Git

birgi
üye


Turkey
392 Cevap
Gönderilme Tarihi - 25/01/2003 :  02:08:14  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Psikomotor testinde bir şey sormazlar;psimotorda bir joystick ve rudderla bilgisayara ekranında çeşitli şeyler yaparsın;hareketli bir noktayı ekranın ortasındaki + işaretinin üzerinde tutmak gibi.

Sorulan soruları merak etmişsin;SHYO'nda ne sorulur bilemem ama askeri okul mülakatlarında sorulan sorular;kendini tanıt,neden asker olmak istiyorsun filan.

Birgi

"Verecek aydınlığı olmayan karanlığı sever."

http://birgi1.tripod.comSayfa Başına Git

messerschmitt
üye


Turkey
66 Cevap
Gönderilme Tarihi - 25/01/2003 :  19:24:19  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
ya o ekran joystıck ters rudder falan hava harpte var.shyo da yok.yazılı bir sınav var, bu sınav zeka testi gibi bir şey.misal bir tane her kenarı ayrı renge boyanmış bir küp var.küpün 3 hareketi çizilmiş bundan sonraki renk ne olmalı gibi sorular var.hesaplama süratini ölçmek için basit matematiksel çarpma bölme işlemleri var ama uzun sürüyo bol basamaklı yapmışlar.kesinlikle çok basit, sakin olmaya ve dikkatli düşünmeye dayalı.pek bilgi birikimi falan gerektirmiyor.
ayrıca kişisel özelliklerinizi anlamaya dayalı bir yazılı sınav daha var.bunda da eğer bir eviniz olsaydı nerede olmasını isterdiniz?a)dağın başında b)şehrin göbeğinde c)deniz kıyısında d)ben ev istemiyom karavan alacam! şeklinde sorular var.aslında buna sınav denmez ama bu safhayı sınav kategorisine sokan şey mülakat oluyor.zira burada verdiğiniz cevaplar mülakatta benzer sorularla check ediliyor.bunda amaç bir psikopat olup olmadığınızı, yarın öbürgün pilot olunca uçağı gökdelenlere, köprülere dağlara bayırlara geydirmeyeceğinizi anlamaya çalışıyorlar.anlayıp anlamadıkları tartışılır.misal ben zor geçmiştim bu sınavdan!ehuhehe...

uçuş sınavında ise hava harpte olduğu gibi komple bir uçuş eğitimi verip yalnız uçuşa yollama falan yok.temel basit kuralları anlatıp havadaki durumunuzu anlamaya yönelik.kalktıktan sonra "al lövyeyi sağa dön.sola dön.tırman.bimem kaç feete in" gibi basit şeyler var.tabi aslında basit demek biraz abartı olacak.hiç uçak kullanmamışsanız bilgisayar başında ne kadar sanal uçuş yapmış olursanız olun insan heyecandan irtifayı hızı falan pek tutturamıyor.bir de alet ufak olduğu için en ufak rüzgarda hoplayıp zıplıyor, traktör gibi.yinede asıl amaç sakin olmak ve uçağın içine kusup ortalığı berbat etmemek!böyle bir şey de var, hatırlatırım!hatta benim 2. sortide şöyle bir şey oldu:ismini hatırlamıyorum okulda öğretmen olan pilotlardan birisi ile uçuyoruz, adam bir anda tembel sekize başladı!lövye geri, uçak tırmanıyor, sürat bitiyor, tepe noktasında tam perdövites olacakken tam sağ yada sol pedal, kanat ucunda 180 derece aşağıya dönüş.burun dik dalış, hız artıyor, artıyor.tekrar çekiş.pozitif g.yanaklar aşağı, mide allak bullak.tekrar burun yukarı tırman tırman.perdövites deminkinin tersi tam pedal, aşağı dalış ve düz uçuş.
ben sersemlemiş vaziyette neler olduğunu anlamaya çalışırken hoca:"al bakalım sıra sende" dedi!!!yuh ulan!daha 2. uçuştayız be.bir sonraki uçuşta f-4 le uçacaz herhalde!neyse; ben aldım lövyeyi elime, ya allah bismillah,allah ne verdiyse asıldım.soldan bir yardırdım.niyetim, yarım loop yarım tono ile stuka dalışı yapmak!hoca atladı lövyeye "hop hop napıyon lan!" dedi.eee bırak bi kardeşim, azmı film izledik.biz de biliyoz bir iki numara hayret birşey.numaram yarıda kaldı.hoca "öyle olmaz bak böyle yapacan" dedi, tekrar bi sekiz daha çizdik.ben uçağa bindiğime bineceğime pişman oldum.o kadar akrobasiden sonra ben hava yolunda falan uçmam zaten.alırım bir pits, akrobat pilotluğu yaparım kardeşim.neyse allahtan başka birşey yapmadan sağ salim indik yere.

ama maalesef bu okulda da heryerde olduğu gibi torpil konuşuyor.babası pilot olanları, dayısı amcası mühim bürokrat olanları doldurdular okula.biz yine sokak köpeği gibi kuyruğumuzu kıstırıp kös kös tuttuk evin yolunu.arkadaşlar maalesef üzülerek söylüyorum.bu torpil belası nice yiğitlerin başını yedi.inşallah artık biter bu işler diyorum.yinede moralinizi bozmayın şans diye de bir şey var!

Sayfa Başına Git

DEVIL
üye


Turkey
108 Cevap
Gönderilme Tarihi - 26/01/2003 :  12:34:39  Profili Göster   DEVIL a bir ICQ mesajı Gönder  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Messerschmitt Hocam; sanırım senin denemediğin yol kalmamış, askeri sivil her yolu denenmişsin. SHYO sınavlarına kaç yıl önce girdin? şimdilerde biraz sıkılaşmış, herhalde mesela kısa aralıklarla 10 resim gösterip sırası ile hatırlamanı istiyorlarmış. Okulun sitesindeki açıklamalar, bize lazım olanlar;

4. Adaylara başvuru sırasında verilen ELEME PROGRAMI’na titizlikle uyulacak, anlaşılmayan hususlar varsa önceden ilgililerden bilgi alınacaktır.

5. Eleme programına göre herhangi bir sınava katılmayan aday elenmiş kabul edilecektir.

6. Başvuru işlemleri sırasında adaylardan, başvuru gideri olarak KDV dahil 50. 000. 000 TL. alınacaktır.

7. Boy ve kilo oranları uygun kriterlerde olacaktır. Kilo sınırları boyun son iki rakamına 5 (beş) ekleyerek ve 10 (on) çıkararak bulunur. ÖRNEK : Boyu 1.72 m. olan bir adayın kilosu; 72+5=77, 72-10=62, yani 62-77 kg.lar arasında olacaktır. Boy ise en az 1.65 m., en çok 1.90 m. olacaktır. Gerektiğinde mülakat sırasında ölçüm yapılacaktır.

8. Hava Harp Okulu Öğrenci Seçme Uçuşları veya başka bir kurumun (kamu, özel sivil hava kurumları) uçuş eğitiminden başarısız olma, disiplinsizlik, hava hastalığı, veya başarısız olacağını anlayıp dilekçe verme gibi nedenlerden dolayı ayrılanlar Sivil Havacılık Yüksekokulu’na başvuramazlar. Bu hususa aykırı beyanda bulunanların kesin kaydı yapılmaz, kesin kaydı yapılsa bile okulla ilişkileri kesilir. Bu hususun saptanması için deneme uçuş sınavları öncesi öğrencilere ÖĞRENCİ UÇUŞ BELGESİ doldurtularak imzalattırılacaktır.

9. Değerlendirme ve adayların başarı sıralaması aşağıda belirtilen şekilde olacaktır.

9.1. Test-1 sonuçlarının %15’i,

9.2. Test-2 sonuçlarının %15’i, (Test-1’in katkısı olmaksızın)

9.3. Mülakat sonuçlarının % 30’u,

9.4. Orta öğretim başarı notunun % 5’i,

9.5. ÖSS sayısal puanının % 5’i,

9.6. Deneme uçuş sınavının % 30’u.

Bu puanlamaya göre, öğrencinin alacağı başarı puanı belirlenerek sıralama yapılacaktır.

10. ÖSS puanına göre yapılacak sıralamada ilk 200’de yer alacak öğrenciler 29 Ağustos 2002 Perşembe günü saat 10.00’da Test-1 sınavlarına katılacaktır. Öğrenciler en geç saat 09.00’de Sivil Havacılık Yüksekokulu’nda bulunacaktır. Ayrıca eleme programında belirtilen sınav aşamalarını başararak muayenelere katılmaya hak kazananlar; muayene giderini Anadolu Üniversitesi Hastanesi’ne yatıracaktır. Muayene sonuçları olumlu olarak deneme uçuşlarına katılacak olan adaylardan KDV dahil 250.000.000 TL’sı alınacaktır.

Bu sene 500 milyonu geçer herhalde. Torpil olayı sanırım yavaş yavaş azalmaya başladı(öyle umuyorum), Geçen TV'de sanırım Erzurum BESYO da elemesınavları tekrar yapıldı(mahkeme kararı ile) gerçi davayı açanlar kazanamadı ama olsun bu da torpilin arındırılması için kazanılmış bir başarı bence. Sevgiler...

Edited by - DEVIL on 26/01/2003 12:37:43

Edited by - DEVIL on 26/01/2003 14:44:51Sayfa Başına Git

messerschmitt
üye


Turkey
66 Cevap
Gönderilme Tarihi - 26/01/2003 :  14:46:14  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
evet devil.benim denemediğim yol kalmadı.hepsinde de başarısız oldum.ama işte şimdi bi başarı hikayesi anlatmak istiyorum.

Sayfa Başına Git

messerschmitt
üye


Turkey
66 Cevap
Gönderilme Tarihi - 26/01/2003 :  14:52:07  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
evet arkadaşlar.konumuz planör başlangıç kursu madem ki, hemen anlatıyorum.

piste ilk gittiğimiz gün kanat uçlarından iplerle bağlı planörlerimizin yanına vardık hemen.kanopileri açıp içine meraklı gözlerle baktık.ama önce tabi bir kaç gün yer dersi aldık ve sınav olduk. bu sınavları herkes geçti.hiç fire vermedik.işte altimetre, metre cinsinden yüksekliği gösteriyor.ve hız saati.o da km/saat cinsinden.bu alet polonya yapımı, avrupadaki metrik sistemle imal edilmiş. ve varyometre.bir planörcü için çok önemli olan bir gösterge.nede olsa bizim motorumuz yok.telsiz de ortada, sağ kenarda.hem öndeki hem arkadaki ulaşabilsin diye.şu lövyedeki buton ise makinalı tüfeği ateşleyen buton değil(ehuehe) silahta yok burada.telsiz butonu o.

pistin ucuna kadar gittik.vincimiz burada duruyor.ileriki günlerde bizi gökyüzü ile kucaklaştıracak asıl aracımız bu.zamanla bu araca minnet ve saygı duymayıda öğreneceğiz.

bir gün pistte pineklerken bir pırpırın sesiyle ayıldık.tek motorlu tipsiz bir uçak geldi indi.ne acayip bir uçak bu böyle?park yerinde durunca, safariye çıkıp yolunu şaşırmış avcıyı çeviren yerliler gibi etrafını sardık.tekerlek dikmeleri upuzun, kuyruğuda tam tersine yere yapışmış, burnunu havalara dikmiş.meğer bizi peşinden çekip ilk uçuşlarımızı yaptıracak uçakmış bu.wilga uçağı.ne kadar güzel bir uçak , eee..çok güzel.

tam hatırlamıyorum ama galiba 3 planörümüz vardı.uçuşlar başladı.ilk uçuş gezinti uçuşuydu.maksat planöre alışmak etrafı seyretmek ve fotoğraf çekmek.ben de öyle yaptım.zenitimi aldım,paraşütümü kuşandım ve ön tarafa kendimi bağladım.ben orada kurbanlık koyun gibi bağlı beklerken hocam geldi arkaya bindi.kanopiyi kapatıp kilitledik.bu yatar pozizyondayken bir terslik olsada paraşütle atlamak gerekse buradan kalkmak hiçte kolay olmayacak diye düşündüm.uçak bize doğru geldi, 20 metre kala tam ters yöne döndü.kuyruğunu bize çevirip durdu.kuyruğunda bir halat bağlıydı.bu halatın boşta kalan ucunda da bir metal halka vardı.dışarıda bulunan bizim planörün ekibinden bir arkadaş bu halkayı alıp planörün burnunun altındaki yuvaya takarken hocamda içerden halkayı bırakan mekanizmanın telini çekip bir süre açık tutuyor.bu süre içerisinde dışarıdaki arkadaşın halkayı yerine oturtmasını bekliyor ve bırakıyor.halka takılınca arkadaş ayağa kalkıp halatı çekerek halkanın yuvaya sağlam bir biçimde yerleştiğini kontrol ediyor.sağlamlığından emin olunca kenara çekilip uçuşa çıkan planörü selamlayan diğer arkadaşların oluşturduğu sıranın sonuna geçiyor.bu bir gelenektir.aynı ekipte olanlar arkadaşları uçuşa giderken yerlerde yayılmak yerine pist kenarında planöre karşı tek sıra olurlar.bir diğer kişi ise o esnada kanadın ucunda durmakta.bu kişi de halka takılıp bu işi yapan kenara çekilince kanadı kaldırır.aynı zamanda bu bir işarettir.uçağın pilotu artık kalkabileceklerini anlar.ve uçak frenlerini brakır yavaşça ilerleyerek aradaki boşluğu alır.

içerde oturmuş plastik camın ardından olanları izliyorum.vay canına işte ip gerildi, gidiyoruz!uçak bir anda tam güç verdi.pervanenin rüzgarından halen oaralarda kalmış tektük toz parçaları üzerimize
yağdı.işte pistte gidiyoruz.çok çabuk burun havaya kalktı.pistin 50 cm üzerinde uçar duruma geçtik.
uçak henüz havalanamadı.ee ne de olsa bizim 17 metre kanadımız var, boru değil(ehehe):))
ve uçakta havalandı.işte yeryüzünden ayrılıyoruz.havaya yükselince yerde kalan herşey hemen eski anlamını yitirip yeni anlamlar kazanıyor.o karayolu ve üzerinde giden araçlar ben uçarken izleyecek bir değişiklik olarak oradalar.bir kısmı ileri bir kısmı geri, gidip gelip duruyorlar.bu durum komik geliyor bana, gülüyorum.tepelerinde dolaşan planörden haberleri yok.pek bir aceleleri var.benim ise hiç acelem yok.durumumdan gayet memnunum.hemen yine sağda ağaçlıklı göletlerin olduğu bir yer var.burası çok güzel geliyor bana.o göletlere girip serinlemek iyi olurdu.arada hızlıca birkaç fotoğraf çekmeyide ihmal etmiyorum.nede olsa bundan sonra fırsat olmayacak.hocam bana nirengileri gösteriyor.bunların arasında aklımda tek kalan esas bacak üzerindeki L bahçe.adam o bahçeyi bizim için yapmış olmasa gerek.sahibinin bize kızacağını düşünüyorum, izinsiz bahçesini nirengi yaptık diye!eh aptal olma be olm.eskiyecekmi yani o bahçe nirengi olunca?
son yaklaşmaya dönüyoruz.buradaki kural "irtifa 100, planör düz".işte son yaklaşma.pist karşımızda, süratimiz 100 km/h.spoilerleri açıyoruz."lanklunk" diye açılıyorlar ve planör frene basılmış gibi oluyor.öne doğru fırlıyoruz ama emniyet kayışları bizi tutuyor.yere 3 adam boyu kala palye pozisyonuna geçip spoileri kısıyoruz.sürat bitiyor, planör çöküşe başlıyor ama perdövites olup yana yatmadan önce tekerlek yere değiyor.aslında planörün inişinde değiyor kelimesi yanlış olur.çarpıyor demek daha doğru.zira oldukça hızlı bir çöküşle yere teker konuyor.ve burunda yere inince yerde burun tekerinin üzerinden geçtiği her bir taşı ayağınızın ucunda hissediyorsunuz.bu iniş esnasında durana dek pedal ve lövye kumandaları ile hem kanadınızı düz tutmak hem de istikametinizi tutturmak zorundasınız.bir yandande fren teli topuzuna asılmak var.bir hayli zor iş.itiraf edeyim ki benim için planör uçuşunda en zorlandığım yer burası olmuştur.indiğim zaman ne yapacağını şaşırmış deli danalar gibi pistte sağdan sola, soldan sağa geçer dururum ve en sonunda kanadımı düşürüp yerlerde sürüklerim.iniş yaparken kafası üstü takla atan albatroslar gibi.

bu kurs benim değerli dostum fethi ile tanıştığım yerdir aynı zamanda.10 yıllık dostluğumuz boyunca ayrı şehirlerde olsakta hatta ayrı ülkelerde hiç irtibatı koparmadık.ben askere gittim fethi mektuplarını hiç eksik etmedi.kıbrıstan izine gelirken c-130 uçağı esenboğa'ya indiğinde beni havaalanında karşılayan tek kişi yine dostum fethi oldu.sonra o antonovla paraşütçü attı bir dönem.ben iş güç hayat mücadelesine girdim, o da dünyanın öbür ucunda şansını denemeye karar verdi.ama bütün olanlar bizim içimizdeki havacılık sevgisini ve dostluk bağlarımızı koparamadı.

kursta belli bir süre sonra uçuşlar rutinleşti.dolap beygiri gibi pist etrafında meydan turu atıp duruyorduk.arada bırakıp giden birkaç kişi oldu.bir ara yemek yediğimiz yerdeki sebebini bilmediğimiz bir nedenden ötürü bütün kurstakiler motoru bozdu.tuvaletlere taşınmaktan uçamaz olduk.tuvalete gitmenin ne kadar büyük bir zevk olduğunu o günlerde anladım:)
sıcaktan mayışmış bir halde brifing binamızın duvarının gölgesinde otururken bir çift kanatlının çıkıp gelmesinide unutamam.biz hemen fethi'yle birlikte uçağın yanına gittik.ben ilk defa bir çift kanatlıyı yakından görüyordum.uçağın modelini hatırlamıyorum ama bu uçağın her tarafı metaldendi.kanatlarında eski kazalardan kalma kaynak izleri ve yamalar göze çarpıyordu.metal kanatlı bir çift kanatlı bana bir hayli tuhaf geldi.nede olsa antonovun kanatları bezdendi.ayrıca okuduğum kitaplarda da hep bez kanatlı oluyordu bu uçaklar.
yeşillensin diye koca pisti hortumla sulayan hocamız, pistin ortasından çıkan köstebekler, iniş esnasında piste giren koyun sürüsü, park halindeki planörlere oturup kendi belirlediğimiz telsiz kanalında hayali dogfight'lar yaparken araya hocanın sesinin girip "planördekiler yanıma gelsin" demesi, akabinde pistin sonundaki elma bahçesine kadar koşarak gidip elma koparmamız gibi daha nice güzel hatıra var.ancak fazla uzatmak istemiyorum.
yanlız kontoller hemen hemen aynı günlerde uçuldu.ilk yalnız kontrole fethi çıktı.bu önemli olay karşısında hepimiz işimizi gücümüzü bırakıp fethi'yi izledik.kursta en aktif ve en istekli kişi oydu.uçuş işine sadece bir iş olmak dışında felsefi olarakta bakıyordu.bu olayı belkide hepimizden çok ciddiye alıyordu.
vincin çelik teli planöre takıldı, kanat kaldırıldı.fethi telsizden hangi telde olduğunu vinç operatörüne bildirdi.ve bir anda catapulttan fırlayan tomcat misali yerinden fırladı.görenler bilir; planörün vinç kalkışı esnasındaki 45 derecelik tırmanışı görülmeye değerdir.tırmandı tırmandı, yaklaşık 250 metre irtifada telden ayrıldı.burun aşağı hız kazanma.yeterli düz uçuş süratine ulaşınca düz uçuşa geçiş ve fletner ayarı.ardından sola 30 derece yatışlı bir dönüş.rüzgar altı bacağına giriş.pisti tersine havadan katediyor.tekrar sola esas bacak dönüşü.ve nihayet tekrar soldan son yaklaşmaya giriş ve son yaklaşma.burnunu aşağı verip spoilerleri tam açtı.planörün "vuuuuuuu" sesini rahatlıkla duyuyoruz.

ve, o da ne?napıyorsun dostum?palye için çok yüksektesin!fethi gereğinden fazla bir yükseltide palyeye geçiyor.gözlerimizin önünde perdövites olmak üzere.planör hız kaybediyor, kaybediyor ve göbek üstü piste oturuyor.çarpma o kadar şiddetli ki kanatlar yeri tokatlıyor.sürüklenip duruyor.
kanopi açılmadı.içerde hoca ona birşeyler söylüyor.normalde koşup planörü yerine itmek için yanlarına gitmemiz lazım.ama hocamız yerimizde durmamızı söylüyor.her ne ise, o konuşma bitiyor.ekibindeki arkadaşları yanına son hız koşuyorlar.fethi paraşütünü çıkarıp koltuğuna bırakıyor.ve koşarak pistin bizden uzaktaki diğer ucuna gidiyor.ben kendimde yerimden kıpırdayacak cesareti bulamıyorum.hepimiz bu duruma çok üzülüyoruz.moraller sıfır.ardından bir diğer planörün ekibinden bir kişi daha yanlız kontrole çıkıyor.ben dostumu takip ediyorum sakinleşmesini bekliyorum.diğer planörü izleyemiyorum ve neler olduğunu hatırlamıyorum ama o da kontrolden geçemiyor.belliki bugün bizim günümüz değil.uçuşu kesiyoruz.akşam yemeğinde konuşmalar çok az. fıslıtı şeklinde.hocalarımız moralimizi yükseltmek için şakalar yapıp teselli konuşmalarında bulunuyorlar.ve anlıyoruz ki aslında böyle şeyler gayet normaldir.hocalarımız bize geçmişteki tecrübelerini anlatıyorlar.uçuculuk mesleğinde işlerin bazen istediğimiz gibi gitmeyebileceğini önemli olanın vaz geçmeden denemeye davam etmek olduğunu anlatıyorlar.ama biz bunu yeni öğrendik!daha önce söylesenize kardeşim.kabak fethi'nin başına patladı.onun başına gelenler bizler için tecrübe oluyor.fethi'yi yalnız bırakmıyoruz.o halen üzgün.gayet de haklı.onun yerinde ben olsam ne yapardım diye düşünüyorum.bir cevap bulamıyorum.
ertesi gün mü yoksa birkaç gün sonramı tam olarak hatırlayamıyorum.hocam benim hazır olduğuma kanaat getiriyor ve yanlız kontrole veriyor.planöre bağlanıyorum.hocam yanıma gelip dikkatli olmamı ve sakin olmamı, başaracağımı söylüyor.enseme bir tokat atıp gidiyor.hepimiz gülüyoruz.
ve kontrol hocamda geliyor."hazırmısın?" sorusuna "evet" diyorum.kalkış uçuş ve iniş.kontrolü alıyorum.ve dönemin ilk yanlızını uçmak bana nasip oluyor.tekrar planöre oturmadan önce öndeki çıkarılmış olan ağırlıkları yerine takıyoruz.paraşütümü kuşanıyorum.yerime geçiyorum.bu sefer benden başka gelen yok.kimseyi beklemiyorum, kanopiyi kapatıp kilitliyorum.yanlız uçuş olduğu için uçuşlar durmuş durumda.bütün kurs arkadaşlarım ve hocalarım kenarda beni izliyor.tel takılıyor, kanat kalkıyor.lövye üzerindeki telsiz butonuna basıp "vinç planör kalkışa hazır" diyip hangi tel olduğunu söylüyorum ve ekliyorum "öğrenci yanlız!"ve işte başlıyoruz.pistte çabucak hızlanıp burnumu kaldırıyorum.ilk başta yavaşça, kuyruğu yere sürtmemek lazım.sonra asılıyorum lövyeye.ayak tabanlarım ufuk çizgisinde tırmanıyorum.hehehee ...artık kimse bana karışamaz.yok "kanatları düz tut" yok "fazla çekme" bilmemne hiç bir karışan ses yok.irtifam 230 metre çekiş yavaşlıyor.lövyeyi ittirip burnu düzeltirken tel ayrılıyor.hemen burun aşağı verip tel bırakma kolunu 2 kere çekip bırakıyorum.hızımı irtifamı kontrol edip düz uçuşa geçiyorum.hemen fletner ayarı yapıyorum.gözlerden uzak ve karışan olmadığı ve olamayacağı için çok rahatım ve hareketlerim akıcı.en ufak bir tedirginlik yok.rüzgar altı bacağına dönüyorum.işte rahatlayıp biraz etrafı izleyebileceğim birkaç saniyem var şimdi.önce "heheheheee" şeklinde gülerek başımı çevirip arkama bakıyorum.arka koltuk boş.kimse yok orada."la la la la laaaa ben yalnızıııım, kimse karışamaz banaaa heeey" şeklinde kendi uydurduğum bir şarkıyı gülerek söylüyorum havada.aşağıda pistin kenarında duran yopluluğa bakıyorum.kimse kıpırdamıyor.herhalde başta benim hocam olmak üzere bayağı bir tedirgin olmalılar.keşke benim bu rahatlığımı görebilselerdi.telsiz butonuna basıp birşeyler söylemek, bir şaka yapmak geçiyor aklımdan bir an için ama hemen vazgeçiyorum.telsiz ciddiyeti diye bir şey var.gerçi kursun ortalarında hocalarımızın yerden telsiz vasıtası ile müzik yayını yaptığını da gördük ama o ayrı.ben o hakkı elde etmedim henüz.bunun için daha saatlerce uçmak kendini kanıtlamak lazım.ta ki kimsenin senin uçuş yeteneğinden şüphesi kalmayana dek.evet olm.işte esas bacak yaklaştı.toparla kendini ciddi ol.bu işin şakası yok.iniş uçuşun en önemli kısmıdır.hava inanılmaz derecede sakin.yerde en ufak bir yaprak kıpırtısı yok.planör gökyüzünde yağ gibi kaymakta.nirengimi kontrol edip dönüyorum.herşey normal.işte şimdi son yaklaşma dönüşü.lövye sola, biraz aksi kumanda, tahtit.planör ve ben bir kuğu gibi süzülüyoruz.ve işte pist tam karşımda.biraz yüksekte gibiyiz.spoileri tam açıp dalıyorum.rüzgar kanatlarımda uğulduyor.aerodinamik dengesi bozulan planörün burnu sağ sol yapmak istiyor ama aksi pedal kumandalarıyla buna izin vermiyorum.bir ara telsizden "hızını kontrol et" sesi duyuluyor.hız saatine bakıyorum 110 km/h.tamam hocam korkma buyrun.lövye üzerindeki baskıyı azaltıyorum sürat 100 oluyor.kamikaze pilotları gibi dalıp milleti korkutmanın bir manası yok.ve pist ucunda palyeye geçiyorum spoileri kısıyorum.yaklaşık 1/3 açık durumda.planör hız kaybediyor.lövye ileri gitmek istiyor yavaş yavaş çöküyoruz.lövyeyi tut.tut tut tut tut...ve tekerlek yere çarpıyor.burun tekeri de yere değince benim asıl korkum başlıyor.ben yerde gidemiyorum kardeşim aaaaaa....planör kontrolümden çıkıyor önce sağa pistin kenarına doğru kayıyoruz.zemin bozuluyor.bozuk zeminde hoplayıp zıplarken fren topuzuna ulaşamıyorum.fırlayan taşlar planörün altında trampet çalıyor.onca takırtı tukurtu arasında freni aramaktan vaz geçip sol pedala abanıyorum.hah!iyi bok yedin!pisti sağdan sola çapraz geçiyoruz ve bu seferde diğer kenara yaklaşıyoruz.planör sağ kanadını eğiyor.allah kahretsin!yere değecek.hayır bu rezilliğe dayanamam.
lövye tam sol, sağ pedala bas biraz fazla değil düzeltecek kadar.işte düzeldi.bu arada hızda yavaşladı.nihayet fren topuzunu bulup çekiyorum.ve yavaşlayıp duruyoruz.kanat sağa doğru devrilmeye çalışıyor.ben içeride sol tarafa yaslanarak önlemeye çalışsamda olmuyor.sağ kanadımı yere koyup inişimi tamamlıyorum.kanopiyi açıp dışarı çıkıyorum.bekleyen arkadaşlarıma doğru bakıyorum.bir hayli uzağa inmişim.bizim ekip koşarak yaklaşmakta.paraşütümü çıkarıp öne koyuyorum.kanopiyi kapatıp sol kanada bastırarak planörü durması gerektiği pozisyona alıp kanat ucunda bekliyorum.arkadaşlar geliyor hepsi birden "nasıldı?" diye soruyor."çok güzeldi.sıra sizde" diyorum.pist başında kalkış noktasındaki çardağa doğru planörü geri geri itiyoruz.oraya vardığımızda hocamın yanına gidiyorum, teşekkür etmek istiyorum.
-hocam teşekkür ederim.
-o ne biçim inişti lan öyle?bir oraya bir buraya bütün pisti gezdin. diyip enseme bir tokat atıyor. sonra "aferin" diyor.işte bu!bunun için 40 gündür bu sıcağın altında koşturuyoruz..yalnız uçuştan sonra hocamızın bir aferini için.bu herşeye değiyor.bütün yorgunluğum uçup gidiyor.
diğer hocalarımın ve bakım teknisyenininde ellerini sıkıp teşekkür ediyorum.ne yapsam boş elimden gelen sadece bu.başarı güzel bir şey.ama ben bunu kişisel olarak görmüyorum.biz bir ekibiz.herkesin bu işte payı var ve bu yüzden bu başarının mutluluğuna da herkesin ortak olmaya hakkı var.
evet tam tahmin ettiğim gibi.arkadaşlar sırıtarak üzerime çullanıyor.beni yaka paça kaldırıp ayaklarımı yerden kesiyorlar.şimdi soğuk banyo zamanı.iki kişi kollarımdan kaçmayayım diye tutarken bir kişi de pisti suladığımız kalın hortumun ucunu yakalayıp bana doğru hain hain gülerek yaklaşıyor.bir diğeri de kuyudan suyu çekecek elektrik motorunun şalterini kaldırmaya koşuyor.kalın hortumdan gelen buz gibi tazyikli suyla elbiselerimle beraber duş alıyorum.kollarımdan tutanlar kaçışıyor.eh!yanlız uçunda sorarım ben size.zatürre edene kadar ıslatacam hepinizi.:)))

moraller yeniden yükseliyor.yanlız kontroller birer birer alınıyor.diğer arkadaşlarımın yanlız uçuşuna çıkışlarını izliyorum.öğrencinin yanlız uçuşu esnasında yerdeki o mutluluk karışımı dikkatli bekleyişe tanık oluyorum.sıkıntılı bir bekleyiş bu.ta ki planör teker koyana dek.o andan sonra yerde takla bile atsa pek umursanmayacakmış gibi bir hava oluyor.sonradan öğrendiğime göre benim uçuşum sırasında hocam sandalyesinde oturup gazete okumuş.o kadar eminmiş yani!yada öyle görünmek istemiş.öğrencisini ilk yanlızına yollayan bir hocanın içinden geçenleri tahmin etmek zor değil.ama sakin olmak ve ağırbaşlılık havacılığın altın kurallarındandır.
o akşam can dostum fethi ve diğer bir değerli dostumuzla üçümüz ortadan kaybolup şehre kadar gidiyoruz.bu günün üzerine soğuk bir bira iyi gider doğrusu.biralar birer birer yuvarlanıyor.yarı alkolün yarı mutluluğun etkisiyle sarhoş olup sokaklarda şarkılar söylüyoruz.

o akşam hayatımın en mutlu anlarını yaşamakta olduğumu yıllar sonra o günleri andığım vakitler anlıyorum.ve biliyorum ki bu mutluluk sahneleri daha öncede binlerce dafa yaşanmıştı.lindberg'te o karanlık gecede paris'e indiğinde bunları hissetmişti yada 1938'de okuldan mezun olan genç bir luftwaffe piotu me-109'undan indiğinde karga tulumba dereye atılmış ve onlarda akşam olunca berlin'deki bir birahaneye gitmişlerdi.yada chuck yeager ses duvarını aşıp x-1'den indiğinde farklımı olmuştu?ya çiğli'de ilk yanlızını uçan genç teğmenler.sf-260 dan inip doğruca soğuk duşa sürüklenmemişmidir?dünyanın farklı yerlerinde farklı zamanlarda bu anlar binlerce kere tekrarlanmıştır.diğerlerinin yanında bizim mütevazi planör uçuşlarımız tarihin sayfalarında geçmeyecek ancak o heyecan ve sevinç, bizlere geçmişte yaşananları daha iyi anlamamıza ve çoktan bu dünyadan göçüp gitmiş pilotlarla aramızda bir bağ kurmamıza, onları daha iyi anlamamıza sevinçlerini paylaşmamıza yetiyor.

bu mutluluğun havacılığa gönül vermiş bütün kardeşlerimle paylaşılması dileği ile.daha tekamülü var bunun(muahahahaa):)))

Sayfa Başına Git

DEVIL
üye


Turkey
108 Cevap
Gönderilme Tarihi - 26/01/2003 :  19:54:39  Profili Göster   DEVIL a bir ICQ mesajı Gönder  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Messerschmitt Hocam; gene şairane bir biçimde döktürmüşsün, kutlarım. İnşallah bu heyecanları, bu haya kırıklıklarını bu ortamı bende tadabilirim, sevgiler...

Sayfa Başına Git

Fethi
üye


USA
56 Cevap
Gönderilme Tarihi - 28/01/2003 :  03:00:50  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Abim birtanesin......Artik yastan olsa gerek..agliyamiyoz...keske agliyabilsem..
Aksehir.Hic unuturmuyum?ASLA...Abi tekrar kutluyorum seni.
Bu tayyarecilik isi sabir isi.tum genc arkadaslara planor kursunu siddetle tavsiya ederim.Gidin gorun.Hem kendinizi hemde gokyuzunu taniyorsunuz.
Ben ucarken sanki daha once bu isi yapmisim gubi geldi.ama yanilmisim.Sakin olup YAPTIGINIZ ISI DUSUNMEK LAZIM.Baska birsey soylemeye gerek yok.Kimse dogustan AS PILOT olmaz.Oyle diyen yalan soyler.Ter dokmeden bir yere varilmaz.
Mukemmel olmaya calismayin .Ben yaptigim hatalara taktim kafayi..oyle olunca hata hatayi getirdi..sonra batirdim herseyi...MESSERSCHMIT kardesim tuttu elimden.Guven verdi bana,destek oldu.MESSERSCHMIT kardesim olmasaydi coktan ben beyasz bayragi cekmis eve donuyordum.
Guclu olun arkadaslar.Tekrar soyluyorum YAPTIGINIZ ISI DUSUNUN.
gorusmek uzere

Sayfa Başına Git

birgi
üye


Turkey
392 Cevap
Gönderilme Tarihi - 28/01/2003 :  17:16:08  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Messerschmitt çok sağol anılarını bizle paylaştığın için,özendim valla ne yalan söyliyim,işallah bu yaz bizde giderizde;lisenin son senesinde okul bahçesine planörle inmek nasip olur

(O gelen beyaz şey ne lan?Korkma olm Birgi'dir )

Birgi

"Verecek aydınlığı olmayan karanlığı sever."

http://birgi1.tripod.comSayfa Başına Git

kaplan
üye


Turkey
4 Cevap
Gönderilme Tarihi - 02/05/2003 :  00:40:32  Profili Göster   kaplan a bir ICQ mesajı Gönder  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Herkese merhabalar,
Ben gruba 2000 de kurulduğu ilk sene de üye olmama rağmen forum olayını yeni keşfettim.Keşke daha önce bir göz atsaymışım :((Ama neyse hiçbirşey için geç kalmış sayılmam.Saatlerdir konuları yazılanlerı inceliyorum.Gerçekten mükemmel,Maillerden daha yararlı olduğunu düşünüyorum.Benim de Eskişehirde daha bu yaz aldığım Paraşüt başlangıç sertifikam var.Ama biz sadece bir kere atlayabildik :(( Hiç yoktan iyidir.Oradanda direk Ankara Etimesgut Model Uçağa.Tabiki tatmin olamadım henüz.Planör de benim hayallerimde yatıyor.Yalnız ben size şunu soracağım.Eskişehirdeyken tabiki o merakla planörlerin içini ve uçuşları inceledim.Ben renkkörüyüm.Bu renkkörlüğünün sağlık raporunda bulunması kurs için bir mani oluştururmu?Oluşturmaması gerek diye düşünüyorum ama tabii öncelik torpilliler olduğu için bu hastalık güzel, kibar bir mazeret olarak sunulabilir bana!Görüşlerinizi bekilyo-rum herkese teşekkürler!

KaplanM.Sayfa Başına Git

messerschmitt
üye


Turkey
66 Cevap
Gönderilme Tarihi - 03/05/2003 :  16:07:55  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
sevgili kaplan, bildiğim kadarıyle renk körlüğüde derece derece.seninki ne kadar bilmiyorum.askeri pilotluğa engel teşkil ediyor.tam olarak hatırlamamakla birlikte planör içinde problem yaratabilir.hastaneye gidip sorabilirsin.ama bu daha sonra muayene için gideceğin bir hastane olmasın:)

Sayfa Başına Git

Bora
üye


Turkey
11 Cevap
Gönderilme Tarihi - 07/05/2003 :  03:18:34  Profili Göster   Bora a bir ICQ mesajı Gönder  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Herkese merhaba,uzun zamandır ugramıyordum buralara. Ama yazılanları gördükçe hata yaptıgımı farkettim. Messerschmitt ve Fethi'ye teşekkürler. Özellikle Messerschmitt'e, bir uçuş bu kadar güzel anlatılamazdı.

Planör kursları konusunda torpilin geçerli oldugu bir gerçek, ama eskiden yerel kurslarda acılırdı. Bu konuda iş biraz da THK şube başkanlarına düşüyor. Gerekli altyapıyı hazırlarsa zannediyorumki eskiden oldugu gibi yine bölgesel kurslar açılabilir. Örneğin Akşehir kursları da bölgesel kurslardan biriydi. Ancak yanlış hatırlamıyorsam sadece 3 yıl devam edebildi. Ama Akşehir planör uçuşları ve eğitimii için en uygun yerlerden biridir. Özellikle meydan turlarında İnönüdeki gibi kısa bir son yaklaşma dönüşü olmaz. Daha rahat ve kolaydır.

Umut ediyorum ki şube başkanları biraz çaba sarfederlerse, gökyüzü dostu olan bir çok genç arkadaşımız planör kursuna katılma şansı yakalayabilecektir.

Hepiniz kendinize iyi bakın
Gönlünüzden havacılık sevgisi eksik olmasın.

Edited by - Bora on 07/05/2003 12:01:46Sayfa Başına Git

messerschmitt
üye


Turkey
66 Cevap
Gönderilme Tarihi - 07/05/2003 :  21:25:34  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
fethi kardeşim ve bende şanslı akşehir ekibindeydik.bora beye katılıyorum, gerçekten akşehir özellikle planör başlangıç kursu için ideal bir yerdir.
inönü'deki dağlara yakın esas bacak tam bir kabus olabiliyor.son yaklaşmaya giderken rüzgarın kuyruğu ittirip burnu pist içine çevirmeye çalışması ile yan yan yengeç misali gitmek pek acemi işi değil.biraz kaptırsanız kendinizi dağ üstü yelkende bulursunuz.yada daha kötüsü, çarpmak var o tepelere!ayrıca meydan turunda nirengiler akşehir'e nazaran daha belirsiz gelmişti bana.hele kalkışta alınan fazla irtifa nedeniyle meydan turu paternini uzatıp yinede irtifayı verememek çok kötü!250 metrede esas bacağa giderken hocanın kontrolü alıp dönmeye başlaması pek hoş olmuyor.

Sayfa Başına Git

hakan737
üye


Turkey
279 Cevap
Gönderilme Tarihi - 08/05/2003 :  00:00:30  Profili Göster  Ziyaret hakan737'ın Anasayfasını  Alıntıyla Brilikte Cevapla
heheh arkadaslar sol tarafta mavi sapi olan kol varya hani ona "spoiller" diyoruz onu 1/3 acip burnu asagiya verirseniz meydan turunda yuksekte kalmazsiniz keh keh keh :)) saka yapiyorum. Bu benim birkac kez basima gelen bir olay idi ama genelde son yaklasmaya hep 150 mt ile girmisimdir. eger yuksek kaldiysam ruzgar altinda magaralara (B tepesi)giderken kopruden once mutlaka spoiller acip irtifayi yiyordum. Ama son yaklasmanin tehlikesi eger isi hala kavrayamayan olursa hakikaten buyuk. Sadece bir kez o da kontrol ucusumda basima geldi (Zeynel Karaağaç ile ucmustum yalniz kontrolu) tam 90/90 noktasina (sag 45derece hangar) gelirken birden kaldirici geldi ve allak bullak olup tepeye dogru suruklendim, planoru toparladigimda donus kaciyordu ve ben yuksek kalmistim, derin bir donus ile neredeyse tam spoiller acip dalisa gecerek pist basini biraz gece palyeye gecebildim yoksa normal prosedur'de otovinç'e kadr giderdim :) neyse gelelim konuya, Bora malesef şube başkanlarının yapabileceği bir şey yok. O kadar az kontenjan geliyorki!! bize yapılan başvurular, talepler doğrultusunda kontenjan talep ediyoruz ama orneğin 3 kişi istemişsen ya bir geliyor yada hiç gelmiyor. Planör kurslari rağbet gormesine karşı sizinde dediğiniz gibi farklı yerlerde malesef açılamıyor. Oysa Akşehir'in yanında Hava harp okulu yalova tesisleri, yada aynı sahil şeridindeki boz burun tepeleri ruzgar rejimi ile planörcüğe çok uygun. ne varki THK'nın mali açıdan topu atmış olması yeni planör alımını ve hocaları engelleyecek gibi. bu durumda şube başkanlarınun baskısı işe yaramaz. Maliye bakanının dediği gibi "yook kardeşim yoooook" demek daha doğru.

sevgiler.


Hakan737Guven
virt.capt.pilot/virt.air traffic contr.
Sayfa Başına Git

Konu 4 Sayfa Uzunluğunda:
  1  2  3  4
 
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Printer Çıkışı Al
Sıçra:

Tayyareci Forum : İKOVAN BİLİŞİM

Go To Top Of Page
Snitz Forums 2000