ANASAYFA
Anasayfa | Forum Anasayfa | Profil | Kayıt | Aktif Konular | Arama
Kullanıcı İsmi
Şifre:
Şifremi bu bilgisayarda hatırla! 


Şifrenizi Unuttunuz mu?

 Bütün Forumlar
 GENEL KONULAR
 birazda efsanelerden söz edelim
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Printer Çıkışı Al
Sayfa: 
of 2
Yazan Önceki Konu Konu Sonraki Konu  
fuatulas
üye


Turkey
223 Cevap
Gönderilme Tarihi - 15/02/2005 :  09:53:02  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
haluk abinin verdiği bilgilere bakıyorum efsanelerden bir zamanlar bizim elimizde olanların rakamları

ve şu anda elimizde yani müzelerde olanların rakamı
--------------------------------------------------------------------------
P-47D "Thunderbolt"..........180 adet.........1948/54 arası "kalan 1 adet"
Spitfire Mk.I/V/IX/XI/XIX....237 adet.........1939/54 arası "kalan 1 adet"
--------------------------------------------------------------------------
ne kadar kötü bir durum bu !!!

fulasSayfa Başına Git

haluksevel
Moderator


Turkey
203 Cevap
Gönderilme Tarihi - 15/02/2005 :  10:01:30  Profili Göster  Ziyaret haluksevel'ın Anasayfasını  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Sevgili Tayyareciler,

Benim ve Sevgili Hakan737'nin belirttiği karbüratör konusuna biraz açıklık getirmek istiyorum. Mümkün olduğunca fazla teknik detaya kaçmadan bilgi vermeye çalışacağım. İçten yanmalı pistonlu motorlar (Bu ayrımı yapmak zorundayım çünkü jet motoru da bir içten yanmalı motordur) iki temel prensibe göre çalışırlar. Bunlardan biri Otto çevrimi, diğeri de Diesel çevrimidir. Diesel çevrimi adından da anlaşılacağı gibi dizel yakıt kullanan ancak ateşleme tertibatı olmayan, yakıtı silindir içine püskürten ve yakıt-hava karışımını sıkırtırma sonucu ateşleyen bir sistemdir. Otto çevrimi ise sıkıştırma oranı daha düşük,ateşleme sistemi olan (bujiler)ve sabit basınçta hava-yakıt karışımını ateşleyen sistemlerdir. Otto çevriminde yakıt silindirlere iki ana sistemde gönderilir.
1- Enjektörlü sistemler
2- Karbüratörlü sistemler

Enjektörlü sistemlerde sakıt özel mikro-pompalar vasıtasıyla silindirin içine püskürtülür, pistonon üst ölü noktaya gelmesine yakın bir konumda buji vasıtasıyla ateşlenir. Karbüratörlü sistemlerde ise üstü kapalı bir bardağa benzeyen bir kabın içine yakıt pompalanır, yakıt kapta istenen seviyeye gelince pompalama işlemi durdurulur, yakıt ise emiş manifoldu içine yerleştirilmiş bir venturi vasıtasıyla emilir. Burada hava ile karışan benzin pistonlar tarafından silindir içine emilir, piston üst ölü noktaya yaklaştığında buji vasıtasıyla ateşlenir. Burada önemli olan karbüratör içindeki yakıt seviyesini kontrol edebilmektir. Bu işlem iki türlü yapılır:

2.1- Şamandıra ile
2.2- Diyafram ile

Şamandıralı sistemlerde yakıt seviyesi yükseldiğinde karbüratörü besleyen pompa durdurulur, seviye düşünce tekrar çalışltırılır. Arabalar için son derece normal olan bu uygulama uçaklarda bazı handikaplara neden olmuştur. Örneğin ters uçuş yapan bir uçakta karbüratör baş aşağı döneceğinden şamandıra çalışmayacak, dizayna bağlı olarak ya taşma veya yakıtsız kalma sorunu meydana gelecektir. Bu durum ani pikelerde, looplarda da kendini gösterir. Sevgili Hakan737'nin bahsettiği sorun budur. Umarım bir itirazı yoktur; ancak ilavede bulunursa memnun olurum.

Diyaframlı karbüratörlerde ise şamandıranın yerini diyafram almıştır. Diyafram üzerindeki basınç karbüratör besleme pompasına kumanda eder. Yakıtın üzeri diyaframla kapalı olduğu için boş bardak misali burada geçerli değildir. Motor her konumda hava-yakıt karışımı ile beslenir.

Diğer önemli bir husus ta neden bazı pistonlu motorlu uçakların yüksek irtifada aşırı performans kaybına uğradığıdır. Bildiğiniz gibi atmosferimizin yaklaşık %21'i oksijendir. Yanma işlemi için de oksijen gereklidir. Deniz seviyesinde ve 20 derece santigrat'ta bir metreküp havanın ağırlığı 1,20 kilogramdır. Ancak yükseklere çıktıkça havanın dansitesi azalacağı gibi içindeki oksijen miktarı da azalacaktır. Böyle bir durumda motora ne kadar yakıt enjekte ederseniz edin tam yanma işlemi gerçekleşmediği için uçak güç kaybına uğrar. Bunu gidermek için "supercharger" denen bir cihaz motor girişine konulmuştur. Bu cihaz dizayna bağlı olarak "Roots" tipi dişli hava pompası veya çok kademeli aksiyal ve/veya/radyal fan tarzında olabilir. İkincisine "turbocharger" denir. Bu elemaın görevi motordan aldığı güç ile düşük yoğunluktaki havayı sıkıştırarak silindirlere sevk etmektir. Bunun neticesi olarak motor verimi ve buna bağlı olarak performansı artar.

En içten sevgi ve saygılarımla

Haluk SEVELSayfa Başına Git

murattekin
üye


Turkey
33 Cevap
Gönderilme Tarihi - 15/02/2005 :  15:23:48  Profili Göster  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Adamların 1940 lı yıllarda Bf-109 için yaptığı "enjeksiyonlu benzinli motor" kavramı günümüzde "yeni teknoloji" ilan edilip hayran hayran izleniyor.Bu nasıl iştir?Bf-109 motoru farklı bir motormudur?
Haluk Bey sorum size :)

Birde İstanbul Hava Müzende bulunan Merlin motoru enjeksiyonlu diye tanıtılmıyormu?Zira üzerindeki yazılarda enjeksiyon kelimesi geçiyor.

Saygılarımla

Murat Tekin
Ege GrupSayfa Başına Git

haluksevel
Moderator


Turkey
203 Cevap
Gönderilme Tarihi - 16/02/2005 :  09:14:24  Profili Göster  Ziyaret haluksevel'ın Anasayfasını  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Sevgili Tayyareciler, Sevgili Murat Tekin,

Enjeksiyonlu benzin motoru yeni bir teknoloji değildir. Ancak karbüratörlü sistemlere nazaran daha karmaşık ve daha pahalı olduğu için otomotiv sanayiinde karbüratörlü motorlar tercih ediliyordu. Ancak geçen yıllarda elektronikte büyük gelişmeler olması, mekanik ateşleme sisteminin (meksefe, platin, distribütör vs.) yerini elektronik donanımın alması bu uygulamaya bir kolaylık getirmiştir. Motor teknolojisindeki ilerlemeler de enjektörlü sistemleri pozitif yönde etkilemiştir. Önemlibir husus ta karbüratörlü motorlara sahip arabaların (özellikle 1970-80'li yılların teknolojisine sahip olanların) şehir içinde çok fazla yakıt yaktığı, şehir dışı yakıt sarfiyatının 10litre/100km civarında olduğudur. Halbuki direkt enjeksiyonlu motorlarda şehir içi-şehir dışı sarfiyatlar birbirine çok yakındır ve her ikisi de karbüratörlülerden düşüktür. 1967 Arap-İsrail Savaşı öncesi yakıt fiyatları tasarrufu gekertirmeyecek kadar düşüktü. Ancak savaşı takip eden yıllarda 30 Dollar/varil'in üzerine çıkması enjektörlü sistemlere tekrar popularite kazandırmıştır. Diğer bir husus ta enjektörlü motorların daha yüksek bir ivmeye sahip olmalarıdır.

Gelelim İstanbul Havacılık Müzesi'nde sergilenen RR Merlin motorunun üzerinde "enjeksiyonlu" yazmasına. Ben motoru gördüm ama yazıyı hatırlamıyorum. İstanbul'da, müzeye yakın bir yerde oturan bir arkadaşımızın bir zahmet müzeye gidip bu yazıyı okumasını ve forumumuzda yayınlamasını rica ediyorum.Benim elimdeki bütün bilgilere göre RR Merlin içten tanmalı pistonlu motorlar karbüratörlüdür. Spitfire Mk.IV'e kadar kullanılanlar şamandıralı karbüratörlü, daha sonraki modellerde kullanılanlar ise diyafram karbüratörlüdür. Bu motor lisans altında ABD'de de üretilmiş ve P-51 "Mustang"lerde kullanılmıştır.

Ben yine de kendi hafızama güvenmeyip, kendi arşivimi de yeterli bulmayıp internette bir araştırma yaptım. Aşağıdaki siteleri buldum.

Spitfire ile ilgili siteler:
www.odyssey.dircon.co.uk/Spitfire14v109.htm
www.angelfire.com/fm/compass/spindex.htm

RR Merlin ile ilgili en teferruatlı site ise:
www.bluebird-electric.net/rolls_royce_merlin_engine.htm

Bu sitelerin tamamında RR Merlin'in karbüratörlü olduğu belirtilir. Diyaframlı karbüratörün buluşu da anlatılır.

Keza gerek motor ile ilgili sitedeki ve gerekse İst.Havacılık Müzesi'ndeki fotoğrafa baktığınızda silindirlere yalnız elektrik kablosu gittiğini görürsünüz. Hiçbir yakıt borusu bağlantısı yoktur. Daha dikkatle bakarsanız emiş manifoldu üzerinde karbüratörü görürsünüz.

Hepinize sevgi ve saygılarımla

Haluk SEVELSayfa Başına Git

haluksevel
Moderator


Turkey
203 Cevap
Gönderilme Tarihi - 16/02/2005 :  10:01:24  Profili Göster  Ziyaret haluksevel'ın Anasayfasını  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Sevgili Tayyareciler,

Bir önceki mesajımda verdiğim adreslere bir adres daha eklemek istiyorum.

www.deltaweb.co.uk/spitfire

Daha önce verdiğim adreslerde RR Merlin ile ilgili bilgileri, Spitfire modellerinin Bf-109 ve FW-190 ile mukayeselerini bulabilirsiniz. Şimdi verdiğim adreste ise Spitfire'ın baştan sona hikayesini bulabilirsiniz. Bütün Spitfire hayranlarına tavsiye ederim. Messerschimdt Bf-109'cular da okusun, Spitfire zaman içinde nasıl Bf-109'u geçmiş...

En içten sevgi ve saygılarımla

Haluk SEVELSayfa Başına Git

hakan737
üye


Turkey
279 Cevap
Gönderilme Tarihi - 16/02/2005 :  13:13:44  Profili Göster  Ziyaret hakan737'ın Anasayfasını  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Haluk bey selamlar,

siz bana gore gereken herseyi yazmissiniz, elinize saglik. DAha fazla bilgi isteyen arkadaslarin TV'de discovery channell'i takip etmelerini oneririm. Tekrar yayin olmasina ragmen gecen gun B109 lie Spitfire'in karsilastirmasi yapiliyordu.UStelik RAF ve Luftwaffe'den emekli iki tonton pilot tarafindan birbirlerinin ucaklarinda


Hakan737Guven
Sayfa Başına Git

TURK_Kanmaz
üye


Turkey
10 Cevap
Gönderilme Tarihi - 25/02/2005 :  13:05:29  Profili Göster  Ziyaret TURK_Kanmaz'ın Anasayfasını  Alıntıyla Brilikte Cevapla
Sn. Haluk SEVEL,
Ne diyeyim bilmiyorum şu 1923-günümüz arası Türk Hava Kuuvetleri envanterini yaklaşık 1,5 senedir bekliyorum. Mart-Nisan arasında yayınlanacak diye yazınca çok sevindim açıkçası. Dört gözle bekliyorum. Hele bol fotoğraflarla birlikte olursa mükemmel olacak.
İyi Günler..

Erhan KANMAZ

www.turkisheagles.net


Sayfa Başına Git

Konu 2 Sayfa Uzunluğunda:
  1  2
 
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Printer Çıkışı Al
Sıçra:

Tayyareci Forum : İKOVAN BİLİŞİM

Go To Top Of Page
Snitz Forums 2000