birgi
üye
Turkey
392
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 08/10/2004 : 16:22:53
Bence Türkiye'de uçak yapımı gibi konuları konuşmadan önce konuşmamız gereken bu iş için gerekli altyapıya sahip olup olmadığımız.Uçak yapımı için fizik, makine, elektrik/elektronik, bilgisayar, malzeme bilimi, üretim, montaj vs. gibi onlarca bilim dalının bir ürünü diyebiliriz.Yani kısacası uçak yapabilmemiz için bunla konuların hepsi hakkında bilgimiz ve tecrübemiz olması gerekir. Peki bu bilgi ve tecrübe bizde var mı?Bir bakıma evet,bir bakıma hayır.Bu topraklara matba asırlar sonra geldi,Avrupa Sanayi İnkılabı'nı yaparken biz gün aşırı padişah değiştirmekle meşgulüz,yani bilimi geriden takip eden bir zihniyete sahibiz diyebiliriz. Cumhuriyet'in kuruluşuyla başlayan sanayileşme gerek iç gerek dış nedenlerden dolayı istenilen ölçülerde gerçekleşmedi.İlk araba montajını 1960'larda yapabildik.Peki şimdi durum ne?Hala yabancı lisanslı otomobilleri,lisans altında üretip,lisans altında montajlıyoruz.Sonra gururla "Otomobilde Avrupa Deviyiz" demektende geri kalmıyoruz.Yanlış anlaşılmasın bunu küçük görmüyorum,elbette bir yerden yola çıkmak lazım ama onlarca yıldır montaj yapıp kendimize ait en ufak bir teknoloji üretemiyorsak durup düşünmek lazım.Bildiğim kadarıyla (hataylıysam lütfen düzeltin) Türkiye'nin kendi lisansı altında ürettiği bir araba motoru yok.Bir motor üretip,bunu X arabasını Türkiye'de üretilip satılan modellerine takıp satsak eminim çok şey farklı olurdu. Sonuçta hepimizin bildiği gibi uçak üretmek araba üretmekten daha ileri teknoloji gerektiren bir konu.Bizim havacılık adına teknoloji üretebilmemiz için öncellikle bunu karşılayacak bir altyapıya sahip olmamız gerekir.Yani şu durumda Türkiye kendi uçağını yapabilirmi gibi bir soruya verilecek en net cevap bence hayırdır. Birgi
|
piloçe
üye
Turkey
117
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 13/10/2004 : 19:35:14
Birgi çok haklısın. Ülkemizin bir alt yapıya sahip olmamasının yanı sıra bunun için herhangi bir girişimde de bulunmuyoruz. İnsanlarımız "armut piş ağzıma düş hesabında"Etrafımızdaki ülkelerin yaptıklarıyla geçiniyoruz. Onlar bulsun biz yararlanalım diyoruz. Halbuki biraz aklımızı kullansak kendimize özgü fikirler biriktirip daha önce diğer ülkelerin aklına gelmeyen şeyler bulabiliriz. bnence bir ülke gerçek bağımsızlığına o zaman ulaşabilir. Hep özentilerle yaşıyoruz. Bizler sınavına son gece çalışan öğrenciler gibiyiz. Bugün sadece bugünü yarın da sadece yarını kurtarmak amacındayız. İlerliyouz ama diğer ülkeler bize yardım ettiği sürece. Bizim ülkemiz için yeni dediğimiz onların ancak çöp kutusunda yer alabiliyor. kendi işimizi kendimizin halletmesi gerektiğini anlayamıyoruz. Ama yine ben ülkemin düzeleceğine inanıyorum. Hiç bir zaman da bu inançımı yitirmeyeceğim. "Mustafa Kemaller Tükenmez" PİLOÇE tugce@eser.gen.tr |
haluksevel
Moderator
Turkey
203
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 13/10/2004 : 20:16:10
Herşeyden önce şunu belirtmek gerekir ki Cumhuriyet'imiz kurulmasından bugüne kadar geçen zamanda ülkemiz hemen hemen her konuda son derece yetişmiş elemanlara sahip olmuş bulunmaktadır. Türkiye'nin eleman açısından bir açığı olduğunu zannetmiyorum. Belki tek eksiklik F-22, JSF gibi projeleri yürütecek tecrübe ve birikime sahip olmamalarıdır. Bu da ülkemizde yüzde yüz kendi tesarımımız olan bir jet uçağının yapılmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Tabii altyapı teknik elemanlardan ibaret değildir. Sanayi kuruluşları da bu konuda çok önemli bir yer tutar. Bir uçağın her elemanını yapmak söz konusu olmadığına göre, bizde temel sanayi alt yapısının olduğunu söyleyebiliriz. Ama "ben uçağın motorunu da yapacağım, avionikleri ve radarı da yapacağım, iniş takımlarını da yapacağım, fırlatma koltuğunu da yapacağım" derseniz maalesef bu resmin görüntüsü değişir. Bence önemli olan, mevcut alt yapı ile neler yapılabileciğini tespit etmek, buna göre havacılıktaki hedeflerimizi belirlemek ve bunu değişmez bir devlet politikası haline sokmaktır. En içten sevgi ve saygılarımla Haluk SEVEL |
piloçe
üye
Turkey
117
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 14/10/2004 : 19:20:58
Bildiğim ve düşüne bildiğim kadarlık bir tarih süreci içerisinde Türkiyenin bir demokrasi devleti haline geldiği zamana kadar teknoloji veya benzeri alanlarda ilerlememiz durmuştu çünkü ilgileneceğimiz daha önemli konular vardı savaş gibi... Ancak bağımsızlığımı korumuş ve ilerleme sürecine başladığız yıllarda bizimle hemen hemen birlikte ilerleme sürecine başlayan ülkeler olmuştur. Bildiğim kadarıyla bu ülkelerden birisi Japonya. Bu ülke teknolojide dünya devi. Madem böyle biz neden bu kadar geriyiz? (Dünya davi ülkelere kıyasla) . İlerlediğimize ve geliştiğimize inanıyorum. Fakat bizler ilerleyişimizi neden bu kadar ağırlaştırdık? Bana göre bu sorunun ve bir ülkenin neden bu kadar iyi veya neden bu kadar kötü olduğunu soran bütün soruların cevabı o ülkenin insanlarından geçer. Ülke insanlarının çoğunun yaptğı küçük şeyler yada azının yaptığı büyük şeyler o ülkenin ne olduğuyla bağıntılıdır. Bana göre bizdeki sorun 1. ülkemize güvenmemek 2. ülkemizi düşünmeden sadece kendi çıkarımızı düşünmek. Bilmiyorum sizler bu düşüncem hakkında ne düşünürsünüz ama bence tek bir sorun var o da İNSAN |
birgi
üye
Turkey
392
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 15/10/2004 : 13:18:09
Sayın Haluk SEVEL ilk mesajımda yazmayı unuttuğum konuları çok güzel bir biçimde ifade etmiş,elbetteki bir uçağın tüm aksamını üretmek mümkün değil.(ABD bile JSF projesinde tek başına olmadığına göre.)Bence JSF veya F-35 gibi projelerden önce,yapmamız gereken daha basit teknolojilere sahip bir model geliştirmek olabilir veya yabancı ülkelerle birlikte ortak tasarlanacak bir modelde eminim bize çok şey katar. Birgi
|
haluksevel
Moderator
Turkey
203
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 15/10/2004 : 14:24:17
Sevgili Tayyareciler,Sevgili Birgi benim söylemek istediklerimi bir başka şekilde ve çok güzel ifade etmiş. Ama daha önceleri bu forumda ve daha önceki forumlarda değinmediğimiz bir başka husus daha var. O da işin ekonomik yönü. Bunu iki açıdan incelemek gerekir. Bugün sofistike uçakların, yapımını bırakın, tasarımı dahi çok yüksek rakkamlara varmaktadır. Böyle bir rakkamı ülkemizin ekonomisi, devlet bütçesi kaldırabilir mi? Tabii bir de projenin başarısız olması veya üretime geçmeden demode olması riski de var. Havacılık tarihi bu tip projelerle dolu. Bunlardan biri de süpersonik bombardıman uçağı B-71. Diğer bir husus ta üretimin fizibilitesi. Araştırma ve tasarım maliyeti düşük bir konu seçer ve bunu üretmeye başlarsınız, ama bu uçaktan kaç tane üretirseniz rantabl, yani "feasible" olacaktır! Bunun dikkatlice etüd edilmesi gerekir. Bir müddet önce "Hava Dolmuşu" veya diğer benzeri bir isimle ortaya bir konsept atılmıştı. Görünüşte fazla komplike olmayan, Embraer'in ürettiği küçük "charter"lara benzeyen bir projeydi. Bir müddet sonra rafa kaldırıldı. Çünkü bu konuda yurtdışına aşılmazsanız rantabiliteyi yakalama şansınız son derece düşük. Yurtdışına açılmak ta çok zor, kurtlar sofrasına girmek gibi birşey. Yurtiçinde de kaç tane satacaksınız, 10 tane mi, 20 tane mi? Bu sayılarla rantabiliteyi yakalamak asla mümkün olamaz. Ama askeri eğitim uçağı konusuna girerseniz resim tamamiyle değişir. Bugün artık hizmette olmayan T-6 "Texan", T-33 "Silverstar" ve T-34 "Mentor"u bir kenara bırakırsak şu anda halen kullanımda olan T-37b/c "Twittybird"den 75 adet, T-41D "Mascalero"dan 30 adet, T-38"Talon"dan 73 adet TuAF envanterine girmiştir. Bu konu üzerine eğildiğimiz taktirde altyapımız da son derece yeterli olduğunu, tasarım masraflarının arzu edilen seviyede olacağını ve yeterli bir pazar olduğunu da görürüz. Hatta T-37'ye alternatif olarak geliştirilecek uçak yalnız temel jet eğitim değil, küçük modifikasyonlarla taktik taarruz uçağı olarak ta kullanılabilir. Ama ben yine bu konuda bir yabancı firmayla kolkola girmenin gerekliliğine inanıyorum. Bu beraberlik bizim tecrübe noksanlığımızı aşmammıza yardım edecektir. Ama bu beraberlik bir lisans anlaşması değil, bir ortak yatırım tarzında veya "know-how" satın alma tarzında olmalıdır. Ben bu konuda Batılı firmalardan pek ümitli değilim. Bizimle işbirliği yapacak en güzel firmalar şu anda Rusya Federasyonu'nda bulunmaktadır. Bunlardan biri MAPO MiG, diğeri de Yakovlev'dir. En içten sevgi ve saygılarımla Haluk SEVEL |
birgi
üye
Turkey
392
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 15/10/2004 : 15:35:41
Haluk Bey'in belirttiği gibi projenin tabiri caizse kendini bir şekilde amorti etmesi gerekir.Bunun içinde yaptımız uçağı ya dışarıya satmamız ya da ülkemizde çok miktarda kullanmamız gerekmektedir,bu mantıkla çıkarılabilecek en iyi proje bir eğitim uçağı üretmektir.Bu projeyle hem uçak yapımı hakkında bilgi sahibi oluruz hem de yakın bir süre sonra envanterden çıkacak olan eğitim uçaklarımızı yenilemiş oluruz.Birgi
|
viz_viz_ari
üye
19
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 15/10/2004 : 16:04:17
egitim ucaklari uzun bir suredir gundemde. ancak ilgilenilen ucaklar arasında en cok ilgiyi ceken amerikan t-6 texan.muhtemelen yine hazır alım yoluna gidilecek. aslında egitim ucagi deyip gecmemek lazım. embraer, tucano'larini modifiye ederek alx adiyla basta kendi ulkesine olmak uzere bir kac yabanci ulkeye de satiyor. egitim ucaklarinda da artık tum savas ucaklarinda gordugumuz sistemler var, cam kokpitler, gorev bilgisayarlari, hatta simulasyon olanaklari bile oluyor (havada simulasyon yani).onun icin hazır ihtiyac da varken boyle bir proje bize cok sey kazandirir. |
haluksevel
Moderator
Turkey
203
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 16/10/2004 : 09:28:36
Sevgili Tayyareciler,USAF'ta şu andaki genel eğilim, eski T-6 "Texan"ların modernize edilmiş, pistonlu radyal motor yerine turboprop motorla donatılmış yeni T-6A "Texan-2"leri kullanmak tarzında. Buna benzer uygulamalr bizm de bünyemize son derece uygun. Benzer bir tasarımı biz de kolaylıkla ve minimum masrafla yapabiliriz. Daha önce de yapmıştık. Miles Master'dan yola çıkarak MKE-Uğur gibi. USAF ile NASA müştereken T-38'lerin ömrünü 2040'a kadar uzatmak için motor revizyonunu gerçekleştirmek için açtığı ihaleyi GE (General Electric) iki yabancı ortağıyla birlikte kazandı. Bu ortaklar ALSTROM; şaft yenilemesinden sorumlu, TEI (Tusaş Motor Sanayii) ejektör kısmından sorumlu. Bu uygulama çoktan başladı bile ve yakın bir gelecekte bize de yansıyacak. Ancak T-37'ler 40 seneyi aşan kullanım süreleriyle neredeyse faydalı ömürlerini tamamlamış durumdalar. Dolayısıyla T-6 ve T-37 alternatifleri bizim için ideal başlangıçlar olur görüşündeyim. En içten sevgi ve saygılarımla Haluk SEVEL |