haluksevel
Moderator
Turkey
203
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 29/04/2003 : 08:18:55
Sevgili Tayyareciler,Ülkemiz ormanlar açisindan fazla zengin sayilamiyacak bir ülke. Üstelik yza aylarinda özellikle yagisin Ege ve Akdeniz Bölgeleri'nde sifira yakin bir seviyeye gelmesi yangin riskini arttiriyor. Ormanlarin yok olmasi da erozyon felaketini beraberinde getiriyor. Sevgili Remzi Öztürk'ün yazdigi gibi Hirfanli Baraji neredeyse dolmus durumda, Keban ise %50 dolu durumda. Orman Bakanligi yanginla çapta mücadele ediyor. Kiralik uçaklari, helikopterleri oldugunu biliyorum.Ama genis kapsamli bir bilgiye maalesef sahip degilim. Geçmiste DzKvK'dan emekli olmus bir S2A TAI tarafindan tadil edilerek yangin söndürme uçagi durumuna sokuldu. Ama bu proje bana terk edilmis gibi geliyor. Su anda yangin havadan yangin söndürme ile ilgili olarak yapilan çalismalar nelerdir? Bir de amfibik uçaklar mevzuu var. 1998 yilinda Antalya yöresinde Rusya'dan kiralanan Beriev Be.12 "Chaika" amfibik uçagi basari ile görev yapmisti. 6 ton su tasiyabilen bu uçaklarin ikmali havaalanlarindan kalmaya müsait olan kara konumlu uçaklardan çok daha kolay. Bu projeye neden devam edilmedi bilmiyorum. Beriev yalniz Rusya'nin degil bütün dünyanin en büyük amfibik uçak tasarimci ve üreticilerinden biri. Her türlü amfibik uçak yapiyorlar. "Savas Uçaklari" bölümünde "Rus Uçaklari"na girerseniz Beriev üretimi amfibik uçaklarin tamamina yakini bulabilirsiniz. Yaz aylarinin yaklastigi sirada bu konuyu hep beraber derinlemesine arastiralim diyorum. Hepinize kolay gelsin. Hepinize en içten sevgi ve saygilarimla Haluk SEVEL |
messerschmitt
üye
Turkey
66
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 29/04/2003 : 21:26:19
bildiğim kadariyle, yurdumuz coğrafyası engebeli ve geneli dağlık olması sebebi ile orman yangınlarında havadan mücadele konusunda helikopter tercih edilmektedir.zira nokta atışlarında daha başarılı ve vadi, çukurluk dere yatağı türünden, uçaklar için tehlike arz eden yerlerede girebilmektedirler.ayrıca uçağın inişi kalkışı yada suya inebilen modellerinde iniş yapabileceği büyüklükte suyun olay mahalline uzak olması gibi sebeplerde uçak ile mücadelede dezavantaj oluşturmaktadır.helikopterler havuzlardan, derelerden su çekebilmekte çok kısa zamanda bir çok sorti yapabilmekteler. hava kurumunun dromader uçakları yıllardır bu konuda kullanılmakta.bunun dışında orman bakanlığı her yıl helikopter kiralamakta.burada genelde göze çarpmayan en önemli konu, yangına daha büyümeden müdahele edilip söndürülmesidir.yangın büyüyüp genişledikten sonra havadan müdahele ancak yangının hızını kesmektedir.havadan müdahele ilk etapta çok önemli, daha sonra ancak yardımcı rol oynuyor. |
remziozturk
üye
Turkey
29
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 30/04/2003 : 02:01:20
Değerli Tayyareciler, Orman yangınlarıyla havadan mücadeleyi gündeme getiriken aslında değinmek istediğim nokta Masserchmittin arkadaşımızın son cümlesi,nde sözünü ettiği yangını büyümeden sündürme tezi üzerine oturtmaktı. Bunun için de smoke jumper denen bir meslekten söz ettim. Amfibik uçak sahneye ikinci perdede çıkan oyuncu olacaktı. Önce peşinen şu resmi buraya yapıştırayım sonra devam edelim:
_________________________________________________ Giriş: ORMAN YANGINLARI İSTATİSTİKLERİ Orman Yangınlarının düzenli kayıtları 1937 yılından itibaren tutulmaya başlanmıştır. Bu kayıtlar üzerinde yapılan istatistiki değerlendirmelerin sonuçları halen yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yangın Harekat Merkezi tarafından bildirilen istatistiki analiz sonuçlarından elde edilmiş bazı bilgiler aşağıda verilmiştir;Orman Yangınlarının %96 sı insan eliyle çıkartılmaktadır. 1937 Yılından bu yana yıllık ortalama 23.962 hektar olmak üzere 1.533.598 hektar orman alanı yanmıştır. Her yıl ortalama 1.000 yangında 23.962 hektar ormanlık saha yanmakta ve yangın başına yitirilen alan 23.96 hektardır. Türkiye’de meydana gelen Orman yangınları sonucu bugüne kadar değişik mesleklerden 63 kişi yaşamını yitirmiştir. Ülkemizde Orman Yangınlarının Adet olarak %38 'i ve Alan olarak %45'i Muğla, İzmir, Antalya Orman Bölge Müdürlüklerinde meydana gelmiştir. Orman Yangınlarında en büyük zarar az sayıda fakat büyük alanda cereyan eden yangınlar sonucu ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de meydana gelen Türkiye’de meydana gelen orman yangınlarının Adet olarak %83 'ü, Alan olarak ise % 87 si Haziran - Ekim dönemini kapsayan 5 aylık periyot da meydana gelmektedir. Türkiye’de meydana gelen orman yangınlarının % 88 'i gündüz, %12 si ise gece saatlerinde çıkmaktadır. _______________ TÜRKİYE'NİN TOPLAM ORMAN ALANI (Toplam Koru Ormanı (Ha) : 13839176 Toplam Baltalık Ormanı (Ha) : 6863946 Normal Orman Alanı (Ha) : 10547987 Bozuk Orman Alanı (Ha) : 10155135 TOPLAM ORMAN ALANI (Hektar) : 20703122 Ormanlık Oranı : % 26,8 ____________________________________ Mücadele planı: Orman Yangınları ile Mücadelede; Yangın mevsiminde (1 Haziran-31 Ekim) nöbet sistemi uygulanır. Bu nöbetler; Ankarada Yangın Harekat Merkezinde, Bölge Müdürlüklerinde, İşletme Müdürlüklerinde ve İşletme Şefliklerinde olmak üzere ve 24 saat esasına göre uygulanır. Her noktada Yangın Amiri dışında 3 nöbetçi vardır. -Yangın Amiri -Nöbetçi memur -Haberleşme nöbetçisi -Nöbetçi şoför Haberleşme nöbetçisi devamlı telsiz başındadır. Telsizler yıldırım ve kötü hava şartları engellemediği sürece 24 saat açıktır. Aynı çevrimdeki telsizler birbirlerini sürekli dinler konumdadır ve dört düzey çevrim vardır. Türkiyede şu an mevcut olan 883 Yangın Gözetleme Kulesi Şefliklere ve Şeflik çevrimine gruplar halinde bağlıdır. Ayrıca İlk Müdahale Ekiplerinde, Hazır Kuvvet Ekiplerinde ve Helikopter Ekiplerinde hem araçlarında araç telsizleri hemde ekip başlarında el telsizleri vardır. İşletme Şeflikleri İşletme Müdürlüklerine ve İşletme çevrimlerine gruplar halinde bağlıdır. İşletme Müdürlükleri Orman Bölge Müdürlüklerine ve Bölge Çevrimine gruplar halinde bağlıdır. Orman Bölge Müdürlükleri Orman Genel Müdürlüğü Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesine bağlı olan Ana Telsiz istasyonuna bağlıdır. ________________________________________ Orman Yangınlarını Önleme Şube Müdürlüğü bünyesinde 1997 yılında Ankara da Yangın Harekat Merkezi kuruldu. Bu merkezin kuruluş amacı Türkiyenin neresinde bir Orman Yangını varsa o yangınla ilgili her türlü bilgiyi kullanarak yangının en kısa süre içerisinde söndürülmesi için gerekli ter türlü çalışmayı yapmak, orman yangınları konusunda kamuoyunu bilgilendirmektir. Kuruluş aşamasında merkeze telsiz sistemi, Fax ve Windows NT Bilgisayar sistemi kurulmuştur. Yangın Harekat Merkezinde İşletme Müdürlüğü düzeyinde Yangın Planları bulunmaktadır. 1/25000 ölçekli mescere haritaları yangının çıktığı bölmedeki ormanlık alanın durumunu belirlemek için kullanılmaktadır. ____________________________________ Riskli alanlar: Ülkemiz coğrafik konum olarak Akdeniz havzasında yer almakta ve ormanlarımızın büyük bir bölümü yangın tehdidi altında bulunmaktadır. Özellikle Kahramanmaraş'tan başlayıp, Akdeniz ve Ege'yi takiben İstanbul'a uzanan 1700 kilometrelik sahil bandının 160 kilometre derinlikteki bölümü orman yangınları bakımından çok büyük bir hassasiyet göstermektedir. Orman yangını tehlikesine maruz kalan orman alanlarımız 12 milyon hektardır. Yani ormanlarımızın %43'ü yangınlar açısından riskli bölgelerde yer almaktadır. Türkiye ormanlarının % 43'ü yangınlar açısından riskli bölgelerdedir. Orman yangınlarının bölgelere göre % de olarak dağılımı şöyledir; % 41 Ege Bölgesi, % 24 Akdeniz Bölgesi, % 22 Marmara Bölgesi, % 13 Diğer Bölgeler (aşağıdaki resme bakınız.)
______________________________________ Geçmişteki büyük yangınlar ve zarar hesabı: Antalya'da 900 hektalık alanı yakıp kül eden yangın, 5 trilyon liralık maddi hasara yol açarken; burada yaşayan binlerce canlı da telef oldu. Yaklaşık 222.000(222 bin) ağcın yandığı Düzlerçamı'nın eski canlılığına kavuşması için en az 50 yıl gerekiyor.Burada yaşamını sürdüren dağ keçisi, alageyik, domuz, tavşan, tilki, porsuk, sincap, vaşak, yılan, kaplumbağa, keklik, turaç ve karakulak gibi yabani hayvanlar telef oldu. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Yangın Koruma Şube Müdürü Ekrem AYDEMİR,20 yaşında 180.000, 50-60 yaş grubunda ise 42.000 civarında ağacın tamamen kül olduğunu belirtti.Fidan dikimi en geç 1.5 yıl içinde biter.Ancak, yok olan ormanlık alanın eski hale gelmesi yaklaşık 50 yılı alır dedi. Bu arada, Denizli'nin Acıpayam İlçesi'ne bağlı Yolçatı Köyü yakınlarında, 50 hektar orman yandı. Boyalı mevkii'nde belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangına, İzmir, Muğla, Aydın, Isparta ve Uşak'tan gelen 10 orman ekibi, askeri birliklerle vatandaşlar müdahale etti, söndürme çalışmalarına havadan da 3 helikopter katıldı. Dağlık bölgede korku yaratan alevler, 23 Temmuz 1997 tarihinde kontrol altına alınarak söndürüldü. Kaynak:Çevre ve İnsan (Çevre Bakanlığı Yayın Organı - Sayı 36) MARMARİS Orman Yangınında Fonksiyonel Zarar. Ormanların maddi faydaları yanında çok çeşitli fonksiyonel faydaları olduğu bilinmektedir. HAVA TEMİZLİĞİ: 1 M^3 havada bulunan toz ve is parçacığı; Endüstri alanında 500.000 Adet, Açık sahada 5.000 Adet, Ormanlık sahada 500 Adettir. Bir hektar orman yılda 68.000 kg. toz sürer. OKSİJEN-CO^2 DENGESİ: 100 yaşında bir kayın ağacı; 100 kişinin bir yılda harcadığı oksijen üretir. 12.000 M^3 karbondioksidi kullanır. EROZYONU ÖNLEME: Aynı kayın ağacı 1 M^3 orman toprağında 100 km. kök yaparak erozyonu önler. GÜRÜLTÜYÜ ÖNLEME: 80 desibel gürültü insanı rahatsız eder 80 desibellik gürültü 250 m genişlikteki ormanı aştığı takdire 40 desibele iner. RÜZGARI PERDELEME: Açık alanda 100 km. olan rüzgar hızı ormanlık alanda 50 km.'dir. TEMİZ SU SAĞLAMA: Ormanlar tepe taçları ve govdeleri vasıtasıyla yağmurların toprağa darbe yapmasını önler. Orman toprağı yağış sularını sünger gibi emer ve YER ALTI REZERVUARINI destekler. İçtiğimiz temiz suyun temel kaynağı ormandır. BÜTÜN BU AÇIKLAMALARIN IŞIĞINDA: Ormanın fonksiyonel değeri odun değerinin 2.000(ikibin) katıdır. Bir ağacın yıllık fonksiyonel değeri 2.000-6.000 Mark,ortalama 4.000 Mark'tır. BUNA GÖRE! 1996 yılında Marmaris'teki yangında yanan ağaç miktarı: 300.000 M^3 = 1 Miliyon adettir. 1 Miliyon * 4.000 Mark[DM](Ortalama)=4 Milyar Mark(DM)'tır. Bu kayıp sahanın tekrar orman hale gelmesi için geçecek 30 yıl ile değerlendirildiğinde 4 Milyar Mark(DM) * 30 = 120 Milyar Mark(DM). 120 Milyar(DM) * 60.000TL.-(yangın tarihinde) = 7,2 KATRİLYON FONKSİYONEL ZARAR MEYDANA GELMİŞTİR. Kaynak:Orman Genel Müdürlüğü Eğer bugünkü doviz kuru üzerinden hesaplarsak zararın boyutunu gözler önüne serebiliriz. Bu tabloyu buraya almamın sebebi Yangın söndürme uçağının maaliyetinin yanan ormandan daha fazla olmayacağını kanıtlamak içindir. __________________________________ TÜBİTAK NELER YAPMIŞ Uydular ile uzaktan uzaktan algılama programı geliştirilerek, Türkiye'nin daha önce olmuş, üzerinde çalışılmış iki bölgesi ve diğer potansiyel orman yangını bölgelerinde, orman yangınlarının belirleme ve değerlendirme pilot çalışması gerçekleştirilecektir. Yaz aylarında orman yangınları pek çok Akdeniz ülkesi gibi Tütkiye'nin de temel ekolojik sorunudur. MAM' da bulunan çeşitli uydu arşiv verileriyle (LANDSAT, SPOT, ERS-2, IKONOS ve diğerleri) ve NOAA uydusu algılayıcı sistemimizle, Gebze civarı için bir erken uyarı sistemi geliştirmek, daha önce çalışılmış (Batı Avrupa Birliği çerçevesinde İspanya Madrid, Uzaktan Algılama Merkezi ile ortak çalışma) istenen bir hedeftir. Ayrıntılar aşağıdaki linkte: http://www.mam.gov.tr/tr6cp/proje03.html _______________________________ KAMPANYALAR. Zamanında neler yapılmış? Amfibik uçak alımı ilgili basından ve iş adamlar destekten istendiği ve ziratt bankasında hesap açıldığı bir kampanya düzenlenmiş linki aşağıda akibeti ne olmuş bilmiyorum. http://www2.egenet.com.tr/~efri01/ormanbolge/yangin/YANGIN_MUCADELE.html Bu güzel işte bu alanada bir örneği var en azından demekki etkili bir kampanya düzenlenebilir, devlet-vatandaş elele. tutar bu. ____________________________ TBMM tutanaklarından: 1997 yılında Antalyada çıkan orman yangını sonrasında mecliste gündem dışı söz alan bir millet vekilinin konuşmaları: (kadare bakın ki tam helikopterlerin söndürmede yeterince etkin olamadığını söyleyip 5-6 ton su taşıyan uçakalr olsaydı bu yangın bu kadar uzamazdı diyecekken süre doluyor mikrofon otomatik kapanıyor) Bu konuşamdan sonra Zamanın orman bakanı söz alıyor. Yunanistan bizden daha fazla teknik ekipmana sahip olmasına rağmen bizden 5 kat daha fazla orman yakıyor diyor. Millet vekili sıralarından cevap geliyor:"Biraz daha yakalım o zaman" severek okuyacağınızdan eminim. Buradan Okuyabilirsiniz: http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem20/yil2/bas/b125m.htm _____________________________________________ Sözü çok uzattım belki ama, olayın genel bir fotoğrafını çıkarmak gerekiyordu. Gelelim neler yapabiliriz. --Tayyarecelik bilgisine sahip üyelerimiz amfibik uçakaların işletme maaliyeti dair bir tablo hazırlayabilir. Bir kaç uçağı spesifikasyonlarının olduğu karşılaştırmalı bir tablo. --Yukardaki yazılarda bir yerde geçiyor: orman bakanlığını nelinde 1/25.000 lik haritalar var. Bunalardan "smoke jumper" lar için atlama yeri tepiti görev sonrası intikal ve toplanma yerleri tespiti. (smoke jumper la ilgili link veriyorum, http://www.smokejumpers.com/links/links.php) --Suya inilebilecek yeterli obstacle clearansına sahip göl ve barajların tespiti, bunlar için rüzgar durmları da dikkate alınarak "water lane" ların tespiti, VFR haritların hazırlanması. (Bu arada bir gerçeği göz ardı ettim orman yangınlarında deniz suyu kullanılması toprağın tuz oranını arttırıyor bu da orda yangından sonra ot bitmemesi demektir.) --Gerekirse uçak alım kampanyasının başlatılması. __________________________________________________ Son söz olarak; şurası kesindir ki "bir işte terslik çıkma ihtimali varsa, mutlaka çıkar" kuralı burda da geçerli olacaktır. Ama yılmadan ümitsizliğe kapılamdan ne yapmak istediğimizi anlatalım yeter. İstediğimiz şey Türkiyenin çöl olmaktan kurtulması. Böyle bir şeyi istemekten biz neden utanalım ki? Eğer reddeden olacaksa varsın o açıklasın; neden yapmak istemediğini. Selam ve saygılarımla. Remzi Öztürk
|
messerschmitt
üye
Turkey
66
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 30/04/2003 : 21:31:51
ne smokejumper'ı yaa ne diyorsun sen hocam!? devlet mevsimlik yangın işçilerinin fazla mesai ücretlerini ödeyemezken, patlayan lastiklerin tamir paralarını şoförlere ödetmeye çalışırken böyle fantastik, ülke gerçeklerinden uzak fikirler olsa olsa bu forumda kalır. verdiğin bilgiler iyi güzel emeklerin için teşekkür ederiz. geçen sene orman teşkilatına gps alındı.kullanmayı tam olarak bilen varsa kafamı kıracam.duman maskesi var, bir defa takanı görmedim.işçilere dağıtılan koruyucu kask ve gözlük(arazöz personeline) var.yine öyle, depolarda duruyor. ayrıca bu işçilerin başındaki amirlerin ne kadar eğitimli ve konuya hakim olduğuda ayrı bir tartışma konusu!zira işletmelerdeki orman mühendisleri yaz dönemlerinde itfaiyeci oluveriyorlar!!! orman yangını dediğin şehir içi yangınlara benzemez.dimdik bayırları zaman gelir koşa koşa tırmanırsın.yol iz olmadığını diken ve çeşitli engellerinde bulunduğunu hatırlatırım.denemek isteyen varsa çıksın şöyle düz asfaltta yokuş yukarı bir koşsun bakalım!bu işlerin yaz sıcağına ek olarak yangının yaydığı sıcaklık eklemesiyle yapıldığınıda belirtelim. tüm bu koşullar altında yangının söndürülmesi yaş ortalaması 45 olan bir işçi ekibinden isteniyor?!adamlar iş olmadığı için yılda 4-5 ay çalışarak ssk prim gününü doldurup emekli olmaya uğraşıyorlar.yemeklerini kendileri yapıyor, kalori vitamin hesabı hak getire.bir de bu insanlara yangın olmadığı zaman boş oturmalarına gıcık olan amirleri tarafından kazma kürek angarya iş yaptırılıyor. adamlar kan ter içinde tam işin ortasındayken o vaziyette bir siren çalıyor, kazmaları bırakıp yangına koşuyorlar...bu ülkede insana değer verilmediği sürece, isterse devlet uzay mekiği alsın, dünyanın en pahalı araçlarını yığsın, yinede istenen sonuçlar alınamayacaktır. iş barışı diye bir laf vardır. geçtiğimiz yıllarda antalyada orman yangınlarıyla mücadele konusunda yapılan bir seminere bir fransız ekibide katılmış.adamlara bizim bir yangın tatbikatı izletiliyor.bizim ekip alarm verilince pür telaş fırlayıp(unutmayalım amirler izliyor!ah o amir zihniyeti!) yangın yerine varıyor.kimi arazözün hortumunu çekiştiriyor, kimi tabancaya sarılıyor kimin ne yaptığı belli değil.kim hortum serecek kim pompa başında duracak kim ha babam gereksiz soru ve talimatlarla telsiz başında amircilik oynayan şefe/müdüre cevap verecek belli değil! piyade ekibide ellerinde yangın kürekleri(yelpaze gibidir, ucu metalden yapılma) bodoslama yangının ortasına dalıyor.vur ha vur ateşe...herneyse yangın sönmüş.bizim amirler neşeli, işi başarmanın verdiği bir eminlikle fransızlara soruyorlar nasıldı diye.adamlar şaşkınlık içerisinde anlatıyorlar:bizim yangın ekibimiz en az 2 arazöz, 1 ambulans ve 1 haberleşme aracından oluşur.orman içinde su alabileceğimiz havuzlar bulunur.herkes ne yapacağını bilir, bağırma çağırma olmaz.ayrıca ateş içerisine girilmez.bu ne cesaret bravo! arkadaşlar bu ormanlar, bu yollar, bu vatan ve üzerinde güzellik namına ne varsa hepsi bizim için var.en azından doğrusu, olması gerekeni budur.var olanı yaşatmak güzel bir şey.ama insanların harcanması uğruna değil.ben bu güzelliklerden yararlanamıyor, insanca yaşayamıyor çalışamıyor isem sıçayım öyle güzelliğin içine!hep bu işlerin halkımız uğruna gelecek nesillere çocuklarımıza falan adandığı yapıldığı söylenir.kardeşim ben halktan birisi değilmiyim?ben bir zamanlar çocuk değilmiydim?kimmiş bu halk, hani nerede bu çocuklar?ne zaman kendimizi kandırmaktan vaz geçeceğiz? cumhuriyet kurulalı 80 yıl olmuş hala yeni nesil gelecekte onlara hazırlık yapıyoruz.bırakın hocam kandırmayalım kendimizi.ne zaman insanca yaşıyacaz, ne zaman köhnemiş bürokrat zihniyetinden vaz geçecez? devlet kuruluşlarının asli görevlerini tam olarak yapıp yapmadıkları, kendilerine hizmet amacıyla sağlanmış olanaklarla saltanat sürüp sürmedikleri denetlenmediği müddetce smoke jumper falan hikaye.o ekip ruhu, o iş ortaklığı can yoldaşlığı olmuyor.
|
iletin
üye
Turkey
79
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 07/05/2003 : 16:14:48
Türkiye italya yunanistan avustralya ortak bir organizasyon kuracaksın merkezide neresi olsun izmir olsun. Nato gibi uluslar arası bir organizasyon kuzey ülkelerinin yangın söndürme uçakları yaz bitip havalar serinleyince avusturalyaya gidecek onların dünya kadar uçağı ve ormanı var her sene yangınlar oluyor böylece yangın söndürme filoları 2 katına çıkacak orda yaz bitincede kuzeye yani türkiyeye gelecek türkiye yunanistan ve italyadaki yangınlara müdahale edecek. böylece kuzey ve güney yarım küredeki yangın söndürme filoları senenin 3 ayında yangın söndürmeyip yaklaşık tüm sene yangın söndürecek ve ucak sayısıda ortaklık sayesinde en az 2 katına çıkacak. mesela avustralya uçakları geldi buraya ve yangınlar başladı yunanistan italya ve türkiye yangınlarına ortak müdehale edecek merkezi karargah yardımı ile adil ve süratli müdehaleyi yapacak. Hem faydalı hemde çok yeşil bir örgüt acayip sempati ve ilgi toplar. bunuda ben düşündüm bir gün yaparlarsa diye bu topic i silmesin başkanım |
iletin
üye
Turkey
79
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 07/05/2003 : 16:20:48
yukardaki yazıma bir not ekleyim bakarsınız bilmeyende vardır. Dünyanın kuzey yarım küresi yani türkiye italya ve yunanistanın olduğu yarım kürede yaz mevsimi yani orman yangını mevsimi yaşanırken güney yarım kürede avusturalyada kış mevsimi yaşanıyor yani lapa lapa kar yağıyor ve uçaklar yaz gelmesi için hangarlardsa bekliyor orda yaz gelincede bizim uçaklar hangarlarda bekliyorlar. |
remziozturk
üye
Turkey
29
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 08/05/2003 : 13:16:37
İletin bu iyi bir fikir. |
haluksevel
Moderator
Turkey
203
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 08/05/2003 : 20:45:16
İletinBu harika bir fikir. Adı da IFFO (International Fire Fighting Organization) olsun. Haluk SEVEL |
iletin
üye
Turkey
79
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 10/05/2003 : 18:01:14
tamam adını IFFO koydum ama ön plana çıkmana sebep değil bu proje benim |
iletin
üye
Turkey
79
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 10/05/2003 : 18:26:05
her sene 5000 hektarlık orman tahminen yanar. bunu çok uğraşırsan 3000 e indirirsin çok şanssız bir yılsa (çanakkale yangını yılı gibi) 8000 e çıkar. Bizim ormanlar amerika yada avustralya gibi ülkeler büyüklüğünde değil çok sıkıntı yaratmadan kontrol altına alınıyor. Onun için çok haber izlerken içiniz parçalanmasın bu çok doğal bir olay. Ormanlar mutlaka yanar. eğer o sene 5000 hektarı geçmemişse kafaya takmayın yeterki her sene 5000 den fazla alanı ağaçlandırırsanız sorun da kalmaz. Bakın ormanlarımız niye yanıyor biliyormusunuz. Çünkü mükemmel iklim kuşağında yaşıyoruz da ondan. İsveç in norveç in danimarkanın almanyanın ingilterenin ker karışı orman ama yanmaz asla orda bir bidon benzin verseler yak şu ormanı deseler yangın yüz metre sonra kendi söner aynı bidonu az güneyimizde verseler yüz metre bile sürmez çünkü orda hiç orman yoktur. Çünkü doğa hep yeşildir ıslaktır nemlidir. Kartpostallarda bu çok güzel görüntü verir ama yaşam için mükemmel olan o değil bizim buralardır. Yağışlı gün sayısı güneşli gün sayısı günlerin uzunluğu her şey bu ülkede yaşam için en ideal orandadır. bu nedenle yazın domateslerimiz onlarınkinden daha kırmızı elmalarımız daha çabuk şekerleniyor bu nedenle her tarım ürününde dünya da ilk 5 deyiz ve onun için bizim caddelerimizde kediler köpekler var çünkü kışın donmuyorlar ve malesef bu nedenle yazın en sıcak ama doğa için en gerekli günlerinde ormanlarımız yanıyor. yanarsa yansın her sene bir o kadarını ekiyoruz mesele kalmıyor. Allaha şükredelim orman yangınları çok olan bir ülkede yaşıyoruz. Orman yangını olmayan ülkeler ya çok soğuk ıslak rutubetli bulutludur yada acayip sıcaktır cöldür Demekki neymiş ormanları olucak kadar bereketli ve tarım yapacak kadar sıcak güneşli bir coğrafyamız var. Deprem de böyledir bir satırda geçiyimde içimde kalmasın. Bu bölgede iklim süper doğru paraleldeyiz doğru denizlerin yanındayız ama birde dağlara ihtiyacımız var dağ olmazsa kar olmaz yılın bütün yağışı mart ın ortasında denize ulaşır domatezler kızarır ama sulayamazsın elmalarda öyle yani dağ olmazsa bu coğrafya çöle döner. Dağ içinde yer yüzü hareketli olacak kırıklar faylar olacak tabakalar çarpışcak dağlar oluşucak ve malesef depremler olacak. Deprem ülkesinde olduğumuz için fırat dicle kızılırmak yeşilırmak ve binlerce dere ırmak tüm sene akar domatesleri ve elmaları sular. demekki depreme ve yangına şükredicez ve basit insan icatı önlemler alıcaz salam bina yapıp her sene 5000 hektar orman dikicez. |
mehmetcemilkale
üye
USA
166
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 11/05/2003 : 06:57:30
Iletin gene hakli,Yunanistan ile ozellikle ortak bir Orman Yangini Sondurme calismasina girmeliyiz cunku ozellikle Yunan Adalari resmen kellesti yanginlardan sonra. Tabii bizim ulkemiz de de ayni sorun var. Ama artik biraz bilinclendik ve Ormanlarinizi korumaya calisiyoruz. Benim su an dikili 100 e yakin agacim var. Su an ABD de oldugumdan annem suluyor yerime . gerci annemden ogrendim, Belediye benim agac diktigim yerin yakinlarini agaclandirmis, benim Ladin leri de suluyormus. Sagolsunlar, cok sevindim bunu duyunca . Agaclari cok severim ben, hic ladin yapragina dokundunuz mu? Ozellikle Mavi Ladin. Ladinlerimi cok ozledim. Insallah TAI nin yaptigi Turk Savas Ucagini gormeden olmem. :))) |
iletin
üye
Turkey
79
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 11/05/2003 : 12:24:57
mehmet cemilkale romantikmisin sen amerikaya yerleş oranın nimetlerini kullan sıkıntılarımızdan uzakta yaşa sonrada bize şiirler oku bizim şiir dinliycek halimizmi var kardeş mavi ladini görcek halimizmi kalmış bizim
|
messerschmitt
üye
Turkey
66
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 11/05/2003 : 12:44:32
puhaha...iletin coşturdun be kardeş harbiden ladin madin görecek durumu kalmadı milletin.bu kuzey güney hadisesinde elle tutulur tek uçak sahibi ülkenin avustralya olduğunu, onunda bütün kuzey yarıküreye uçak yetiştiremeyeceği kanaatindeyim. yunanistan ile ortak mücadele için yunan pilotlara ayrıntılı topoğrafik harita verilmesi lazım.bununda olamayacağı güvenlik sebebi ile ortada.orman teşkilatındaki haritalar bile gizli kabul edilmekte ve öyle her önüne gelene verilmemektedir. artı, ilk müdahelenin öneminden bahsettik.bu yunanlılar nasıl yetişecek yangına.büyüdükten sonra uçakların faydası 2. planda kalıyor. yinede güzel bir başlangıç fikri.fakat daha önce böyle bir fikir üretilmediğine dair şüphelerim var! |
iletin
üye
Turkey
79
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 11/05/2003 : 18:07:53
sorun türkiyenin topografik mopografik haritalarıysa o zaman yunanlılar versin bizim haritaları konu kapansın. nasılsa dünyanın her yerinin topografik haritası her kitapcıda satılıyor.
|
murattekin
üye
Turkey
33
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 14/10/2004 : 15:03:36
Sayın Haluk Sevel, TAI'nin modifiye edip "Turbo Firecat" modeline dönüştürdüğü S-2E Tracker uçağı'nı yakından görmüş ve incelemiş biri olarak yapılanlardan çok gurur duymuştum.Ama o dönemde garip bir şekilde üvey evlat muamelesi gören uçak, sanıyorum siyasi kararlara kurban gitti.daha sonra ABD'li bir yangın söndürme kuruluşuna satıldı. Bu uçak o kadar sahipsiz kaldı ki;körfez depreminde Tüpraş yangınına müdahale etmesi bile görmezlikten gelindi.Tüpraş'ı Yunan CL-215/415 uçakları söndürdü denildi(Yanlış hatırlamıyorsam S-2E,TuAF C-130'ları ile beraber çalıştı). Orman yangınlarının sık hatta "düzenli" çıktığı bir ülke olarak neden kendi filomuzu kurmuyoruz hala anlamıyorum ki o zamanlar elimizde dönüştürülebilecek kadar iyi durumda 10/12 adet S-2E vardı. Hep deniyor ki "Türkiye dağlık o yüzden küçük uçaklara ihtiyaç var".E işte bunların da boyları çok büyük değildi.Kullanılan ilaçlama uçakları nekadar verimli oluyorlar ki?elimizdekilerin değerlerini bilmiyoruz.Neyse vaktinizi aldım,görüşmek üzere Murat Tekin Ege Grup |
haluksevel
Moderator
Turkey
203
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 14/10/2004 : 15:23:52
Sevgili Tayyareciler, Sevgili Murat Tekin,TÜPRAŞ yangınında modifiye edilmiş S2E "Tracker"ların kullanıldığı doğrudur. Televizyondaki görüntülerini sanki dünmüş gibi hatırlıyorum. Ama niye bu uçakların devamı gelmedi ve neden bu proje terk edildi, bu konuda hiçbir bilgiye sahip değilim. Bizim modifiye ettiğimiz uçağı Amerikalı'lar satın alıp aynı amaçla kullandılar. Biz ise kiralık helikopterlerle ve uçaklarla bu işi sürdürmeye çalışıyoruz. Halbuki şu anda çok güzel bir yangın söndürme uçakları filosuna sahip olurduk. Bu konuda detaylı bilgisi olan arkadaşların bizleri bu konuda aydınlatmalarını rica ediyorum. En içten sevgi ve saygılarımla Haluk SEVEL |
birgi
üye
Turkey
392
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 15/10/2004 : 13:21:41
HvKK bünyesinde yangın söndürme için modifiye edilmiş bir adet C-130 veya C-160 mevcut.Birgi
|
messerschmitt
üye
Turkey
66
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 21/10/2004 : 20:26:22
c 130 var. |
iletin2
üye
1
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 28/11/2004 : 12:14:11
quote:
Türkiye italya yunanistan avustralya ortak bir organizasyon kuracaksın merkezide neresi olsun izmir olsun. Nato gibi uluslar arası bir organizasyon kuzey ülkelerinin yangın söndürme uçakları yaz bitip havalar serinleyince avusturalyaya gidecek onların dünya kadar uçağı ve ormanı var her sene yangınlar oluyor böylece yangın söndürme filoları 2 katına çıkacak orda yaz bitincede kuzeye yani türkiyeye gelecek türkiye yunanistan ve italyadaki yangınlara müdahale edecek. böylece kuzey ve güney yarım küredeki yangın söndürme filoları senenin 3 ayında yangın söndürmeyip yaklaşık tüm sene yangın söndürecek ve ucak sayısıda ortaklık sayesinde en az 2 katına çıkacak. mesela avustralya uçakları geldi buraya ve yangınlar başladı yunanistan italya ve türkiye yangınlarına ortak müdehale edecek merkezi karargah yardımı ile adil ve süratli müdehaleyi yapacak. Hem faydalı hemde çok yeşil bir örgüt acayip sempati ve ilgi toplar. bunuda ben düşündüm bir gün yaparlarsa diye bu topic i silmesin başkanım
biraz önce televizyonda çevre bakanı konuşuyordu sıra orman yangınlarına geldi aynen şöyle bir şey dedi bakın biz şimdi birleşmiş milletlere bir proje götürdük orman yangınlarına ortak müdahale için bir örgütlenmeye gidilsin dedik bu projemiz çok büyük ilgi ile karşılandı geçen istanbula geldiklerinde bu önerimiz üzerine çok ciddi çalışmaların olduğunu ve bizi bu projemiz için kutladıklarını söylediler dedi sonrada sipikere şöyle dedi bakan bakın biliyorsunuz kuzey yarımkürede kış yaşanırken mesela avustralyada yani yarım kürede yaz yaşanıyor bu nedenle uçakların BM çatısı altında ortak kullanılması çok verimli olacaktır .... filan dedi sipikerde sayın bakanım gerçekten çok ilginç bir düşünce neden şimdiye kadar düşünülmedi diye soruyor insan dinleyince dedişimdi ben diyorumki bu proje benim önerim ile ve bu sitenin ve sayın haluksevel arkadaşın sayesinde doğmuştur bununda bilinmesini istedim |
remziozturk
üye
Turkey
29
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 29/11/2004 : 18:38:23
İletin, hangi TV Kanalı ve programında yayınlandı bu?Her ne ise, sonuçta sevindirici bir haber bu. Bu mesaj dizisini açalı beri bir buçuk yıl olmuş nerde ise. Fakat sonuçta çağrımıza bir yankı gelmiş ya ona bakalım, ne mutlu bize. Remzi Öztürk |
hakan737
üye
Turkey
279
Cevap |
Gönderilme Tarihi - 30/11/2004 : 12:28:49
keşke zamanında S2E'lerede yazık etmeselerdi. TEMA'nı finansmanı ile bir uçak yapılmıştı ama onuda ABD aldı. O zamanki orman bakanı , "bu uçaklar eski , işe yaramaz....bilmemne" diyip uçakları kötülemişti. Sebebi sonradan çıktı, orman yangını helikopteri ihalesi!!! oysa o uçak o zamanlar Fransa'da , Kanada da canavar gibi uçuyordu. Her uçak için ortalama 7milyon dolar para gerekiyordu-ki bu hiçbirşey. Bir futbolcunun 2 yıllık sözleşmeyi 5 milyon dolara imzalayıp, vergi ödemeyip!!!!!!!!!!, klübün bu sözleşmeyi 100milyardan göstererek sadece %20 stopaj ödediğini göz önüne alırsak 70milyon dolar'ın ne kadarının karşılanabileceğini hesaplamak zor olmazdı..Ormanlar para ile kurulabiliyorsa hemen parasını ödeyelim ama karşılığı zaman ise, para kafi gelemiyor maalesef. Futbol örrneğini kasten verdim arkadaşlar. Klüpler kasalarından bu parayı ödemiyorlar. Klüp başkanları veya yöneticiler kendi ceplerinden bu parayı düşünmeden ödüyorlar. Yıllık transferde dönen para 200milyon dolar civarında. Tamamen belgesiz, vergisiz.Ne verenden , ne alandan!!! Türkiyede kaç kişi, bir furbolcu için CEBİNDEN, birkaç milyon dolar parayı verir, veya bunu keyfi için veriyorsa ne kadar serveti olabilir,veya bu kadar serveti olan kişiler neden vergi rekortmenleri lislerinde görünmüyorlar!!..ne güzel denklem değilmi? sonrada ağlarız ormanlar yandığında , oohh... Hakan737Guven
|