Türkiye'nin uluslararası plandaki en güçlü ve en prestijli markası: THY. Türk Hava Yolları, her yeni siyasi iktidarla birlikte yönetim ve ekip değiştirmiştir. Siyasi ekiplerin THY'nin başına getirdiği kadroların tümü, kendi anlayışlarına göre, kurumun başarılı olması için çalışmışlardır. Ve THY özellikle 90'lı yılların sonunda Özal'ın prenslerinden Cem Kozlu yönetiminde başarılı bir grafik çizdi. Uluslararası planda prestiji ve güvenilirliği arttı. Performansı yükselen havayolları arasında ilk 5'e girmeyi başardı.AKP yönetimi, iktidara geldikten sonra THY yönetimini tümüyle değiştirdi. Aslında böylesi kurumlarda "tümden değişim" zararlıdır. Çünkü kurumsal deneyimin aktarılmasını engeller ve kurumda "bellek kaybı"na yol açar. Tayyip Erdoğan, THY'nin başına kendi döneminde İstanbul belediyesinden tanıdığı eski İETT'cileri getirdi. Çünkü "ulaşım" deyince en iyi bildiği ve yakından tanıdığı ekip onlardı.
AKP'nin THY'yi teslim ettiği ekip, kârlı ve başarılı olarak devraldığı kurumu 2004'ün ilk çeyreğinde 87 trilyon lira zarara uğrattı. Kuruma yönelik iddialar ise giderek artıyor.
THY'deki gecikmeler, aksamalar, uçuş iptalleri ve kaliteli personelin kaçmaya başlaması, ciddi sorunlar arasında. Uçak alımındaki gecikmeler ve karar mekanizmasının siyasi tercihlere bağlanması, 2004 yaz döneminde THY'yi daha da zora soktu. Yalnızca THY'nin elindeki korozyona uğrayan (paslanan) kiralık 10 RJ uçaklarının durumu bile, yeni THY yönetiminin karne notunu ciddi biçimde kırıyor. Kiralayan firma bu uçakları geri almıyor. Korozyon temizliği için, en iyimser tahminle, uçak başı 1 milyon dolardan 10 milyon dolara kadar masraf gerekiyor.
Eskiden devletindir garantidir mantigiyla özelden THY ye giden pilotlardan ve personelden tam tersi Ozel havayollarına kayan THY personelinin sayısı giderek artıyor. THY'de kalan kaptan pilot, hostes gibi nitelikli elemanlar ise aşırı çalışma ve yorgunluk stresi altına giriyor. Hatta THY personeli arasında anti-depresan kullanımının arttığı da iddialar arasında.
AKP'nin "otobüsçü" yönetimi, sonunda THY'de "kaptan pilotları" arka koltukta "muavin gibi" istirahat etme noktasına getirdi. Kaptan pilotlar bu durumdan ve aşırı zorlanmadan rahatsız.
Kapsamlı THY dosyasını Enis Tayman ve Ankara'dan Hüseyin Özalp derlediler.
Araştırma Hem bilinmeyenleri kamuoyuna sunuyor, hem de AKP yönetimini "THY'de S.O.S" diyerek ciddi biçimde uyarıyor.
Tempo
Edited by - skyhero on 30/06/2005 19:35:25