|
|
|
|
|
|
XB-70
büyük gövdeli, uzun menzilli bir atratejik bombardıman uçağı
olup B-52’lerin yerini almak üzere planlanmıştı. Araştırma
ve geliştirme çalışmalarına 1955’de başlanmıştı. Hava
Kuvvetleri bütün silah sisteminin sorumluluğunu yükleniciye
vermişti. Projelendirme aşamasında Boeing ve North American
arasında rekabet kızıştı ve 1958’de North American seçilerek
sözleşme ile ödüllendirildi. Hava Kuvvetleri’nin talebi Mach
3 hızında, yüksek irtifada uçabilen, nükleer ve konvensiyonel
bomba yükü taşıyabilen bir uçaktı. Ancak fonların sınırlı
olması nedeniyle yalnız iki adet üretildi. Bunlar bombardıman
değil aerodinamik, motor ve süpersonik uçaklarla ilgili diğer
hususları inceleyecek araştırma uçağı olarak kullanıldılar.
“Valkyrie”
genelde titanyum ve bal beteği konstrüksiyonunun kullanıldığı
paslanmaz çelik panellerden yapılmıştır. Süpersonik uçuşlarda meydana gelen şok dalgalarının
yarattığı uçağı kaldırma ve hafifletme fenomemi olan
“kompresyon kaldırması”ndan yararlanmak üzere tasarlanmıştı.
Süpersonik hızlarda daha iyi bir stabilite için kanat uçları
aşağı doğru 65 derece katlanıyordu.
Pilot,
yardımcı pilot, bombacı ve savunma sistemleri operatöründen
meydana gelen dört kişilik mürettebatı vardı.
|
|
The
XB-70 was a large, long-range strategic bomber was planned to be the
replacement for the B-52. The research and development studies began
in 1955, The Air Force
gave the prime contractor total weapon system responsibility.
Competition between Boeing and North American for the contract
occurred during the design phase. In 1958, the North American design
was chosen and a development contract awarded. The Air Force
requirement was for a Mach 3, high-altitude, long-range bomber
capable of carrying nuclear and conventional weapons. But because of
fund limitations, only two were built, not as bombers, but as
research aircraft for the advanced study of aerodynamics,
propulsion, and other subjects related to large supersonic aircraft.
The
Valkyrie was built largely of stainless-steel honeycomb sandwich
panels and titanium. It was designed to make use of a phenomenon
called "compression lift," achieved when the shock wave
generated by the airplane flying at supersonic speeds supports
part of the airplane's weight. For improved stability at
supersonic speeds, the Valkyrie could droop its wingtips as much
as 65 degrees.
It
had a crew of four: pilot, copilot, bombardier, and defensive
systems operator.
|
|
|
|
|
|
|
|
XB-70
specs/doneleri:
Crew/mürettebat:
4, engines/motorlar: 4 x General Electric J93, thrust/itiş gücü:
133,16kN/ea (w. Afterburner), wingspan: 31,92m, length/uzunluk:
58,42m, height/yükseklik: 9,35m, take-off weight/kalkış ağırlığı:
241,700kg, max speed/azami hızı: Mach 3.1, Cruise speed/seyir hızı:
Mach 3.0, Range/menzil: 7,100km, ceiling/tavan: 23,500m
|
|
|
|
|
|
Editör
:
M.
Haluk SEVEL
|
|
|
|
|
|